NOEL ağaçları süslemek...

YENİ YILDA YENİ UMUTLAR VAR MI?
NOEL ağaçları süslemek, NOEL baba kıyafetlerine bürünmek, poşetleri içki ve şampanyalarla doldurmak, büyük bir hazırlık Büyük bir bayrammış gibi süslenen mağaza ve alışveriş mağazalarının sayısı belirsiz, her çocuğun başında renkli renkli şapkalar kule gibi.
Hristiyanların bu tutumunu ben yadırgamıyorum, benim yadırgadığım Müslümanım diyen bir toplumda bu olayı Hristiyanlardan daha çok abartanlar var! Bizim inancımızda isteklerimizi dua ile elde etmek var. Toplumumuzda çocuklara geyikleriyle Noel baba bu hediyeleri getirdi deyip yatağının başucuna uyurken hediye bırakan zihniyetler var… İnancımızda hiç yeri olmayan bu gibi şeyleri çocuklarına aşılayanlar var ve tedirgin olanlar var. Bu yılbaşı akşamında ne yapsak nerede nasıl geçirsek endişesi. Oysa hayatımızda ne çok şeyler var endişe yapılacak. Uçan geyiklerle hediye fırlatan Noel baba hikâyelerinden başka ne gerçekler, nasihatler var çocuklarımıza anlatacak. Çok şeyler var kaybolmuş unutula unutula bulunması gereken…
Biz ise bizden olmayanların komik taklitleri olma çabasındayız. Oysa dinimiz gereği onlara benzemeye çalışan onlardandır sözü. Bazı şeyleri abartmak değerinden fazla değer verme sorunumuz var! Büyük bir dengeleyememe sorunu yaşıyoruz! Taklit ettiğimiz toplumları sürekli kendimizden üstün görme sorunumuz var! Yanlış fikirleri yanlış yöntemlerle başkalarına aşılama sorunumuz var! Bizim en büyük sorunumuz kendimiz olamamak…
Taklitçiliği bırakıp yeni başarılara imza atamama, sürekli kafalarımızı bir şeylerle oyalayıp örf adet gelenek en önemlisi de inançlarımızı bize unutturma yarışı içerisinde olanlar… Geri kalmış zihniyetlerde büyük bir başarı sağlıyorlar. Geçmişini bilemeyen insanların geleceklerinden daima endişe duyun! Çünkü sağlıklı bir gelecekleri yok. Her geçirdiğimiz saniyenin bizim için bilmesek de çok büyük bir değeri var. Daha faydalı nasıl olabiliriz? sorusu sürekli hayatımıza hakim olmalı. Falan toplum şöyle yaptı acaba onlara daha kolay nasıl benzeyebilirim? sorularını sürekli kafamızdan silip atmalıyız. Önce kendimiz olmalıyız daha sonra en kısa yoldan kendimizi nasıl geliştirebiliriz. Son aşama olarak başkalarına nasıl faydalı olabiliriz. Sürekli kendi hayallerimiz beşinde koşuşturalım. Başkalarının hayallerinde rol almaktan daha çok fayda sağlar.
Geçmiş ve gelecek ile ilgili tam bir muhasebe yaptık mı? Oysa bu çam ağacını süslemekten daha önemli bir mesele 2015 de hep savaş gördük, hep yıkım, hep kıyım, hep haksızlık, hep zulüm gördük. Ayrılıklar gördük, fikirler gördük, hiç değişmeyen hep aynı kalan her şeyin değişip gelişip bir düzen doğrultusunda ilerlerken onların aynı yerde kaldıklarını gördük. Vatanına milletine ihanet gördük! Umuda yolcuk edenlerin tüm umutlarının hayallerinin elinden alındığını gördük! Elbette güzel şeylerde gördük. Lakin gördüğümüz acı ve hazin tablolar hep bu güzelliklerin önünde perde oldu. Mutluluğa bile hüzünle bakmamızı sağladı. Verilen sözlerin yerine gelmediğini gördük! Sokaklarda aç ve üşüyen çocuklar gördük! Bir yıkıntının altında annesini arayan bir yavruyu gördük biz! Yüzlerinde yanık izleri üzerlerinde barut kokulu çocuklar gördük! Elinde bir parça kuru ekmek endişeli bakışlar içinde ümmetten ekmek bekleyen insanlar gördük! Bir damla petrol için milyonlarca insanları yok eden, umutlarını hayallerini alanları gördük! Sonra demir parmaklıklar arkasında bir lider gördük! Sonra uzun uzun kazılmış hendekler gördük! Bir hayal uğruna onca cana kıyan, onca ardında şehit bırakanları gördük! Sözden iyilikten ve antlaşmalardan anlamayan, anca kendi dilleriyle konuşulunca anlaşılan hainler bir sürü oyunlar gördük! Gizli planlar karalamalar kirletme politikası gördük! Kamu malına vatandaşın çanına malına zarar verip bu kahramanlıkmış gibi savunanları gördük! Biz inanca saygısızlık gördük! Düşünce ve fikir düşmanları sonra kararlı bir duruş gördük! Tüm halkın öz güvenini kazanan tüm desteğini alan ve tüm bağlılığını hisseden sonra yalanlar gördük!
İtina ile hazırlanmış valizlerle taşınmış biz neler görmedik ki! Yalan dosyalar hazırlayıp ardından bedduaları, vatanı için mücadele edenleri hain hırsız, üç beş polisle baskınlar görmedik mi?
PKK Güneydoğuda destek alamadığı insanların birçoğunu öldürdüğünü, birçoğunun da ceketini dahi alamadan bölgeden kaçtığını biliyoruz.  Birçok insanın dükkânının kepengini kapattığını, birçoğunun da tüm eşyasıyla birlikte bölgeden taşındığını çok iyi biliyoruz.
Bu durumu fırsat bilenlerin bölgede çeşitli eylemler yaptığını da Türkmenlerin kontrolündeki birçok bölge ESAD rejimi Rusya ve Şiilerin kontrolüne geçti.  Hala mücadelelerine devam ediyorlar. Bir taraftan Suriye sorununu çözme planları yapan fakat bu konuda ciddi bir ilerleme sağlayamayan müttefik güçlerin değişken politikaları sanırım 2016 da da devam edecek. Bölgedeki gelişmelerden olumlu yönde etkilenen İŞİD daha fazla güçlenip daha fazla alana yayılma fırsatı bulur. Gerekli tedbirler alınmadıkça bu terör 2016 güçlü bir sistemle karşımıza çıkabilir. ABD ve İSRAİL arasında Türkiye ve İsrail ilişkileri 2016 da nasıl bir hal gösterir bu da merak konusu. Düşen petrol fiyatlarının ekonomiye olan etkisi, daha sonra bazı devletlerin yaşadığı ekonomik çöküntü yani kısacası 2016’nın 2015’den daha sakin geçeceği biraz zor gibi.
Krizler, savaşlar ve olaylar her geçen gün farklı bir cephe açıyor. Giderek değişen roller olayları daha da çıkmaza sürüklüyor.