Lösemi Tedavi Edilebilir Bir Hastalıktır!
Halk arasında ‘kan kanseri’ olarak bilinen lösemide, belirtileri önemseyip doktora gitmek, erken teşhis imkânı sağlıyor
17 Eylül 2019 - 10:36
Halk arasında ‘kan kanseri’ olarak bilinen lösemide, belirtileri önemseyip doktora gitmek, erken teşhis imkânı sağlıyor. Günümüzde artık ‘amansız hastalık’ olmaktan çıkan lösemi artık tedavi edilebiliyor. Bu nedenle ‘anemi, halsizlik, sık enfeksiyon geçirme, solukluk, lenf bezlerinde büyüme, beklenmeyen kanama’ gibi belirtileri atlamamak ve tedaviye zamanında başlamak hayat kurtarıyor.
Lösemi korkulan bir hastalık olmaktan çıkıp “tedavi edilebilir hastalık” olmaya başladı. Uzun yıllar ‘amansız hastalık’ olarak görülen ve halk arasında ‘kan kanseri’ olarak bilinen lösemide günümüzde gelişen tedavi yöntemleri sayesinde bazı tiplerinde yüzde 90’ı aşan başarı sağlanabiliyor. Nedeni tam olarak bilinemeyen lösemide, diğer tüm kanserlerde olduğu gibi belirtileri önemsemek tedavide vakit kazandırıyor ve hayat kurtarıyor.
Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Söğütözü Hastanesi Kemik İliği Nakli Bölümünden Doç. Dr. Mehmet Özen; lösemi hakkında bilgiler verdi ve şu önemli uyarılarda bulundu:
* Bir diğer adı da kan kanseri olan lösemide, kan hücrelerinin yapım yeri olan kemik iliği, blast adı verilen kanserli hücrelerce işgal edilir. Sonrasında normal kan hücrelerinin üretimi bozulur ve vücutta bu üretimin bozulmasının karşılığı olarak lösemi ortaya çıkar.
* Löseminin tedavi edilebilmesi için öncelikli olarak türünün belirlenmesi gerekir. Basit bir tam kan sayımı ile kanda kanser belirtileri saptanır. Kanda blast adı verilen kanser hücrelerinin artışına bağlı olarak lösemi tanısı konur. Kemik iliğinden alınan biyopsi ise kemik iliğinin kanser hücreleri ile tutulup tutulmadığını gösterir. Löseminin alt tiplerine göre tedavi yöntemi değişiklik gösterir.
LENFOMA TEDAVİ EDİLEBİLİR KANSERLER ARASINDA
Doç. Dr. Mehmet Özen kan kanserlerinin oluşma nedenlerine ve direnç gösterme eşiklerine ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Özen kan kanserlerini ve tiplerini aşağıdaki şekilde yorumladı.
Kan kanserleri, lenfomalar, multiple myelom ve lösemiler olarak üç gruba ayrılır
Lenfoma lenf dokusunun habis tümörüne verilen genel bir isimdir. Lenfoma hücreleri normal lenfositler gibi lenf düğümü, dalak, kemik iliği, kan ve diğer organlarda çoğalır. Lenfoma; Hodgkin lenfoma ve Hodgkin dışı lenfoma adı altında iki büyük gruba ayrılır.
Hodgkin lenfomaher yaşta ortaya çıkabilmekle birlikte daha çok genç erişkinlerde görülür. Son yıllarda çıkan ilaçlar ile Hodgkin lenfomanın tedavisinde beklenen hastalıksız yaşam şansı %90’nın üzerine çıktı. %10’luk diğer kısma giren hastalarda ise farklı tedavi yöntemleri mevcut. Hastaların dirençli olmaları durumunda nakil işlemi de gerçekleştirebiliyor.
Hodgkin dışı lenfoma B lenfositlerden kaynaklanan B hücreli lenfomalar ve anormal T lenfositlerden kaynaklanan T hücreli lenfomalar olarak 2 gruba ayrılır. B hücreli lenfomalar daha sık ortaya çıkar. Hastalık lenf düğümlerinde, dalak gibi lenfoid dokularda ortaya çıkabilir veya mide, barsak gibi organlardaki lenf dokusundan kaynaklanabilir. Lenfoma hücreleri kan ve lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer kısımlarına da yayılabilir. Hodgkin dışı lenfomalarda da tedavi yöntemleri gelişmiş durumda. Hastanın lenfomasının çeşitine, hastanın yaşına, tutulumun yaygınlığına ve hastada şeker, kalp hastalığı gibi başka bir hastalık olup olmamasına göre tedavi olma yüzdesi değişiyor. Bu hastalarda da %80 civarında iyileşme sağlayabiliyoruz. Farklı tedavi yöntemlerinin yanı sıra hastaların dirençli olması durumunda nakil işlemi de gerçekleştirebiliyor.
A- Multipl Miyelom, plazma hücreleri denilen vücudun savunmasını sağlayan bazı hücrelerin kontrol dışı artışından kaynaklanan habis bir hastalıktır. Genellikle ileri yaştaki kişilerde gözlenir.. Multipl Miyelom hastalığında ortaya çıkan bu habis plazma hücrelerine miyelom hücreleri de denilir. Bu hücreler bilhassa kemik iliğinde çoğalırlar, bazen de kemiklerde veya vücudun diğer kesimlerinde tümör olarak ortaya çıkarlar. Multipl Miyelom tedavisinde son yıllarda büyük gelişmeler kaydedildi. Eskiden “tedavi edilemez” olarak kabul edilen multiple myelom artık yeni çıkan çok sayıda akıllı ilaçla tedavi edilebilir hale geldi. Bu hastalarda da nakil işlemi gerçekleştirilebiliyor.
B- Lösemiler de kendi içinde iki alt başlığa sahiptir: akut ve kronik lösemiler olarak iki gruba ayrılırlar
AKUT LÖSEMİLER
Akut lösemide, sürekli ve anormal yapıda akyuvar öncülü hücre artışı olur. Bu anormal hücreler diğer organlara da yayılarak, organları görevlerini yapamaz hale getirebilir. Bunun sonucunda kanama, enfeksiyon veya halsizlik ortaya çıkabilir. Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) alt tipi genellikle gençlerde gözlenirken. Akut Myeloblastik Lösemi (AML), erişkin yaşlarda gözlenmektedir. Hem ALL de hem AML de yakın zamanda yeni birçok tedavi ortaya çıktı. Kötü gidişli olacağı düşünülen genetik işaretlere sahip veya tedaviye dirençli olan akut lösemilerin tedavisinde ise hala bilinen en etkin yöntem kemik iliği naklidir. Günümüzde nakiller bu alandaki bilginin artması sayesinde geçmiş yıllara kıyasla daha yüz güldürücü sonuçlar vermektedir.
KRONİK LÖSEMİLER
Kronik lösemi daha yavaş ilerler ve sonuçları daha iyidir. Temel olarak iki alt grubu vardır. Kronik Lenfositik Lösemi (KLL), lenf bezi büyüklüğünün çok sık gözlendiği türdür. 50’li yaşlardan sonra görülme sıklığı artar ve yavaş yavaş ilerler. Hasta, kemoterapi almadan diğer destek tedavileri ile yıllarca yaşayabilir. Genetik geçişi gösterilmiş tek lösemi tipidir. KLL’li hastaların erişkin çocuklarının da kontrol edilmesi gerekir. Kronik Myeloid Lösemi (KML) ise erişkin çağındaki lösemilerin yüzde 25’ini oluşturur. Ömür boyunca alınan ağızdan akıllı ilaçlar kullanılarak tam olarak tedavisi mümkündür.
KAN KANSERİNDE TÜRKÖK’E BAĞIŞ YAPMAK HAYAT KURTARIYOR
Öte yandan, Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi’ne (TÜRKÖK), bağış yapmanın önemine özellikle dikkat çeken Doç. Dr. Mehmet Özen, TÜRKÖK bağışlarının teşvik edilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. TÜRKÖK’e bağış yapmanın sadece iyi insan olmakla ilgili değil, aynı zamanda iyi vatandaş olmakla da ilgili olduğunu belirten Özen, “Akraba içinden vericisi olmayan bir hastamız olunca TÜRKÖK’e başvuruyoruz. TÜRKÖK’ten gelen bir kök hücre ile neredeyse her ay bir hastamızın hayatını kurtarıyoruz. TÜRKÖK’e verici adayı olmak da çok kolay. Sadece iki tüp kan ile bağışta bulunabiliyorsunuz. Vericiye bir zararı da yok. Kök hücreler kendi kendini yeniliyor. Vericiye hiçbir zararı olmayan bir işlemle, bir hastanın hayatını kurtarabilirsiniz” şeklinde konuştu.
Lösemi korkulan bir hastalık olmaktan çıkıp “tedavi edilebilir hastalık” olmaya başladı. Uzun yıllar ‘amansız hastalık’ olarak görülen ve halk arasında ‘kan kanseri’ olarak bilinen lösemide günümüzde gelişen tedavi yöntemleri sayesinde bazı tiplerinde yüzde 90’ı aşan başarı sağlanabiliyor. Nedeni tam olarak bilinemeyen lösemide, diğer tüm kanserlerde olduğu gibi belirtileri önemsemek tedavide vakit kazandırıyor ve hayat kurtarıyor.
Türkiye İş Bankası iştiraki Bayındır Söğütözü Hastanesi Kemik İliği Nakli Bölümünden Doç. Dr. Mehmet Özen; lösemi hakkında bilgiler verdi ve şu önemli uyarılarda bulundu:
* Bir diğer adı da kan kanseri olan lösemide, kan hücrelerinin yapım yeri olan kemik iliği, blast adı verilen kanserli hücrelerce işgal edilir. Sonrasında normal kan hücrelerinin üretimi bozulur ve vücutta bu üretimin bozulmasının karşılığı olarak lösemi ortaya çıkar.
* Löseminin tedavi edilebilmesi için öncelikli olarak türünün belirlenmesi gerekir. Basit bir tam kan sayımı ile kanda kanser belirtileri saptanır. Kanda blast adı verilen kanser hücrelerinin artışına bağlı olarak lösemi tanısı konur. Kemik iliğinden alınan biyopsi ise kemik iliğinin kanser hücreleri ile tutulup tutulmadığını gösterir. Löseminin alt tiplerine göre tedavi yöntemi değişiklik gösterir.
LENFOMA TEDAVİ EDİLEBİLİR KANSERLER ARASINDA
Doç. Dr. Mehmet Özen kan kanserlerinin oluşma nedenlerine ve direnç gösterme eşiklerine ilişkin dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Özen kan kanserlerini ve tiplerini aşağıdaki şekilde yorumladı.
Kan kanserleri, lenfomalar, multiple myelom ve lösemiler olarak üç gruba ayrılır
Lenfoma lenf dokusunun habis tümörüne verilen genel bir isimdir. Lenfoma hücreleri normal lenfositler gibi lenf düğümü, dalak, kemik iliği, kan ve diğer organlarda çoğalır. Lenfoma; Hodgkin lenfoma ve Hodgkin dışı lenfoma adı altında iki büyük gruba ayrılır.
Hodgkin lenfomaher yaşta ortaya çıkabilmekle birlikte daha çok genç erişkinlerde görülür. Son yıllarda çıkan ilaçlar ile Hodgkin lenfomanın tedavisinde beklenen hastalıksız yaşam şansı %90’nın üzerine çıktı. %10’luk diğer kısma giren hastalarda ise farklı tedavi yöntemleri mevcut. Hastaların dirençli olmaları durumunda nakil işlemi de gerçekleştirebiliyor.
Hodgkin dışı lenfoma B lenfositlerden kaynaklanan B hücreli lenfomalar ve anormal T lenfositlerden kaynaklanan T hücreli lenfomalar olarak 2 gruba ayrılır. B hücreli lenfomalar daha sık ortaya çıkar. Hastalık lenf düğümlerinde, dalak gibi lenfoid dokularda ortaya çıkabilir veya mide, barsak gibi organlardaki lenf dokusundan kaynaklanabilir. Lenfoma hücreleri kan ve lenf dolaşımı aracılığı ile vücudun diğer kısımlarına da yayılabilir. Hodgkin dışı lenfomalarda da tedavi yöntemleri gelişmiş durumda. Hastanın lenfomasının çeşitine, hastanın yaşına, tutulumun yaygınlığına ve hastada şeker, kalp hastalığı gibi başka bir hastalık olup olmamasına göre tedavi olma yüzdesi değişiyor. Bu hastalarda da %80 civarında iyileşme sağlayabiliyoruz. Farklı tedavi yöntemlerinin yanı sıra hastaların dirençli olması durumunda nakil işlemi de gerçekleştirebiliyor.
A- Multipl Miyelom, plazma hücreleri denilen vücudun savunmasını sağlayan bazı hücrelerin kontrol dışı artışından kaynaklanan habis bir hastalıktır. Genellikle ileri yaştaki kişilerde gözlenir.. Multipl Miyelom hastalığında ortaya çıkan bu habis plazma hücrelerine miyelom hücreleri de denilir. Bu hücreler bilhassa kemik iliğinde çoğalırlar, bazen de kemiklerde veya vücudun diğer kesimlerinde tümör olarak ortaya çıkarlar. Multipl Miyelom tedavisinde son yıllarda büyük gelişmeler kaydedildi. Eskiden “tedavi edilemez” olarak kabul edilen multiple myelom artık yeni çıkan çok sayıda akıllı ilaçla tedavi edilebilir hale geldi. Bu hastalarda da nakil işlemi gerçekleştirilebiliyor.
B- Lösemiler de kendi içinde iki alt başlığa sahiptir: akut ve kronik lösemiler olarak iki gruba ayrılırlar
AKUT LÖSEMİLER
Akut lösemide, sürekli ve anormal yapıda akyuvar öncülü hücre artışı olur. Bu anormal hücreler diğer organlara da yayılarak, organları görevlerini yapamaz hale getirebilir. Bunun sonucunda kanama, enfeksiyon veya halsizlik ortaya çıkabilir. Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) alt tipi genellikle gençlerde gözlenirken. Akut Myeloblastik Lösemi (AML), erişkin yaşlarda gözlenmektedir. Hem ALL de hem AML de yakın zamanda yeni birçok tedavi ortaya çıktı. Kötü gidişli olacağı düşünülen genetik işaretlere sahip veya tedaviye dirençli olan akut lösemilerin tedavisinde ise hala bilinen en etkin yöntem kemik iliği naklidir. Günümüzde nakiller bu alandaki bilginin artması sayesinde geçmiş yıllara kıyasla daha yüz güldürücü sonuçlar vermektedir.
KRONİK LÖSEMİLER
Kronik lösemi daha yavaş ilerler ve sonuçları daha iyidir. Temel olarak iki alt grubu vardır. Kronik Lenfositik Lösemi (KLL), lenf bezi büyüklüğünün çok sık gözlendiği türdür. 50’li yaşlardan sonra görülme sıklığı artar ve yavaş yavaş ilerler. Hasta, kemoterapi almadan diğer destek tedavileri ile yıllarca yaşayabilir. Genetik geçişi gösterilmiş tek lösemi tipidir. KLL’li hastaların erişkin çocuklarının da kontrol edilmesi gerekir. Kronik Myeloid Lösemi (KML) ise erişkin çağındaki lösemilerin yüzde 25’ini oluşturur. Ömür boyunca alınan ağızdan akıllı ilaçlar kullanılarak tam olarak tedavisi mümkündür.
KAN KANSERİNDE TÜRKÖK’E BAĞIŞ YAPMAK HAYAT KURTARIYOR
Öte yandan, Türkiye Kök Hücre Koordinasyon Merkezi’ne (TÜRKÖK), bağış yapmanın önemine özellikle dikkat çeken Doç. Dr. Mehmet Özen, TÜRKÖK bağışlarının teşvik edilmesi gerektiğine vurgu yapıyor. TÜRKÖK’e bağış yapmanın sadece iyi insan olmakla ilgili değil, aynı zamanda iyi vatandaş olmakla da ilgili olduğunu belirten Özen, “Akraba içinden vericisi olmayan bir hastamız olunca TÜRKÖK’e başvuruyoruz. TÜRKÖK’ten gelen bir kök hücre ile neredeyse her ay bir hastamızın hayatını kurtarıyoruz. TÜRKÖK’e verici adayı olmak da çok kolay. Sadece iki tüp kan ile bağışta bulunabiliyorsunuz. Vericiye bir zararı da yok. Kök hücreler kendi kendini yeniliyor. Vericiye hiçbir zararı olmayan bir işlemle, bir hastanın hayatını kurtarabilirsiniz” şeklinde konuştu.
FACEBOOK YORUMLAR