İslam dini, topluma ve kişiye zarar veren insan davranışlarından uzak durulmasını emreder.

KÖTÜ DAVRANIŞLARDAN

İslam dini, topluma ve kişiye zarar veren insan davranışlarından uzak durulmasını emreder.
28 Aralık 2014 - 19:49
KÖTÜ DAVRANIŞLARDAN...

İslam dini, topluma ve kişiye zarar veren insan davranışlarından uzak durulmasını emreder.
Yalan söylemek ve hile yapmak bunların en başında gelmektedir.
Yalan söylememek, diğer kötü davranışların yapılmasının önündeki en etkili sigortadır.
Allah(c.c.) insanların yalan söylememesini emreder ve “…..Yalan sözden kaçının !,… Emrolunduğunuz gibi dost doğru olun !” buyurarak insanları ve insanlığı adalete, doğruluğa, yalandan ve hileden uzak bir duruşa çağırır.
Peygamberimiz, “doğruluğun kişiyi iyiliğe, iyiliğin de Cennete götüreceğini, yalanın ise kötülüğe, kötülüğün de kişiyi Cehenneme sürükleyeceğini” haber vererek, doğruluğun önemli bir İslami hassasiyet olduğunu bildirmektedir.
Yüce Allah’ın Kur’ani mesajı ve Hz. Peygamberin bu konudaki tavsiyelerinde, bir kimsenin yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmesi durumunda kötülüklere ve kötülere yakın olacağı, bunun da uhrevi bir sonuç ortaya çıkartarak ahiretini karartacağı anlatılmaktadır.
Aklını iyi ve doğru kullanan kimseler, yalanın ve hilenin ne kadar kötü olduğunu ve olumsuz sonuçlar ortaya çıkardığını, olayları tahlil ederek de anlayabilirler.
Yalan ve hile ile elde ettikleri geçici menfaatleri kar zannedenler, bilmelidirler ki akıllarını iyi kullanamamışlardır. Çünkü bu durumları, kendilerine zarar yaşatacaktır. Yüce Allah da bu davranışları yasaklamıştır.
Gıybet etmek ve İftira atmak da kötü davranışlardandır, Kur’anın haram olarak tanıttığı fiillerdendir...
Gıybet, bir kimsenin yüzüne karşı söylendiğinde üzüleceği hatalarını arkasından konuşmaktır.
Dinimizde, başkalarının gıybetini yapmak, kusurunu aramak yasaklanmıştır.
Kuran’da“…Birbirinizin kusurunu araştırmayın. Biriniz, diğerinizi arkasından çekiştirmesin…” buyurulmaktadır.
İftira ise, bir kimseyi yapmadığı bir kötülükle suçlamak demektir.
İftira etmek ahlaksızlıktır. İftira edenler zulme yol açar, kötülüğe alet olurlar.
İftira etmek, aynı zamanda, kul hakkı almaktır. Kul hakkı alanlar, başkalarının ahını alırlar.
Onlar da mutlaka karşılığını görürler.
Kıskançlık, alay etmek ve kibirlilik de kötü davranışlardandır.
Bu davranışlar sahibini yok eder, ruhunu karartır, çevresini darıltır.
Egoist bir yaşamı ve duruşu ortaya çıkartır.
İnsanların neredeyse tümü fıtratları gereği bu tür davranış sahiplerine karşı refleks geliştirirler. Bu insanlar toplumda iğreti durur. Söyledikleri, yedikleri, giydikleri ve yaptıkları toplumsal kabul görmez.
Söz konusu davranışlar, dostlukları çürütür düşmanlıkları da biletir. Düşman üretir, dostlukları bitirir. Toplumsal güvensizlik oluşturur ki, İslamın ruhuna ters bir yansımadır. Kin ve nefretin çoğalmasına neden olur.
Kötü zanda bulunmak ve gizli halleri araştırmayı da olumsuz davranışlara eklersek, bu davranışlara sahip insanların çok olduğu bir toplum yaşanmaz hale gelir. Oralarda huzur ve mutluluk bulunmaz.
Ayıpları yüze vurmak, hele gizli olan halleri afişe edip insanların onurunu ve gururunu incitmek, İslami ve insani kardeşliğin bozulmasında en önde gelen insan davranışlarıdır.
Belirtilen kötü davranışlar ruhsal huzurumuzun ve toplumsal dayanışmamızın önündeki en etkili engeldir.

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum