ORTAK GELECEĞE İNANIYORUZ!

Son iki hafta içinde toplumca ne çok katlanılmaz acıya ortak olduk: Suruç’ta gençlerimizi yitirdik; Adıyaman, Ceylanpınar, Kilis, Diyarbakır ve Şırnak’ta polis ve askerlerimizi görevleri başında kaybettik; Adana, İstanbul, Mersin, Mardin ve Kars’ta vatandaşlarımızın ölüm haberlerini aldık. Canlarını toprağa veren ailelerimizin, hepimizin başı sağolsun; sabır ve dayanma gücü bizimle olsun.

O kadar üzüldük, o kadar sarsıldık ki, bu ağır yükü ancak bir arada sırtlanabileceğimizi unuttuk. Şaşırdık, öfkelendik. Birbirimizin yanında durmak yerine karşısına geçtik.
Şimdi bir yol ayrımına geldik: Ya bu yarayı birlikte iyileştireceğiz ya da daha çok derinleştireceğiz. Ya cinayetlerin ve katliamların tarafı olacağız, ya da aklıselim içinde Barış’a sahip çıkacağız.
İçinde barış olan ortak bir gelecek istiyorsak, önce birbirimizle barışacağız.
Farklılıklarımıza saygı duyarak, bizi birleştiren müşterek değerlerimizi hatırlayacağız. Birbirimize değil, şiddetin her türlüsüne mesafe koyacağız. Daha çok acıya katık olsun diye değil, toplumsal huzura çimento olsun diye konuşacağız.
Barış dediğimiz, geleceğimiz; barışı da geleceği de bir arada sahipleneceğiz.