RAHİP BAHANE, EKONOMİ YÖNETİLEMİYOR!
CHP İlkadım İlçe Başkanı Fatih Türkel, “Enflasyonla Topyekûn Mücadele” çağrısı, döviz kurları, sanayicinin durumu, Rahip Brunson krizi, yerel sorunlar ile ilgili açıklamalarda bulundu
18 Ekim 2018 - 13:25
CHP İlkadım İlçe Başkanı Fatih Türkel, “Enflasyonla Topyekûn Mücadele” çağrısı, döviz kurları, sanayicinin durumu, Rahip Brunson krizi, yerel sorunlar ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Türkel, son birkaç aydır ülkemiz bir rahip ile uyudu; bir rahip ile uyandı. Bağımsız yargının görev alanına giren bir dava hepimizin bildiği üzere Türk ekonomisinin yaşadığı çalkantılara, enflasyona, döviz kurlarındaki artışa bahane gösterildi.
24 Haziran’dan önce gittiğimiz her mahallede, kapısını çaldığımız her evde “İktidar ekonomiyi bir balon gibi şişirdi. Balonun içi havadır bir delik açılırsa havası söner, patlar. 24 Haziran erken seçimleri, balon sönmeden önce son şanslarıdır. Onlar da çok iyi biliyor bu ekonomi politikaları ile Türkiye daha fazla devam edemez.” Dedik. Ne yazık ki zaman bizleri haklı çıkarmıştır. Neredeyse hiç kimsenin tanımadığı bir rahip bahane edilerek Türkiye’ye yaptırımlar uygulanmış, ABD her zamanki gibi saldırgan tavırlarıyla milletimize diz çöktürmeye çalışmıştır. Türk milleti tarih boyunca hiçbir gücün önünde eğilmediği gibi bu dış saldırılara karşı da eğilmeyecektir.
Değerli dostlar; bugün yaşanan ekonomik bunalımın tek nedeni rahip değildir. Bugün ekonomimizi dış güçlerin saldırılarına açık hale getiren AKP dönemi ekonomi politikalarıdır. Rahip sorun değil sonuçtur! ABD bize ilk kez ekonomik saldırı gerçekleştirmiyor ancak ülkeyi 16 senedir yöneten iktidar ABD ile ilk kez tanışıyormuş gibi davranıyor. Bu tavır ve ruh hali bile AKP iktidarının söyleyecek şarkısının kalmadığının aleni fotoğrafıdır. “Dış güçler bizi istemiyor” tavrı tamamen kolaycılık ve tiyatrodur. AKP sözcülerinin söylevlerini dinlediğimizde, tarihimizi bilmesek, AKP dönemine kadar tüm iktidarların ABD tarafından davullu zurnalı karşılandığını zannedeceğiz!
CHP, ÜRETEN EKONOMİ VAAD EDİYOR
Değerli dostlar; Türkiye’nin kurucu partisi CHP’dir. Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük kazanımlarının yaratıcısı CHP’dir. Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde verilen Kurtuluş Savaşı’nın ardından hazırlanan ekonomik yol haritası sayesinde AKP bugüne kadar ekonomiyi yönetebilmiştir. AKP dönemi ekonomi politikaları üretmeye değil tüketmeye, kontrollü yatırım amaçlı borçlanmaya değil kontrolsüz borçlanmaya, kamu tasarrufuna değil israf ekonomisine dayalıdır. İtibardan tasarruf olmaz diyen iktidar, neredeyse tüm esnafın camına “Enflasyonla Topyekûn Mücadele” afişleri astırarak yönetemediği ekonomiyi esnafın kurtarmasını beklemektedir. Biz esnafımıza söz veriyoruz ekonomi politikası senin işin olmayacak! Ekonomiyi sen değil biz kurtaracağız; hep birlikte üretecek hep birlikte kazanacak ve refaha hep birlikte erişeceğiz!
BETON SİYASETİ ÇÖKTÜ
Değerli dostlar, 16 yıl her ne kadar dile kolay gelse de AKP iktidar olduğu gün kundakta bebek olanlar bugün lise öğrenimlerini görüyorlar ama iktidarın sözcüleri hala “yol yaptık” deme cesaretini bulabiliyorlar. 16 senedir ülkeyi beton yığınına çeviren, inşaat sektörünü kontrolsüz ve ihtiyaç fazlası olacak şekilde büyüten ve bugün sektörü durma noktasına getiren AKP’nin betona dayalı siyaseti tıpkı defalarca çöken Karadeniz Sahil yolu gibi çökmüştür. En çok övündükleri betondu o da başlarına çöktü!
CHP olarak biz: betona dayalı değil, insana dayalı ekonomi sözü veriyoruz. Sanayiciyi bitirenlerden hesap sorma sözü veriyoruz. Bacası İlkadım için Samsun için tüten çevre dostu fabrikaların sözünü veriyoruz! Tarımı öldürenlere inat tarlalarda yeşerecek ürünlerin sözünü veriyoruz. İlkadım’ı betonla değil üretimle, sanayiyle, insanla yöneteceğiz. Evsize ev, işsize iş, aşsıza aş yani derde derman olacağız. 31 Mart Yerel seçimlerinde tüm Türkiye’de ve İlkadım’da AKP belediyeciliğinin üstüne beton döküp kurtulacağız.
SAMSUN HAKKINI ALACAK!
AKP hükümeti ve Samsun’un AKP’li vekillerinden halkımız hesap soracak! ‘Şehrime yatırım yapmak istiyorum’ diyen sanayiciye organize sanayi bölgesinde eziyet edenlerden, Gıda Borsası bölgesinde, gıda sanayisinde çevrilen tüm filmlerden, 0.45 kuruş maliyetli ürünü 0.25 kuruşa satsın diye esnafa baskı yapanlardan haberimiz var. Hesabı sorulacak.
Doğalgaza %49,5 zam, hammaddeye neredeyse %100 zam gelmişken esnafa “zam yapmayacaksın, zararına satacaksın, aç kalacaksın” denilmektedir. Yerelde odalara ve borsalara baskı yaparak batma seviyesine gelmiş sanayiciden %10 indirim desteği istenmektedir. Tek dertleri yerel seçimler, tek dertleri koltuklarıdır!
Başta Yusuf Ziya Yılmaz olmak üzere AKP milletvekillerine sesleniyoruz: Başta TSO Başkanı olmak üzere oda ve borsa başkanlarının söyleyemediklerini sizlere biz söylüyoruz;
Sayın Vekiller; Samsun’da bugün itibari ile 14 dev firma iflas etti birçok firma konkordato başvurusu yaptı. İcra dairelerinde sadece 2018 yılında on binlerce icra takibi başlatıldı; her ay 250 İlkadımlı parkomat yüzünden icraya veriliyor. Çiftçi üretemiyor, sanayici üretemiyor, esnaf satamıyor. Son hammadde zamları ile bir ekmeğin maliyeti 0.94 kuruş ama fırıncılarımız ekmeği 1 liradan satmaya zorlanıyor. Yan masraflarla birlikte bugün tüm fırıncılar zarar ediyor.
Değerli basın emekçileri, bir şehri sevmek o şehirden faydalanmak, mevki makam elde etmek, şehir üzerinden zenginleşmek demek değildir. Bir şehri sevmek o şehrin kalkınmasını sağlamaktır. Vatandaşını sevmektir. Dolar kuru düştü; yapın doğalgaz indirimlerini de görelim milliliğinizi! Samsun sayesinde sahip olduğunuz makam ve mevkilerin gerçek sahibi Samsunludur. Madem Samsun’u seviyorsunuz maaşlarınızdan %10’unu Samsun Sosyal Hizmetler Vakfı’na bağışlayın görelim milliliğinizi!
Türkel, son birkaç aydır ülkemiz bir rahip ile uyudu; bir rahip ile uyandı. Bağımsız yargının görev alanına giren bir dava hepimizin bildiği üzere Türk ekonomisinin yaşadığı çalkantılara, enflasyona, döviz kurlarındaki artışa bahane gösterildi.
24 Haziran’dan önce gittiğimiz her mahallede, kapısını çaldığımız her evde “İktidar ekonomiyi bir balon gibi şişirdi. Balonun içi havadır bir delik açılırsa havası söner, patlar. 24 Haziran erken seçimleri, balon sönmeden önce son şanslarıdır. Onlar da çok iyi biliyor bu ekonomi politikaları ile Türkiye daha fazla devam edemez.” Dedik. Ne yazık ki zaman bizleri haklı çıkarmıştır. Neredeyse hiç kimsenin tanımadığı bir rahip bahane edilerek Türkiye’ye yaptırımlar uygulanmış, ABD her zamanki gibi saldırgan tavırlarıyla milletimize diz çöktürmeye çalışmıştır. Türk milleti tarih boyunca hiçbir gücün önünde eğilmediği gibi bu dış saldırılara karşı da eğilmeyecektir.
Değerli dostlar; bugün yaşanan ekonomik bunalımın tek nedeni rahip değildir. Bugün ekonomimizi dış güçlerin saldırılarına açık hale getiren AKP dönemi ekonomi politikalarıdır. Rahip sorun değil sonuçtur! ABD bize ilk kez ekonomik saldırı gerçekleştirmiyor ancak ülkeyi 16 senedir yöneten iktidar ABD ile ilk kez tanışıyormuş gibi davranıyor. Bu tavır ve ruh hali bile AKP iktidarının söyleyecek şarkısının kalmadığının aleni fotoğrafıdır. “Dış güçler bizi istemiyor” tavrı tamamen kolaycılık ve tiyatrodur. AKP sözcülerinin söylevlerini dinlediğimizde, tarihimizi bilmesek, AKP dönemine kadar tüm iktidarların ABD tarafından davullu zurnalı karşılandığını zannedeceğiz!
CHP, ÜRETEN EKONOMİ VAAD EDİYOR
Değerli dostlar; Türkiye’nin kurucu partisi CHP’dir. Türkiye Cumhuriyeti’nin en büyük kazanımlarının yaratıcısı CHP’dir. Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde verilen Kurtuluş Savaşı’nın ardından hazırlanan ekonomik yol haritası sayesinde AKP bugüne kadar ekonomiyi yönetebilmiştir. AKP dönemi ekonomi politikaları üretmeye değil tüketmeye, kontrollü yatırım amaçlı borçlanmaya değil kontrolsüz borçlanmaya, kamu tasarrufuna değil israf ekonomisine dayalıdır. İtibardan tasarruf olmaz diyen iktidar, neredeyse tüm esnafın camına “Enflasyonla Topyekûn Mücadele” afişleri astırarak yönetemediği ekonomiyi esnafın kurtarmasını beklemektedir. Biz esnafımıza söz veriyoruz ekonomi politikası senin işin olmayacak! Ekonomiyi sen değil biz kurtaracağız; hep birlikte üretecek hep birlikte kazanacak ve refaha hep birlikte erişeceğiz!
BETON SİYASETİ ÇÖKTÜ
Değerli dostlar, 16 yıl her ne kadar dile kolay gelse de AKP iktidar olduğu gün kundakta bebek olanlar bugün lise öğrenimlerini görüyorlar ama iktidarın sözcüleri hala “yol yaptık” deme cesaretini bulabiliyorlar. 16 senedir ülkeyi beton yığınına çeviren, inşaat sektörünü kontrolsüz ve ihtiyaç fazlası olacak şekilde büyüten ve bugün sektörü durma noktasına getiren AKP’nin betona dayalı siyaseti tıpkı defalarca çöken Karadeniz Sahil yolu gibi çökmüştür. En çok övündükleri betondu o da başlarına çöktü!
CHP olarak biz: betona dayalı değil, insana dayalı ekonomi sözü veriyoruz. Sanayiciyi bitirenlerden hesap sorma sözü veriyoruz. Bacası İlkadım için Samsun için tüten çevre dostu fabrikaların sözünü veriyoruz! Tarımı öldürenlere inat tarlalarda yeşerecek ürünlerin sözünü veriyoruz. İlkadım’ı betonla değil üretimle, sanayiyle, insanla yöneteceğiz. Evsize ev, işsize iş, aşsıza aş yani derde derman olacağız. 31 Mart Yerel seçimlerinde tüm Türkiye’de ve İlkadım’da AKP belediyeciliğinin üstüne beton döküp kurtulacağız.
SAMSUN HAKKINI ALACAK!
AKP hükümeti ve Samsun’un AKP’li vekillerinden halkımız hesap soracak! ‘Şehrime yatırım yapmak istiyorum’ diyen sanayiciye organize sanayi bölgesinde eziyet edenlerden, Gıda Borsası bölgesinde, gıda sanayisinde çevrilen tüm filmlerden, 0.45 kuruş maliyetli ürünü 0.25 kuruşa satsın diye esnafa baskı yapanlardan haberimiz var. Hesabı sorulacak.
Doğalgaza %49,5 zam, hammaddeye neredeyse %100 zam gelmişken esnafa “zam yapmayacaksın, zararına satacaksın, aç kalacaksın” denilmektedir. Yerelde odalara ve borsalara baskı yaparak batma seviyesine gelmiş sanayiciden %10 indirim desteği istenmektedir. Tek dertleri yerel seçimler, tek dertleri koltuklarıdır!
Başta Yusuf Ziya Yılmaz olmak üzere AKP milletvekillerine sesleniyoruz: Başta TSO Başkanı olmak üzere oda ve borsa başkanlarının söyleyemediklerini sizlere biz söylüyoruz;
Sayın Vekiller; Samsun’da bugün itibari ile 14 dev firma iflas etti birçok firma konkordato başvurusu yaptı. İcra dairelerinde sadece 2018 yılında on binlerce icra takibi başlatıldı; her ay 250 İlkadımlı parkomat yüzünden icraya veriliyor. Çiftçi üretemiyor, sanayici üretemiyor, esnaf satamıyor. Son hammadde zamları ile bir ekmeğin maliyeti 0.94 kuruş ama fırıncılarımız ekmeği 1 liradan satmaya zorlanıyor. Yan masraflarla birlikte bugün tüm fırıncılar zarar ediyor.
Değerli basın emekçileri, bir şehri sevmek o şehirden faydalanmak, mevki makam elde etmek, şehir üzerinden zenginleşmek demek değildir. Bir şehri sevmek o şehrin kalkınmasını sağlamaktır. Vatandaşını sevmektir. Dolar kuru düştü; yapın doğalgaz indirimlerini de görelim milliliğinizi! Samsun sayesinde sahip olduğunuz makam ve mevkilerin gerçek sahibi Samsunludur. Madem Samsun’u seviyorsunuz maaşlarınızdan %10’unu Samsun Sosyal Hizmetler Vakfı’na bağışlayın görelim milliliğinizi!
FACEBOOK YORUMLAR