Köyler mahalleye döndü...

ÜLKEMİZDE TARIM VE GÖÇ Köyler mahalleye döndü

Köyler mahalleye döndü...
01 Aralık 2015 - 10:53
ÜLKEMİZDE TARIM VE GÖÇ

Köyler mahalleye döndü. Tabi kâğıt üzerinde. Köylü nüfus bir gecede kentli oldu. Türkiye’de köylü kalmadı.
Aslında köylülerin kentli olması isim olarak çokta önemli olmasa da yasal olarak ne gibi değişikliklere sebebiyet verdiği, bu konu ile alakalı olanlar tarafından fazla bilinmediğini ve araştırılmadığını düşünüyorum.
Köyler mahalle olarak artık belediyelerden hizmet alabilecekler. Yatırımlardan daha çok faydalanabilecekler. Belki bu sayede gerçek anlamda yola ve suya kavuşabilecekler.
Artık köylüde şehri gündeminde olacak. Bir yandan emlak vergisi, belediye harçları ve katkı paylarından muaf olan köylü artık bu ödeneklerden muaf olmayacak. Beş yıl muaf olma durumu devam ederken beş yıl sonra ödemek zorunda kalacaklar. Köy toprakları mera ve sulak alanlar satışa mümkün olacak. Her türlü iskân ve ruhsata açılabilecek. Yerleşim yerlerine yakın bölgelerde hayvancılık yapılamayacak. Tarım daha zorlaşacak. Haliyle sulama daha maliyetli hale gelecek. Tarım ve hayvancılık böylelikle köylerde bitme noktasına gelecek. Ülkemizde Tarım ve hayvancılıkla geçinen birçok aile tarım BAĞ-KUR’u ödeyerek sosyal güvenlikten faydalandığı çok iyi bilinmekte. Beş yılın sonunda işsizlik oranları da yükselecek. Köy tüzel kişilikler kalkacak ve köylerdeki köylüye ait cami, okul, mera ve araziler gelirleriyle birlikte belediyelere geçecek. Mevcut haliyle köylerde ruhsat sıkıntısı da yaşanabilecek. Mesela kahvehaneler okula 100 metre mesafede olamaz!
Ayrıca bunların dışında şu hususa da değinmek istiyorum. Belediyeler mevcut mahallelere yeteri kadar hizmet götürebiliyor mu? Birde bunlara mahalleye dönen köyler eklenince hizmetlerin durumu ne olacak? Köylülerin bu konularda sorun yaşamamaları için yerel yönetimler tarafından şimdiden değerlendirilip önüne geçilmesinde fayda var.
Köylerde tarım alanlarının bölünmesiyle tarım getirisinin azalması, alt yapı eksikliği, eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliği ve bunun gibi birçok nedenlerden dolayı tarımdan kazanamayan köylü iş imkânı bulabilmek için sanayinin gelişmiş olduğu yerleri tercih ediyor. Böylelikle şehirlerde gecekondulaşma, plansızlaşma, işsizlik sorunları artış gösteriyor. Geride kalan köylü nüfusu kalmayınca, yeterli desteği alamayınca kaderine bırakılıyor. Köylü araziyi tarım alanından daha çok arsa kullanması, bazı tarım desteklenmesi tarımın maliyetinin artması, işçiliğin daha maliyetli oluşu köylünün tarıma olan ilgisini tamamen azalttı. Büyük kentlerde köylü pazarları kurulup köylü kendi bahçesinde yetiştirdiği organik tarım besinlerini bazı maliyetlerin artması ve tarıma olan eğilimin azalması sebebi ile hem kendi bütçesine katkıda bulunan köylü hem de mutfağına sağlıklı bir besin götüren kentli kaybetti. Bugün köylünün yetiştirdiği birçok mahsul yurt dışından ihraç edilmekte. Üretici ve işleyici satıcı arasındaki fiyat uçurumu tarımcılığa sekte vuran engellerden birisi. Böyle olunca tarım hem dış satımında önemli bir yere sahip olması ve ülkemizdeki birçok sanayi kolunun hammaddesini karşılaması nedeniyle ülke ekonomisinde büyük bir kayıp yaşatmakta.
Toprak gelişmiş ülkelerde önemli bir ekonomik varlık olarak ele alınmakta ve planlı bir şekilde kullanılmaktadır. Lakin ülkemizde böyle planlı ve gelişmiş sistemlere halen geçilememesi, erozyon, kirlenme, toprağın bilinçsizce kullanılması gibi olumsuzluklar görülmekte ve bu olumsuzluklar tarımı büyük oranda etkilemekte. Ayrıca ülkemizde iklimin ve toprak çeşitliliği sebebiyle yetiştirilen ürün çeşidinin fazla olmasına sebep olmuştur. Bazı bitki türleri bazı topraklarda daha iyi ve kaliteli yetişmektedir. Örneğin çay yağmurun fazla olduğu, kireçsiz topraklarda yani Karadeniz bölgesinde. Bölgenin yağmur ve rutubet bakımından ormanlık alanların fazla olması, arazinin engebeli oluşu tarım yönünden bazı olumsuz etkiler yaratmakta.
Tarımda uygulanan bu politika son yıllarda Karadeniz bölgesinin sanayi kentlerine en fazla göç veren bölgelerinden birisi oldu. Toprağın verimini artırmak için toprak analizi ettirilerek mineral madde eksikliği olup olmama gibi uygulamalar konusunda köylülerin hassasiyetli olmaması ve tarımda artırıma gitme yönünde herhangi gelişmiş tekniklerden destek alınamaması, çiftçi eğitimi gibi köylülere çeşitli seminerler düzenlenip çiftçinin bu konuda daha bilinçli olma çalışmalarının oldukça sınırlı olması ülkemizin tarım konusunda en trajik yönlerinden biri olmuştur.
Bugün ülkemizde ekili ve dikili alanları olan birçok çiftçi bu alanları tarımda kullanmamakta hatta birçok tarım ürününü dışardan temin etmekte.  Bugün birçok gelişmiş ülkede tarıma elverişsiz topraklar bazı gelişmiş yöntemlerle tarıma elverişli yapılmakta ve birçok tarım ürünü temin edilmekte. Hem kendi ihtiyaçlarını hem de dış ihracatını yapmaktadır.
Böylelikle ekonomisine çok büyük katkıda bulunmakta.
Bu konuda yetkililere çok büyük görevler düşmekte.

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum