Karma Eğitim Bir Anayasal Haktır!
Milli Eğitim Temel Kanununa Göre Karma Eğitim Bir Anayasal Haktır! ADD Samsun Şube Başkanı DR
12 Eylül 2018 - 15:57
Milli Eğitim Temel Kanununa Göre Karma Eğitim Bir Anayasal Haktır!
ADD Samsun Şube Başkanı DR. Işık Özkefeli yaptığı açıklamada; Eğitim-Bir-Sen 2016 yılında; 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nda yer alan, “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’’ ibaresinin değiştirilmesini önermişti. Bugün bakıyoruz Milli Eğitim bakanlığı; 10.09.2018 tarihinde yayınlanan Millî Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile “Çok programlı Anadolu lisesi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve mesleki eğitim merkezinde karma eğitim yapılır” ibaresini kaldırdı.
Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’un, "Başka bir rekabet var. Başka bir bilim ve teknoloji var dünyada. Bizim kıyameti koparmamız lazım eğitimde. "Bir şey yapmak lazım"ın ötesinde kıyameti koparmamız lazım" sözünü olumlu gelişmelere, akla ve bilime dayalı eğitime dönüleceğine yormamızın ne kadar boşuna bir hayal olduğunu şimdi bu karar ile görüyoruz.
Tüm verilen ayrıcalıklara rağmen, İktidarın imam hatip politikalarının iflas ettiği bir gerçektir. Açılan İmam Hatip Orta ve Lise düzeyi okulların boş olması bir yana; Veli ve öğrencilerin karmaşa içinde olduğu bir eğitim öğretim yılı başlamış bulunmaktadır. Boş kalan İmam hatiplerin karma eğitimin kaldırılması ile doldurulmaya çalışılması boşuna bir uğraştır.
Eğitimde inanç sistemi ile ilgili kitaplarda çocuklarımıza dayatılan bilgileri de hayretle takip etmekteyiz. Eğitimde dini muhafazakârlığı arttırmayı hedefleyen, inanç istismarını gelenek haline getirmiş ve cinsiyetçi bakış açısına sahip olanların karma eğitime savaş açmış olması şaşırtıcı değildir.
Şimdi bu okullarda diye başlayan karma eğitim yapılır ibaresinin kaldırılmasının; hızla geriye ve karanlığa doğru evirilen eğitim sistemimiz için vurulmuş en son ve keskin darbe olarak okuyoruz.
Bununla da kalmayıp bu değişikliği “demokratik toplum” gereği sözleriyle savunarak “Karma olmayan eğitim de verilebilir. “diyenlere Anayasa ve Milli Eğitim Temel kanununa uymaya çağırıyor; Laik, akıl ve bilimin ışığında verilecek bir eğitimin, Çocuklarımızın ve velilerimizin Anayasal Hakkı olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.
Bu değişiklik ‘’İnsanların temel tercihlerini sınırlayan demokratik eğitim hakkının önündeki engeller kaldırılmak ve demokratik anlayışa uygun hale getirme’’ niyetinin olmadığını çok iyi biliyoruz. Asıl neden“Kemalist ruhtan Kemalist ideolojiden arındırılmış, sözde kendi medeniyet değerlerini içselleştirmiş bir sistem olarak ortaya koymak” olarak anlamak mümkündür.
Oysaki akla, bilime ve çağdaş uygulamalara uygun olan Atatürk’ün ‘’Memleket çocuklarının eşit şekilde ve ortak olarak elde etmeye mecbur oldukları ilim ve fenler vardır. Yüksek meslek ve ihtisas erbabının ayrılabileceği Öğretim derecelerine ulaşıncaya kadar “Eğitim ve Öğretimde birlikte toplumumuzun ilerlemesi ve yükselmesi açısından çok önemlidir” görüşüdür.
Buradan bir kez daha uyarıyoruz. Okullarda ayrılmaya çalışılan sıra ile başlayacak bu sürecin, daha sonra üniversitede, iş yerinde, sokakta, otobüste kısacası hayatın her alanda yaşatılmak istendiğini biliyoruz. Çağdaş dünya ülkesi olmanın öncül kaynağının akıl ve bilim olduğunu her fırsatta haykıracağız. Yarınlarımızın çalınmasına, çağdaş uygarlık yolundaki mücadelemizin engellenmesine asla izin vermeyeceğiz. Cumhuriyetimizin aydınlanma felsefesine, kurucu değerlerine, Anayasamıza, kanunlara ve en önemlisi, akla, bilime, tüm çağdaş değerlere aykırı olan bu öneriyi ret ediyoruz
ADD Samsun Şube Başkanı DR. Işık Özkefeli yaptığı açıklamada; Eğitim-Bir-Sen 2016 yılında; 1739 sayılı Temel Eğitim Kanunu’nda yer alan, “Okullarda kız ve erkek karma eğitim yapılması esastır’’ ibaresinin değiştirilmesini önermişti. Bugün bakıyoruz Milli Eğitim bakanlığı; 10.09.2018 tarihinde yayınlanan Millî Eğitim Bakanlığı Kurum Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile “Çok programlı Anadolu lisesi, mesleki ve teknik eğitim merkezi ve mesleki eğitim merkezinde karma eğitim yapılır” ibaresini kaldırdı.
Milli Eğitim Bakanımız Sayın Ziya Selçuk’un, "Başka bir rekabet var. Başka bir bilim ve teknoloji var dünyada. Bizim kıyameti koparmamız lazım eğitimde. "Bir şey yapmak lazım"ın ötesinde kıyameti koparmamız lazım" sözünü olumlu gelişmelere, akla ve bilime dayalı eğitime dönüleceğine yormamızın ne kadar boşuna bir hayal olduğunu şimdi bu karar ile görüyoruz.
Tüm verilen ayrıcalıklara rağmen, İktidarın imam hatip politikalarının iflas ettiği bir gerçektir. Açılan İmam Hatip Orta ve Lise düzeyi okulların boş olması bir yana; Veli ve öğrencilerin karmaşa içinde olduğu bir eğitim öğretim yılı başlamış bulunmaktadır. Boş kalan İmam hatiplerin karma eğitimin kaldırılması ile doldurulmaya çalışılması boşuna bir uğraştır.
Eğitimde inanç sistemi ile ilgili kitaplarda çocuklarımıza dayatılan bilgileri de hayretle takip etmekteyiz. Eğitimde dini muhafazakârlığı arttırmayı hedefleyen, inanç istismarını gelenek haline getirmiş ve cinsiyetçi bakış açısına sahip olanların karma eğitime savaş açmış olması şaşırtıcı değildir.
Şimdi bu okullarda diye başlayan karma eğitim yapılır ibaresinin kaldırılmasının; hızla geriye ve karanlığa doğru evirilen eğitim sistemimiz için vurulmuş en son ve keskin darbe olarak okuyoruz.
Bununla da kalmayıp bu değişikliği “demokratik toplum” gereği sözleriyle savunarak “Karma olmayan eğitim de verilebilir. “diyenlere Anayasa ve Milli Eğitim Temel kanununa uymaya çağırıyor; Laik, akıl ve bilimin ışığında verilecek bir eğitimin, Çocuklarımızın ve velilerimizin Anayasal Hakkı olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz.
Bu değişiklik ‘’İnsanların temel tercihlerini sınırlayan demokratik eğitim hakkının önündeki engeller kaldırılmak ve demokratik anlayışa uygun hale getirme’’ niyetinin olmadığını çok iyi biliyoruz. Asıl neden“Kemalist ruhtan Kemalist ideolojiden arındırılmış, sözde kendi medeniyet değerlerini içselleştirmiş bir sistem olarak ortaya koymak” olarak anlamak mümkündür.
Oysaki akla, bilime ve çağdaş uygulamalara uygun olan Atatürk’ün ‘’Memleket çocuklarının eşit şekilde ve ortak olarak elde etmeye mecbur oldukları ilim ve fenler vardır. Yüksek meslek ve ihtisas erbabının ayrılabileceği Öğretim derecelerine ulaşıncaya kadar “Eğitim ve Öğretimde birlikte toplumumuzun ilerlemesi ve yükselmesi açısından çok önemlidir” görüşüdür.
Buradan bir kez daha uyarıyoruz. Okullarda ayrılmaya çalışılan sıra ile başlayacak bu sürecin, daha sonra üniversitede, iş yerinde, sokakta, otobüste kısacası hayatın her alanda yaşatılmak istendiğini biliyoruz. Çağdaş dünya ülkesi olmanın öncül kaynağının akıl ve bilim olduğunu her fırsatta haykıracağız. Yarınlarımızın çalınmasına, çağdaş uygarlık yolundaki mücadelemizin engellenmesine asla izin vermeyeceğiz. Cumhuriyetimizin aydınlanma felsefesine, kurucu değerlerine, Anayasamıza, kanunlara ve en önemlisi, akla, bilime, tüm çağdaş değerlere aykırı olan bu öneriyi ret ediyoruz
FACEBOOK YORUMLAR