Köşkten gelin hükumeti kurun diyen yoktu!

İhtilalin Ardından

Merhum Başbakan Bülent Ecevit in 30 Ağustos 1979 askeri şurasında Ege Ordu Komutanlığından KKK’lığına, oradan da Genelkurmay başkanlığına atadığı 12 Eylül ihtilalinin lideri Kenan Evren, başta eski Başbakanlar CHP lideri Bülent Ecevit ve AP lideri Süleyman Demirel’i zincir bozana, MHP Lideri Alparslan Türkeş ve merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve arkadaşlarını da Mamak dil okuluna kapatmıştı. TBMM’ni kapatırken hükümeti görevden almış ve binlerce STÖ Başkanlarını ve Yönetim Kurulu Üyelerini bir gecede evinden aldırtmış.
Daha sonra kurduğu sıkıyönetim mahkemelerinde Hamdi Sevinç gibi hâkimlerin ve hatta hâkim olmayan yani hukukçu olmadığı için cüppe giyemeyen mahkeme başkanlarının verdiği kararlarla daha çocuk yaşta onlarca genci idama mahkûm eden zevk yapar gibi bir sağdan bir soldan gençleri astı.
Kenan Evren e o zamanki adı AET olan Avrupa Ekonomik Topluluğu, postalarla biz aynı masada oturmayız diyerek normalleşme sürecine davet etmişti.
Bu aziz millet %91,5 evet oyuyla Kenan Evren T.C. 7. Cumhurbaşkanı seçilirken Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya, Nejat Tümer ve Sedat Çelasun’u Cumhurbaşkanı konseyi üyesi seçtirerek köşkte 7 yıl oturmalarını sağlamıştı.
Düşünebiliyor musunuz?
Kraliyetle yönetilen İngiltere’de kraliçeden sonra ikinci sırada başbakan gelirken, Türkiye cumhuriyetinde Cumhurbaşkanı Kenan Evren 1. Sırada, Konsey üyeleri 5. Sıralarda, 6 sırada TBMM başkanı ve 7 sırada başbakan geliyordu.
Tüm bunlara saygı gösteren bu millet 6 ay önce % 91,5 oy vererek Cumhurbaşkanı seçtiği Kenan Evren’in 6 ay sonra meydanlara inip MDP lideri Turgut Sunalp’a oy istemesine aynı saygıyı göstermedi.
Hatta hazmedemedi ve oyunu gidip %61 le Turgut Özal’ın ANAP’ına vererek tek başına iktidar yaptı.
İşte o günler merhum Özal anılarında şöyle anlatıyordu…
Bu millet bizi seçti, ancak köşkten tek bir tebrik alamadığımız gibi aklımıza BTP’yi kuran Ali Fethi Esener geldi. Acaba ona yaptığını bize de yapar mı? Seçimleri yok sayar partimizi kapatır mı? Çünkü köşkten gelin hükümeti kurun diyen yoktu. Mecburen biz arayıp randevu istedik. Köşke çıktık bizi tam bir asker edasıyla karşılayan Cumhurbaşkanı Evren’i elimi sıkarken kendime doğru çekip öptüm. Havayı biraz olsun yumuşattım ve hükümeti kurma görevini aldım. Hükümeti kurdum bir müddet sonra eski Cumhurbaşkanımız Celal Bayar vefat etti. Devlet mezarlığına gömmek için bakanlar kurulu kararı ve Cumhurbaşkanı Evren’in onaylaması gerekiyordu. Kendisini nezaketen aradım, bana bu adam müebbet hapse mahkûm olmuş afla dışarı çıkmış, devlet mezarlığına gömemezsiniz dedi. Ben kararnameye tüm bakanlarım imza koydu size gönderiyorum dedim. Bana süratle imzalamadan geri gönderirim deyince zar zor devlet törenine razı ettim. Merhum Cumhurbaşkanı Bayar’ı Bursa’ya kendi köyüne defin ettirdim. Bir müddet sonra bana Genelkurmay Başkanı Necdet Uruğ emekli oluyor, KKK orgeneral Necdet Özturun’u Genelkurmay başkanı yapacaksın deyince anında ret ettim. 1Ordu komutanı Orgeneral Necip Torumtay’ı 1 günlüğüne KKK’lığına, bir gün sonrada Genelkurmay başkanı yaptım. Görev süresi bitince hiç istemeyerek de olsa Cumhurbaşkanlığını kendisinden devir aldım diyordu.
Evet, Kenan Evren yargılandığı 12 Eylül davasında mahkeme rütbeleri sökülerek er seviyesine indirildikten sonra ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edildi.
Bundan sonra bu ülkede asker ihtilal yapmaz dedik.
Dedik demesine de 15 Temmuz askeri kalkışmasında en büyük can kaybını 248 vatan evladını toprağa vererek ödedik.
Allah beterinden saklasın demekten başka çare de bulamadık...