KARASES CEMALETTİN KAPLAN DA DİYANETİN MÜFTÜSÜYDÜ
Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av
14 Aralık 2017 - 11:14
Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av. Tufan Akcagöz, Eskişehir 2. İdare Mahkemesi’nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından alınan ve diyanet personeline siyaset yapma yasağına ilişkin Anayasa’ya uygunluk yönünde verilen kararı değerlendirdi. Diyanet İşleri Başkanlığı personel yasasının 25. maddesinin Anayasa’ya uygun olduğu yönündeki kararı doğru bulduğunu belirten Tufan Akcagöz, “Din gibi kutsal bir müesseseyi temsil eden din görevlilerinin, tarafsız olması ve işlerini yaparken siyasete bulaşmaması gerekir. Aksi halde, insanlar arasında ciddi bir ayrışmanın ortaya çıkacağı muhakkaktır. Bu nedenle, bir din görevlisinin, siyaset yapabilme talebini bu derece savunması ve bu işin Anayasa Mahkemesi’ne kadar uzanması, hakikaten üzerinde durulması gereken bir konu. Siyaset, hele ki günümüz Türkiye’si değerlendirildiğinde başlı başına gerginlik taşıdığından, bunun bir din görevlisi tarafından hak olarak görülüp talep edilmesinin zararlarını kestirebilmek de mümkündür. Dolayısıyla, camide ve kışlada siyaset yapılmasının önünün açılması, milletin bölünmesi anlamına gelirdi ki, bu anlamda Anayasa Mahkemesi’nin vermiş olduğu karar sağlıklı bir karardır” dedi.
Vatandaşlardan zaman zaman, Cami imamları tarafından siyaset yapıldığına dair şikâyetler aldıklarını söyleyen Tufan Akcagöz, “Kural olarak yasak olsa da kimi imamların hiç de çekinmeden siyaset yaptıklarına şahit oluyoruz. Bunların denetlenmesi gerekiyor. Yoksa, unutulmamalı ki Karases olarak tanınan ve bilinen Cemalettin Kaplan, uzun yıllar diyanete bağlı olarak İmamlık ve hatta Müftülük yapmıştı. Bugün de, dönemin siyasi ikliminden etkilenerek, asıl işi olan din işini bırakıp siyaset yapan din görevlilerinin varlığı, ürkütücüdür. Bunların denetlenmesi gerekir. Şayet böyle bir durumun tespit edilmesi halinde asıl zarar görenin, din kurumu olduğu bilinmelidir. Diyanet personelinin siyasi faaliyette bulunması, herhangi bir partiyi övmesi ve eleştirmesi kanunen yasak olmasına rağmen bu yasağı delenler varsa, bunların üzerine gidilmelidir. Mimber, ayrıştırıcı siyaset yapma yeri değildir. Hutbe, birleştirici ve yol gösterici olmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı, bir tamim yayınlamalı ve personeli bu konuda uyarmalıdır. Vatandaş zaten oldukça gergin. Bir de bu alanda yaşanacak gerginlik, bardağı taşırır” diye konuştu.
Vatandaşlardan zaman zaman, Cami imamları tarafından siyaset yapıldığına dair şikâyetler aldıklarını söyleyen Tufan Akcagöz, “Kural olarak yasak olsa da kimi imamların hiç de çekinmeden siyaset yaptıklarına şahit oluyoruz. Bunların denetlenmesi gerekiyor. Yoksa, unutulmamalı ki Karases olarak tanınan ve bilinen Cemalettin Kaplan, uzun yıllar diyanete bağlı olarak İmamlık ve hatta Müftülük yapmıştı. Bugün de, dönemin siyasi ikliminden etkilenerek, asıl işi olan din işini bırakıp siyaset yapan din görevlilerinin varlığı, ürkütücüdür. Bunların denetlenmesi gerekir. Şayet böyle bir durumun tespit edilmesi halinde asıl zarar görenin, din kurumu olduğu bilinmelidir. Diyanet personelinin siyasi faaliyette bulunması, herhangi bir partiyi övmesi ve eleştirmesi kanunen yasak olmasına rağmen bu yasağı delenler varsa, bunların üzerine gidilmelidir. Mimber, ayrıştırıcı siyaset yapma yeri değildir. Hutbe, birleştirici ve yol gösterici olmalıdır. Diyanet İşleri Başkanlığı, bir tamim yayınlamalı ve personeli bu konuda uyarmalıdır. Vatandaş zaten oldukça gergin. Bir de bu alanda yaşanacak gerginlik, bardağı taşırır” diye konuştu.
FACEBOOK YORUMLAR