ÖZÜRLER 2015 İÇİN Mİ?

ÖZÜRLER 2015 İÇİN Mİ?

(S)açılım ve özür işleri hızla devam ediyor…

Emperyalist güçlerin bugünkü Türkiye topraklarını da içerisine alan bölgede bir “Kürt Devleti(!)” kur(dur)ma hayaliyüzyıldır bilinen bir gerçek.

Bugün ülkede tartışmaya açılmak istenen “Bölgesel Yönetim”, “Özerklik”, “Kendi geleceğini belirleme (tayin) hakkı - Self Determinasyon” gibi kavramlar “Türkiye Cumhuriyeti” yerine  “Türkiye” ibaresini kullanan zihniyet, muhtemel bir “federal yönetim” ya da benzeri bir yönetim (idare biçimi) peşinde koşmaktadır.

Bugün sokaktaki çocuğa bile sorsanız olası bir federal yönetimin ülkenin bölünmesinin ilk adımı olacağını size söyler…

Bilenler bilir; çocuk deyip geçmeyin, “kral çıplak” diyebilmeyi başaranlardır çocuklar…

Irak’ın kuzeyi, Suriye’nin kuzeyi derken, son adım maalesef “Türkiye’nin Güneyi(!)” olmuştur…

Bölgedeki Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Kürt kardeşlerimiz, “barışçıl ve demokrat” yapıda kurulacak bir federal veya özerk bölge için kandırılmakta, oyuna getirilmekte, kullanılmaktadır.

Gerçek amaç ne?

Amaç belli…

Ermenistan, Gürcistan ve son Karabağ ile Türkiye’nin “Türk Coğrafyası”  ile olan bağını kesen emperyalist güçler, bugün aynı oyunu “sözde Kürdistan(!) tampon bölgesi” ni oluşturarak İslam dünyası ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki bağı kopararak izole edip, yalnızlaştırmak ve sonrasında parçalamak istemektedir.

Unutmamak gerekir ki; Anadolu, Afrika kıtasının üst yarısından Sibirya’ya, oradan Hindistan’a, Malezya’ya, Endonezya’ya kadar uzanan bir “Türk ve İslam Coğrafyasının en önemli kesişme ve geçit yoludur…”

Emperyalist güçlerin, derin yapılarının peşinde koştukları “sözde Bağımsız Kürdistan(!) hayali” İslam Coğrafyası’nı ikiye bölmeyi hedeflediği gibi, Türk Coğrafyası’nı da ikiye bölerek başsız bırakmayı hedeflemektedir… 

İTİBAR!..

Hal böyleyken;

PKK terör örgütü elebaşı, “Terörist başı ve bebek katili apo’nun itibarı” birilerine dert olmuş...

Sloganı; “Bu Daha Başlangıç(!)” olan PKK’nın borazanisi HDP’nin Eşbaşkanı(!) ve Kandil stajlı Selahattin Demirtaş’ın “İmralı görüşmelerini açıklayalım” sözleri üzerine “HDP, Öcalan’ı(!) itibarsız hale getirmek istiyor” denmesi “yüzlerce kanlı eylemin emrini veren, 30 bin den fazla insanımızın katili” olan kişinin nasıl bir itibarı olabilir? “insan” bunu anlamakta zorlanıyor…

“Acaba Demirtaş İmralı görüşmelerini açıklarsa mevzu olan sadece 'terörist başının itibarı(!)' mı olur?” o da ayrı bir konu…

Bu işin sonu belli anlaşılan…

Bir yerlerden iade-i itibar kokuları gelmeye başladı…

BİR ÖZÜR FURYASIDIR GİDİYOR!..

Bu günlerde millet neye inanacağını, hangi söylemi dinleyeceğini şaşırmış halde…

O kadar ki; ne söylense “ha! evet ya haklı!..” modunda…

İş,”malum, Alevilik kültüründen(!)” den,  “biliyorsunuz alevi (!)” ye, oradan “afedersin alevi(!)” ye oradan da “Dersim için özür diliyoruz” moduna gelmiş durumda…

Olayın özürden çok siyasal konumlanma olduğu görünmektedir…

Son günlerde özür peşinde koşanlardan, anlaşılıyor ki; “2015’te Ermenilerden dileyecekleri özrün” de yolunu yapmaya, millette oluşabilecek tepkiyi en aza indirmeye çalışıyor…

Kime ne söz verildi anlamak mümkün değil…

Öteden beri “Kürt sorunu(!)” diye diye sorunlu bir bölge yaratanlar, bir “Alevi sorunu(!)” söylemi geliştirip zorla sorun çıkarma ve sonrasında siyasal konumlanma derdinde anlaşılan…

Kürt kardeşlerimizle bir sorunumuz olmadığı gibi, “Alevi olan Türk Kardeşlerimiz” ile de sorunumuz yok ve olamaz.