Ramazan ayı on bir ayın sultanı...
BU KADAR OLABİLİR… Ramazan ayı on bir ayın sultanı
13 Temmuz 2015 - 12:40
BU KADAR OLABİLİR…
Ramazan ayı on bir ayın sultanı.
Ne kadar yazarsan yaz yine de az.
Bu sefer gazeteciler gazetecileri ağırladı.
Samsun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Yazıcı’dan Samsun basınına unutulmaz bir iftar yemeği.
Sıra dışı bir yemekti.
Mangal keyfi vardı.
Mangalın başında her zamanki gibi yine Yusuf Ziya Çakır abimiz vardı.
Çok terledi.
Hiç, şikâyetçi olmadı.
Hiç, yüzü asılmadı.
Hiç, kalitesinden ödün vermedi.
Ve herkesi memnun etmesini bildi.
Eline, koluna, yüreğine sağlık Yusuf abi.
BASIN TAM KADRO
Samsun basını tam kadro yemekteydi.
Bafra’dan gelip çekim yapan televizyoncu arkadaşlarımız vardı.
Her anı saniye saniye görüntülediler.
Muhteşem bir geceydi.
İnsanlar aslında yemeğe değil, muhabbete, dostluğa açlar.
Gecede bunu hissettim.
Cemiyet Başkanı Yazıcı da bu işi Allah için biliyor.
19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mahmut Erdoğan kardeşimi de bu gecede görmekten büyük mutluluk duydum.
Yazıcı ve Erdoğan adeta düşman çatlatırcasına el ele kol kolaydılar.
Birlikte fotoğraf da çektirmeyi de ihmal etmediler.
Muhabbetleri güzeldi.
İnşallah abi olan Yazıcı’nın başkan olduğu cemiyetin çatısı altında bir araya gelirler.
Yani birleşirler.
Sizi bilmem ama bana ufukta birliktelik var gibi geldi.
Samsun için, gazetecilik için kim bir adım atıyorsa O’nun yanında olmalıyız.
Aslında Mahmut Erdoğan kardeşimiz, çok düzgün çok da samimi biri.
Cemiyet başkanlığı ağır iştir.
Her babayiğidin kaldıracağı bir iş değildir.
Bence; Erdoğan kardeşimiz bir süre Yazıcı’nın yanında biraz kalıp camiayı ve havayı izlemeli...
Sonra bayrağı devralmalı.
Yanlış mı düşünüyorum?
N’olacak ki; küskünlüğe, kırgınlığa ne gerek var ki?
İKİ NOKTAYI BEĞENMEDİM
Gecede iki noktayı beğenmedim.
Biri Başkan Mehmet Yazıcı’nın değerli eşi Emel hanımı ve sevimli kızları Ada’yı gecede göremedik.
Diğeri ise; çay faslı biraz geçe kaldı.
Rizeli başkana bu hiç yakışmadı.
Bizim memlekette, ‘AĞANIN ELİ TUTULMAZ’ derler.
Cemiyet başkanı da yarı ağa sayılır.
Artık başkana eşleriyle birlikte, bir gece daha yapmak farz oldu.
Ne dersiniz?
BU KADAR OLABİLİRDİ!
Yazıcı eski Yazıcı değil, şimdi daha temkinli daha kucaklayan, daha ortak akılla yol alan bir başkan gibi davranıyor.
Bu gecenin altından cemiyet olarak yüzünün akıyla çıkmasını bildi.
Başta başkan Mehmet Yazıcı’ya, Yönetim Kurulu Üyelerinden Yusuf Ziya Çakır’a, Resul Akçay’a ve tüm emeği geçenlere gerçekten teşekkürler…
Bu kadar olabilirdi.
Ramazan ayı on bir ayın sultanı.
Ne kadar yazarsan yaz yine de az.
Bu sefer gazeteciler gazetecileri ağırladı.
Samsun Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Yazıcı’dan Samsun basınına unutulmaz bir iftar yemeği.
Sıra dışı bir yemekti.
Mangal keyfi vardı.
Mangalın başında her zamanki gibi yine Yusuf Ziya Çakır abimiz vardı.
Çok terledi.
Hiç, şikâyetçi olmadı.
Hiç, yüzü asılmadı.
Hiç, kalitesinden ödün vermedi.
Ve herkesi memnun etmesini bildi.
Eline, koluna, yüreğine sağlık Yusuf abi.
BASIN TAM KADRO
Samsun basını tam kadro yemekteydi.
Bafra’dan gelip çekim yapan televizyoncu arkadaşlarımız vardı.
Her anı saniye saniye görüntülediler.
Muhteşem bir geceydi.
İnsanlar aslında yemeğe değil, muhabbete, dostluğa açlar.
Gecede bunu hissettim.
Cemiyet Başkanı Yazıcı da bu işi Allah için biliyor.
19 Mayıs Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mahmut Erdoğan kardeşimi de bu gecede görmekten büyük mutluluk duydum.
Yazıcı ve Erdoğan adeta düşman çatlatırcasına el ele kol kolaydılar.
Birlikte fotoğraf da çektirmeyi de ihmal etmediler.
Muhabbetleri güzeldi.
İnşallah abi olan Yazıcı’nın başkan olduğu cemiyetin çatısı altında bir araya gelirler.
Yani birleşirler.
Sizi bilmem ama bana ufukta birliktelik var gibi geldi.
Samsun için, gazetecilik için kim bir adım atıyorsa O’nun yanında olmalıyız.
Aslında Mahmut Erdoğan kardeşimiz, çok düzgün çok da samimi biri.
Cemiyet başkanlığı ağır iştir.
Her babayiğidin kaldıracağı bir iş değildir.
Bence; Erdoğan kardeşimiz bir süre Yazıcı’nın yanında biraz kalıp camiayı ve havayı izlemeli...
Sonra bayrağı devralmalı.
Yanlış mı düşünüyorum?
N’olacak ki; küskünlüğe, kırgınlığa ne gerek var ki?
İKİ NOKTAYI BEĞENMEDİM
Gecede iki noktayı beğenmedim.
Biri Başkan Mehmet Yazıcı’nın değerli eşi Emel hanımı ve sevimli kızları Ada’yı gecede göremedik.
Diğeri ise; çay faslı biraz geçe kaldı.
Rizeli başkana bu hiç yakışmadı.
Bizim memlekette, ‘AĞANIN ELİ TUTULMAZ’ derler.
Cemiyet başkanı da yarı ağa sayılır.
Artık başkana eşleriyle birlikte, bir gece daha yapmak farz oldu.
Ne dersiniz?
BU KADAR OLABİLİRDİ!
Yazıcı eski Yazıcı değil, şimdi daha temkinli daha kucaklayan, daha ortak akılla yol alan bir başkan gibi davranıyor.
Bu gecenin altından cemiyet olarak yüzünün akıyla çıkmasını bildi.
Başta başkan Mehmet Yazıcı’ya, Yönetim Kurulu Üyelerinden Yusuf Ziya Çakır’a, Resul Akçay’a ve tüm emeği geçenlere gerçekten teşekkürler…
Bu kadar olabilirdi.
FACEBOOK YORUMLAR