GAZETECİLERİN KADERİ BU!
GAZETECİLERİN KADERİ BU! Bundan bir kaç ay önce kaleme aldığım yazımda gazetecilerin, yazarların maruz kaldığı bazı sıkıntılara dikkat çekmiştim
23 Aralık 2013 - 23:50
GAZETECİLERİN KADERİ BU!
Bundan bir kaç ay önce kaleme aldığım yazımda gazetecilerin, yazarların maruz kaldığı bazı sıkıntılara dikkat çekmiştim. Hele hele siyasetin karmakarışık olduğu, sözüm ona siyaseti sadece ben bilirim edasında olan bazı zat-ı muhteremlerin kol gezdiği şu dönemde, o sıkıntıları yaşarken, kaleme aldığım o yazıda "GAZETECİLERİN, YAZARLARIN KADERİ BU!
Şu siyasete bayılıyorum. Ama siyasetçilerin egosuna da tahammül edemiyorum. Bizim siyasetçilerimiz şakşakçılığa bayılırlar. Şakşakçıları el üstünde tutarlarda, yanlışını söyleyen kendini eleştirenlere de tahammül edemezler, ya ekonomik ambargo uygularlar ya da eleştiri yapanların üstlerine şikâyet ederler. Hâlbuki eleştiriyi yapanlar, onların yanlışına dikkat çekerek iyilik yapmış olmalarına rağmen, onlar giderler kendilerini zora sokacak şakşakçılarını tercih ederler. Bunu günümüzde çok görüyoruz.
Allaha şükürler olsun ki kimseye kin gütmedim, kimseyle polemiklere girmedim. Kendiliğinden gelişen polemiklere de meydan vermemek için muhatabıyla çözüm yollarını aradım. Ancak gel gör ki bazı siyasilerimiz, bunu kabullenemiyor. Onlar hala şakşakçılara çanak tutuyorlar, eleştirenleri ise adeta linç etmeye çalışıyorlar. Biz gazetecilerin, yazarların kaderidir bu… Sorunlara dikkat çekersiniz, birilerini rahatsız eder. Siyasilerin yanlışlarını aktarırsınız, o siyasiler bunu hazmedemez, eleştiriye tahammül göstermezler. Ekonomik ambargo uygularlar, olmadı ya gazetenin imtiyaz sahibine ya da genel yayın yönetmenine şikâyet ederler. Ya gazeteden kovulursunuz ya da o konuları bir daha gündeme getirmemek için zorlanırsınız. Hal bu ki bu davranış; O siyasetçiye de, o yazara da, o siyaset kulvarına da büyük kötülük olacaktır.
Baştan söyledim ya! Bunlar hep gazetecinin, yazarın kaderidir. Bizler birer gazeteci, birer yazar olarak bu kaderimize razı olarak çalışmaya devam ederiz. Onları Allaha havale ediyorum. Allah bizi yanlışlardan, bu tür siyasilerin egosundan, hışmından korusun diyelim.
Bir kaç gün önce, Üstad Osman Kara Ağabey de bu sıkıntıları dile getiren bir yazı kaleme almış... Ellerine, kalemine sağlık Osman ağabey... Biz gazetecilerin, yazarların kaderidir bu!
Atalarımız söylemiş ya “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” diye...
Dokuz köyden değil, bin dokuz köyden kovulsak da doğruları yazmaya devam…
Bundan bir kaç ay önce kaleme aldığım yazımda gazetecilerin, yazarların maruz kaldığı bazı sıkıntılara dikkat çekmiştim. Hele hele siyasetin karmakarışık olduğu, sözüm ona siyaseti sadece ben bilirim edasında olan bazı zat-ı muhteremlerin kol gezdiği şu dönemde, o sıkıntıları yaşarken, kaleme aldığım o yazıda "GAZETECİLERİN, YAZARLARIN KADERİ BU!
Şu siyasete bayılıyorum. Ama siyasetçilerin egosuna da tahammül edemiyorum. Bizim siyasetçilerimiz şakşakçılığa bayılırlar. Şakşakçıları el üstünde tutarlarda, yanlışını söyleyen kendini eleştirenlere de tahammül edemezler, ya ekonomik ambargo uygularlar ya da eleştiri yapanların üstlerine şikâyet ederler. Hâlbuki eleştiriyi yapanlar, onların yanlışına dikkat çekerek iyilik yapmış olmalarına rağmen, onlar giderler kendilerini zora sokacak şakşakçılarını tercih ederler. Bunu günümüzde çok görüyoruz.
Allaha şükürler olsun ki kimseye kin gütmedim, kimseyle polemiklere girmedim. Kendiliğinden gelişen polemiklere de meydan vermemek için muhatabıyla çözüm yollarını aradım. Ancak gel gör ki bazı siyasilerimiz, bunu kabullenemiyor. Onlar hala şakşakçılara çanak tutuyorlar, eleştirenleri ise adeta linç etmeye çalışıyorlar. Biz gazetecilerin, yazarların kaderidir bu… Sorunlara dikkat çekersiniz, birilerini rahatsız eder. Siyasilerin yanlışlarını aktarırsınız, o siyasiler bunu hazmedemez, eleştiriye tahammül göstermezler. Ekonomik ambargo uygularlar, olmadı ya gazetenin imtiyaz sahibine ya da genel yayın yönetmenine şikâyet ederler. Ya gazeteden kovulursunuz ya da o konuları bir daha gündeme getirmemek için zorlanırsınız. Hal bu ki bu davranış; O siyasetçiye de, o yazara da, o siyaset kulvarına da büyük kötülük olacaktır.
Baştan söyledim ya! Bunlar hep gazetecinin, yazarın kaderidir. Bizler birer gazeteci, birer yazar olarak bu kaderimize razı olarak çalışmaya devam ederiz. Onları Allaha havale ediyorum. Allah bizi yanlışlardan, bu tür siyasilerin egosundan, hışmından korusun diyelim.
Bir kaç gün önce, Üstad Osman Kara Ağabey de bu sıkıntıları dile getiren bir yazı kaleme almış... Ellerine, kalemine sağlık Osman ağabey... Biz gazetecilerin, yazarların kaderidir bu!
Atalarımız söylemiş ya “Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar” diye...
Dokuz köyden değil, bin dokuz köyden kovulsak da doğruları yazmaya devam…
FACEBOOK YORUMLAR