ÖZAL'IN "GİDİN DÜNYA'YI GEZİN" SÖZÜNÜN YARATTIĞI İŞ ADAMI FAHRETTİN ULUSOY…

Ferruh ÇETİN'den anılar...

ÖZAL'IN "GİDİN DÜNYA'YI GEZİN" SÖZÜNÜN YARATTIĞI İŞ ADAMI FAHRETTİN ULUSOY…

Bugünkü yazımızın konusunu, Samsun'da tırnağıyla kazıyarak, un ve kepek satarak Türkiye'nin ilk 500 şirketi arasına giren ve dünyanın 30'a yakın ülkesine ihracat yapmayı başaran Fahrettin Ulusoy'a ayırdık.
O'nun hayatı ve iş dünyasındaki yükselişini biraz da kendi hayatıma benzetiyorum.
Niye derseniz;
Ben de zamanında Bafra'da kendi matbaamız olmasına rağmen, orada işi bırakmış, Samsun'a gelmiş ve kısa süre içinde kendimi ispat ederek o günlerin en büyük gazetesinin bölge temsilciliğine kadar yükselmiştim.
Fahrettin Ulusoy da babası Halit Ulusoy'un yanında çırak olarak çalışırken gözünü yükseklere dikmiş ve 1960’lı yıllarda Samsun’da kendi halinde zahire ticareti yapan bir esnaf olan babasından ayrılarak kendi başına "başarı"yı yakalamaya çalışmış ve buna da muvaffak olmuş.
Fahrettin Ulusoy  babası hakkında bugün "rahmetli bana  ticaretin inceliklerini öğreterek en büyük sermayeyi bırakmıştı zaten" diyor…
Netice itibariyle Fahrettin Ulusoy, bir an önce kendi kanatlarıyla uçmak istemiş,
1969 yılında da kendi zahire dükkânını açmayı başarmış.
Elbet serde gençlik te var ya, bizim genç Fahrettin adeta gecesini gündüzüne katarak çalışmış, çabalamış...
..Ve 1980'li yıllara gelindiğinde Karadeniz’deki en önemli gıda tedarikçisi olarak anılmaya başlamış..

Fahrettin Ulusoy'un hayatının dönüm noktası 1990 yılına girmeden önceki 1 yılmış.
O günlerde riskli bir karar verir.
Bu karar, zahire satışının dışında buğday stoklayarak bunları un haline getirip satma fikridir.
Ve bu kararını çekinmeden verir..
1989 yılında Samsun’da bugün şirketin merkezi durumundaki Kutlukent'teki Un Fabrikasının temelini atar.
Dedik ya, Fahrettin Ulusoy azimlidir.
Ayrıca şansı da yaver gider o aralar. Borç harç fabrikayı bitirir ve un üretimine başlar.
Artık piyasada "Ulusoy Un" aranan bir marka olmuştur.
Yurt içindeki tüketimini iyice arttıran Fahrettin Bey, bu defa yurt dışına açılma hayalleri kurmaya başlar.
Yurtdışına açılması da uzun sürmez.

ÖZAL'I DİNLER

Bugün üretiminin yüzde 60’tan fazlasını ihraç eden,  ihracata başlamalarındaki en önemli nedeni Fahrettin Ulusoy bakınız nasıl anlatıyor;
"Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal o günlerde sık sık dış ülkelere ülkedeki mevcut işadamlarını da alarak geziler tertip ediyordu.
Ankara'daki bir toplantıda bize de ‘Gidin, dünyayı gezin’ direktifinde bulunmuştu.
Biz de onun sözleri üzerine önce çevremizdeki ülkeleri gezmeye başladık.
1990’larda SSCB’nin dağılmasıyla iki günlük sakallarımız, ayaklarımızda kauçuk ayakkabı ve sırtımızdaki parkalarla yollara düştük, oralarda dolaştık.
Çünkü o günlerde oralarda mafyalar kol geziyorlardı.
Yani  oralarda kendimizi gizleyerek iş bağlantıları yaptık. İhracata önce buralardan başladık. 2000’lerin başı, pazarlarımızın daha da geliştiği dönemler oldu.

BUGÜNKÜ DURUMLRI

Bugün, yani 2014’te artık elinde çantayla dolaşan Fahrettin Ulusoy değil, onun profesyonel yurtdışı ekibi. Başlarında da oğul Günhan Ulusoy var... Ulusoy’un tecrübesi ekibin enerjisiyle birleşince Uzakdoğu ve Afrika ülkelerinde toplam 26 ülkeye ihracat yapılmaya başlanmış.
Bu arada Ulusoy’un bu ülkelerin bazılarında patentini aldığı markalarla faaliyet gösterdiğini belirtmek isteriz. Mesela Endonezya’da Harapammas markasıyla yer alması gibi.

II. KUŞAK İŞBAŞINDA

İSO 500 listesine sık sık giren Samsunlu Ulusoy Un’un kurucusu Fahrettin Ulusoy, Samsun dışındaki başka bölgelerde de  yatırımlar yapmış.
Tekirdağ ile Samsun’da yer alan tesislerle günlük toplam 1000 tonu aşkın öğütme kapasitesi  bulunan  Ulusoy Un, bugün 2’nci kuşak olarak yönetime geçtiği işletmelerinde 300 kişilik kadrolarıyla  taa Afrika’nın içlerine kadar un ve öteki mamullerini ihraç eder duruma gelmiş...

FAHRETTİN ULUSOY KİMDİR?

1949 yılında Samsun-Tekkeköy’de doğmuştur. İlk ve orta öğrenimini Samsun’da tamamlamıştır. Öğrenim hayatına ara vererek, 1969 yılında iş hayatına atılmış ve Ulusoy Gıda’yı kurmuştur. 1989 yılında Ulusoy Un A.Ş.’yi kurarak Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine başlamıştır. 1998 yılına kadar Ulusoy Gıda ve Ulusoy Un’daki görevlerini birlikte yürütmüş, 1998 yılında Ulusoy Gıda’nın Yönetim Kurulu Başkanlığını devrederek, Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanlığına devam etmiştir. Bu dönemden sonra, Fahrettin Ulusoy’un yönetiminde şirket büyük başarılara imza atmış, ihracat, vergi ve üretim başta olmak üzere, bu başarılarından dolayı Ulusoy Un, sayısız ödüle layık görülmüştür. İş hayatı dışında, sosyal hayatıyla da bir başarı örneği olan Ulusoy, aralarında Siyasi parti başkanlığı, işadamları derneği başkanlığı, spor kulübü asbaşkanlığı, ticaret odası meclis başkanlığı gibi görevlerin de olduğu birçok siyasi, mesleki ve sosyal kurumda görev almıştır. Kendisi halen TOBB Gıda Meclisi üyeliği görevine devam etmektedir
Fahrettin Ulusoy, milli eğitim camiasına birçok okul ve derslikler de yaptırmış, hayır işlerine de önem veren, arkadaş çevresini kollayan kişiliğiyle de tanınıyor...

BUGÜN HALKA AÇILIYOR

Bugün Ulusoy Un, sermayesinin yüzde 27,8’ini borsada işleme açmak için düğmeye basmış vaziyette.
Türk ununu dünyaya taşıyan güvenilir gıda tedarikçisi durumuna  gelen Ulusoy Un, Borsa İstanbul A.Ş.de işlem görmek için gün sayıyor. Şirketin yüzde 27.8’ini halka açacak olan Ulusoy Un, sermaye artırımı ve ortak satış yoluyla 23 milyon 500 bin TL nominal değerdeki hissesini satışa sunuyor.
Şeker Yatırım Menkul Değerler A.Ş. liderliğindeki konsorsiyum aracılığıyla gerçekleştirilecek halka arzda 12, 13 ve 14 Kasım tarihlerinde talep toplanacak. Sermaye Piyasası Kurulu’ndan (SPK) onay alan şirket, halka arzını bakiye yüklenim aracılığı ve yüzde 26,5 iskontolu, 2.90 ve yüzde 12,6 iskontolu 3.45 TL fiyat aralığından talep toplama yöntemi ile gerçekleştirecek. Ulusoy Un, 20 Kasım 2014 tarihinden itibarin BİST Ulusal Pazar’da işlem görmeye başlayacak olan, bir yıl süre ile ortak satışı ve bedelli sermaye artırımı yapılmayacağını da taahhüt ediyor.
MİLADI YAŞIYOR
Nereden nereye değil mi?
Bugün bir miladı yaşadıklarını belirten Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Fahrettin Ulusoy, “Ailemizin de tarihçesinde bir miladı ve mutluluğu yaşıyoruz. 45 yıldır özenle büyüttüğümüz, emek verdiğimiz şirketimizi bu hale getirdik. Bu emek verdiğimiz şirketi ‘gelecek nesillere aktarmalıyız’ kararını hep beraber verdik. O hazırlığı yaptık. Hepimize hayırlı olsun, bugüne gelmemizde sizlerin mensup olduğu finans kurumunun çok büyük bir desteği var. Mütevazı bir zahireci dükkânından bugün sektörünün en önemli kuruluşlarından biri olduysak, burada bizim emeğimiz kadar bizlere güvenen, bizleri destekleyen başta müşterilerimiz olmak üzere finans kurumlarının çok büyük bir desteği var. Biz onlara her zaman minnettarlığımızı ifade ettik” şeklinde konuşuyor ki, bunda büyük bir mütevazılık hissediliyor...
Türkiye’nin en büyük un üreticilerinden biri olarak hem kurumsallaşmayı hem de şirketi gelecek nesillere taşımayı hedeflediklerini ve bunu da başardıklarını ifade eden Ulusoy Un CEO’su Günhan Ulusoy da babasının bu başarısından gururla söz ediyor…
25 yıllık bir süreçte 5 kıtada 72 ülkeye ihracat yapan bir kapasiteye ulaşan Ulusoy Un'un  üretimi 2014 yılı ilk altı ayında geçen senenin ilk 6 ayına göre yüzde 30 artmış... Artan talebi karşılayabilmek için, 2016 yılı sonuna kadar günlük bin 500 ton üretim kapasitesine ulaşmayı hedefliyor…
...Ve sermayesinin önemli bir bölümünü halka açıyor.

1969 yılında henüz bıyıkları yeni terleyen bir genç olarak küçücük bir dükkânda hayata başlayan Fahrettin Ulusoy'un mücadelesi işte bugün bu noktaya gelmiştir.
Çalışma, ama çok çalışma. Azim Ulusoy Un'u bugün dünya çapında bir firma haline getirmiştir.
Bugünkü kuşakların Fahrettin Ulusoy gibi insanların çabasından örnekler almasını dileyerek bu yazımızı sonlandırıyoruz...