ÖNEMLİ BİR HATIRLATMA VE İKAZ...

ÖNEMLİ BİR HATIRLATMA VE İKAZ

07 Kasım 2014 - 23:17
ÖNEMLİ BİR HATIRLATMA VE İKAZ...

Sayın Başbakanımız Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, maden işçilerinin karşılaştığı ve milletimizi üzüntüye boğan su baskını üzerine yaptığı değerlendirme esnasında, “Denetim yapan görevlinin, denetimini yaptığı kişi ve kurumun çayını bile içmesi HARAMDIR” hatırlatmasında bulunarak nazik bir üslupla önemli bir İKAZ yapmıştır. Sayın Başbakanımız bir başka konuda değerlendirme yaparken de, işi gereği imar durumlarını önceden öğrenenlerin, imardan önce imar yapılacak yerlerden tarla alıp, bu tarlaların imardan sonra arsaya dönüşmesi nedeniyle varlıklarını arttıranların, bu vesile ile elde ettiklerinin HARAM olduğu doğrultusunda da bir görüş belirtmiştir. Her iki değerlendirmeye de baktığımızda, söz konusu dile getirilen hususların toplumun şikâyetlerinin bir yansıması olduğu görülmektedir. Muhtemelen bu ve benzeri konularda bir şok şikâyeti Sayın Başbakanımız masasının üzerinde bulmuştur.  Her iki başlığın da, yolsuzlukların adresi ve merkezi olduğu bilinmektedir. İcranın başı olan Sayın Başbakanımızın dile getirdiği ve konu hakkındaki görüşünü de net olarak ifade ettiği bu hususlarda, başta bu konuda çabası olanlar olmak üzere ilgilisi ve yetkilisine de bir mesaj vermiştir. Yetkililerin bu konularda dikkatli olmalarını, zafiyeti olanların da bundan vazgeçmelerini nazik bir dille aslında hatırlatmıştır.
Her kurumun denetim birimi vardır. Yine her bölgede belediyelerce sürekli imar çalışmaları yürütülmektedir. Hızla gelişmekte olan ülkemizin imar çalışmalarının da hızla devam etmesi çok doğaldır. Bu doğal çalışmanın takibini yaparak, alnı terlemeden köşe dönmek ve fırsatları değerlendirerek zengin olmak isteyenler, hatta bunu gerçekleştirenler de olabilir. Böyle durumlar olabilir ki, Sayın Başbakanımız bu uyarıları yapma ihtiyacı hissetmiştir. Üstelik konunun dini boyutunu ön plana çıkaran bir hüküm cümlesi ifade etmesi, bu gayret içerisinde olanlar arasında, dini referansları ön planda tutan insanların olabileceği endişesindendir.
Şimdi sıra yetkililerde olacaktır. Amirlerin memurlarına, üstlerin astlarına zaman zaman emir verme şekilleri böyle olur. Alt kademede olanlar mesajı almış olmalıdır. Mesajı alıp gereğini yapmayanlara zamanı geldiğinde bu mesaj hatırlatılır. İdari uygulamalar böyledir. Faraza, bir hayal kurup şöyle bir senaryo üretsek: Denetim görevlisi, denetimini yapacağı kişi ve kurumu arayarak, “Gel, beni arabanla al, senin denetimini yapacağım, bakımımı yap, karnımı doyur, çayımı içir, tekrar aldığın yere bırak “dese, bu süreç de böyle gerçekleşse, kurum da bunu bilse, bu durumda, “kim suçludur, kim haram yemiştir”, denetim görevlisi mi yanlış yapmıştır, denetlenen görevli mi yanlış yapmıştır, bu süreci bilen ve sorumlular hakkında gereğini yapmayan kurum mu yanlış yapmıştır? Böyle bir durum olmaz ya, mesela dedik.... olursa.... Bunun cevabını vermekte kim zorlanır? Öyle anlaşılıyor ki, bu denetim konusunda sayın Başbakanımız çok hassas.... Demek ki! Denetim, denetim formatına uygun yapılmalı, denetim form ve raporları da formatına uygun yazılıp, doldurulmalı... Bir gün gelir, birisi hesap sorar, otuz yıl sonra dönemin egemeni Kenan Evren’e hasta yatağında hesap sorulduğu gibi.... Kim bilir, belki de etrafımızda böyle imar yolsuzluğu ve denetim kusuru işleyen birçok tanıdık vardır da, ilgimiz olmadığı için bilemeyiz. Bildiklerimizi yetkililerle paylaşmamak kul ve kamu hakkı ihlalidir ve GÜNAH’tır.. Bu durumu yetkililere ihbar etmemek TCK’na göre de SUÇ’tur. Bunu da biz hatırlatmış olalım..

 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum