Rize FB müsabakasından dönen FB kafilesini taşıyan otobüs...
Bir Bu Eksikti Rize FB müsabakasından dönen FB kafilesini taşıyan otobüs Sürmene şehir geçişinde saldırıya uğraması bir anda ülkenin gündemini salladı
05 Nisan 2015 - 18:54
Bir Bu Eksikti
Rize FB müsabakasından dönen FB kafilesini taşıyan otobüs Sürmene şehir geçişinde saldırıya uğraması bir anda ülkenin gündemini salladı.
Tüm dünya gözlerini bir anda Trabzon’a cevirdi. Yaygın kanallar anında bu şehri infaz etmeye başladı. Rize’de yapılan müsabakanın ardından Rize polisi kafileyi taşıyan otobüsü Rize Trabzon il sınırı olan İyidere’ye kadar getiriyor. Köprü çıkışında Trabzon’a bağlı trafik ekibi otobüsün önüne çevik kuvvet minibüsü arkasına girerek görev değişimi gerçekleşiyor.
Tüm ilçe emniyet müdürlükleri anında bilgilendiriyor otobüs Trabzon havalimanına doğru gelirken bir hain el otobüsün şoförünü hedef alarak ön cama tüfekle mermi atıyor. Anında çam patlıyor otobüsün şoförü son derece itidali bir şekilde aracın frenine basıyor ve aracı kendi durduruyor. Önde bulunan polis aracın yaralı şoförünü hemen önce Sürmene devlet hastanesine ardından da 112 acil servise ait ambulansla KTÜ TIP Fakültesi Farabi hastanesine getiriliyor.
Otobüs olay yerinden, içindeki futbolcular aşağıya iniyor dakikalarca olay yerinde kalıyor. Sonra polis ekibinin başındaki amir biz olayı araştıracağız il ve ilçe emniyet müdürlerimiz olay yeri inceleme, asayiş ve organize kaçakçılık şube müdürlerimiz de buraya geliyor sizin uçağınız beklemez biz sizi polis midibüsü ile havalimanına getirelim diyorlar. Başkan yardımcısı Mahmut Uslu başka bir araçta arka tarafta bulunduğu için ona tanışılıyor. Fenerbahçe kafilesi havalimanına taşınıyor.
Bu şehrin başı büyüktür ya, yaygın medya bu polis midibüsünü anında zırhlı araç yapıyor… Yetmedi aracın içindeki özel korumayı ise vatan kurtaran aslan ilan ediliyor. Güya bu aslan bacağını uzatmışta, frene basmışta, kolunu uzatmışta, direksiyonu cevirmiş aracı şarampole yuvarlanmaktan kurtarmış! Adama bu hafta kesin madalya verirler… Belki de FB stadyumuna büstünü de dikerler…
Bu şehri terör ili ilan edip şehirde olağan üstü halde ilan ederler! Bir hatırlayın tüm dünyanın gündemine bomba gibi düşen Agos gazetesi başyazarı Hrant Dink’in İstanbul’da katledilmesinin ardından zanlıyı Samsun Jandarması kahraman ilan etti onla fotoğraf çektirmek için sıraya girerken il emniyet müdürü Mustafa İlhan önce emniyet genel müdür yardımcısı ardından Londra’ya güvenlik ataşesi olarak gönderildi.
Aslında babanın ihbarını çok iyi değerlendirip olayı aydınlatan vali Hüseyin Yavuz Demir ve Emniyet Müdürü Reşat Altay’ı merkeze alıp emekli ettiler. Biz o zaman yaygın kanallarda hatta canlı yayınlarda İstanbul’da yangın çıkarsa kesin Trabzon itfaiye müdürünü görevden alırlar dedik… Bu olayın ardından İstanbul emniyet müdürü Celalettin Cerrah terfien Osmaniye valiliğine atanırken, İstanbul valisi Muammer Güler önce Güvenlik Müsteşarlığına ardından Milletvekili seçtirilerek İçişleri Bakanlığına atandı.
Aslında bizim FB ile bu hafta maçımız yok ve hiçbir zaman düşmanlığımız da yoktur. 40 yıl önce (Ayasofya) şimdiki adıyla Fatih mahallesinde kurulan FB kulübü vardır. 1996 yılında Faruk Nafiz Özak’ın TS başkanlığı, Şenol Güneş’in teknik direktörlüğünde şampiyonluğu FB’ye elimizle verdiğimizde Başkan Ali Şen bizi dörtlü havuza aldırmasına rağmen bu şehirde bir FB düşmanlığı devam etti. Önce Ayasofya mahallesindeki FB kulübünün adı değiştirilerek Ayasofyalılar Derneği yapıldı. Ali Şen’in başkanlığı bırakmasının ardından Vefa Küçük’ten 1 oy farkla başkanlığı alan Aziz Yıldırım bu düşmanlığı körüklemeye devam etti.
2011 şike süreciyle şampiyonluğumuzu çalması ve şikenin mahkeme kararıyla tescili Yargıtay’ın onanmasına rağmen hukuksuz bir şekilde halen içeri alınmamasının ardından devam eden süreç aramızdaki soğukluğu artırmış, birde Başkan Yıldırım olağan Genel Kurul’da bizden şike ile aldığı şampiyonluk kupasını göstererek FB’ye başkan Mehmet Ali Aydınlar’ı seçerseniz bu kupayı TS’ye verecek diyerek başkanlığı yeniden kazanmış, birde TAV ortağı Hamdi Akın’ın Sadri Şener’in kardeşiyle ortak olmakla suçlayarak düşmanlığını belgelemiştir.
Ancak bunların hiçbir tanesi takım otobüsüne saldırmanın gerekçesi olamaz. Bu saldırıyı yapanda TRABZON’lu olamaz… Olsa olsa Mahmut Uslu gibi provokatör olur! Biz bu şehre çoğu zaman tarlalardan girdik diyen FB yöneticisi Uslu hakkın da Cumhuriyet Savcılarını göreve davet ediyorum!
Rize FB müsabakasından dönen FB kafilesini taşıyan otobüs Sürmene şehir geçişinde saldırıya uğraması bir anda ülkenin gündemini salladı.
Tüm dünya gözlerini bir anda Trabzon’a cevirdi. Yaygın kanallar anında bu şehri infaz etmeye başladı. Rize’de yapılan müsabakanın ardından Rize polisi kafileyi taşıyan otobüsü Rize Trabzon il sınırı olan İyidere’ye kadar getiriyor. Köprü çıkışında Trabzon’a bağlı trafik ekibi otobüsün önüne çevik kuvvet minibüsü arkasına girerek görev değişimi gerçekleşiyor.
Tüm ilçe emniyet müdürlükleri anında bilgilendiriyor otobüs Trabzon havalimanına doğru gelirken bir hain el otobüsün şoförünü hedef alarak ön cama tüfekle mermi atıyor. Anında çam patlıyor otobüsün şoförü son derece itidali bir şekilde aracın frenine basıyor ve aracı kendi durduruyor. Önde bulunan polis aracın yaralı şoförünü hemen önce Sürmene devlet hastanesine ardından da 112 acil servise ait ambulansla KTÜ TIP Fakültesi Farabi hastanesine getiriliyor.
Otobüs olay yerinden, içindeki futbolcular aşağıya iniyor dakikalarca olay yerinde kalıyor. Sonra polis ekibinin başındaki amir biz olayı araştıracağız il ve ilçe emniyet müdürlerimiz olay yeri inceleme, asayiş ve organize kaçakçılık şube müdürlerimiz de buraya geliyor sizin uçağınız beklemez biz sizi polis midibüsü ile havalimanına getirelim diyorlar. Başkan yardımcısı Mahmut Uslu başka bir araçta arka tarafta bulunduğu için ona tanışılıyor. Fenerbahçe kafilesi havalimanına taşınıyor.
Bu şehrin başı büyüktür ya, yaygın medya bu polis midibüsünü anında zırhlı araç yapıyor… Yetmedi aracın içindeki özel korumayı ise vatan kurtaran aslan ilan ediliyor. Güya bu aslan bacağını uzatmışta, frene basmışta, kolunu uzatmışta, direksiyonu cevirmiş aracı şarampole yuvarlanmaktan kurtarmış! Adama bu hafta kesin madalya verirler… Belki de FB stadyumuna büstünü de dikerler…
Bu şehri terör ili ilan edip şehirde olağan üstü halde ilan ederler! Bir hatırlayın tüm dünyanın gündemine bomba gibi düşen Agos gazetesi başyazarı Hrant Dink’in İstanbul’da katledilmesinin ardından zanlıyı Samsun Jandarması kahraman ilan etti onla fotoğraf çektirmek için sıraya girerken il emniyet müdürü Mustafa İlhan önce emniyet genel müdür yardımcısı ardından Londra’ya güvenlik ataşesi olarak gönderildi.
Aslında babanın ihbarını çok iyi değerlendirip olayı aydınlatan vali Hüseyin Yavuz Demir ve Emniyet Müdürü Reşat Altay’ı merkeze alıp emekli ettiler. Biz o zaman yaygın kanallarda hatta canlı yayınlarda İstanbul’da yangın çıkarsa kesin Trabzon itfaiye müdürünü görevden alırlar dedik… Bu olayın ardından İstanbul emniyet müdürü Celalettin Cerrah terfien Osmaniye valiliğine atanırken, İstanbul valisi Muammer Güler önce Güvenlik Müsteşarlığına ardından Milletvekili seçtirilerek İçişleri Bakanlığına atandı.
Aslında bizim FB ile bu hafta maçımız yok ve hiçbir zaman düşmanlığımız da yoktur. 40 yıl önce (Ayasofya) şimdiki adıyla Fatih mahallesinde kurulan FB kulübü vardır. 1996 yılında Faruk Nafiz Özak’ın TS başkanlığı, Şenol Güneş’in teknik direktörlüğünde şampiyonluğu FB’ye elimizle verdiğimizde Başkan Ali Şen bizi dörtlü havuza aldırmasına rağmen bu şehirde bir FB düşmanlığı devam etti. Önce Ayasofya mahallesindeki FB kulübünün adı değiştirilerek Ayasofyalılar Derneği yapıldı. Ali Şen’in başkanlığı bırakmasının ardından Vefa Küçük’ten 1 oy farkla başkanlığı alan Aziz Yıldırım bu düşmanlığı körüklemeye devam etti.
2011 şike süreciyle şampiyonluğumuzu çalması ve şikenin mahkeme kararıyla tescili Yargıtay’ın onanmasına rağmen hukuksuz bir şekilde halen içeri alınmamasının ardından devam eden süreç aramızdaki soğukluğu artırmış, birde Başkan Yıldırım olağan Genel Kurul’da bizden şike ile aldığı şampiyonluk kupasını göstererek FB’ye başkan Mehmet Ali Aydınlar’ı seçerseniz bu kupayı TS’ye verecek diyerek başkanlığı yeniden kazanmış, birde TAV ortağı Hamdi Akın’ın Sadri Şener’in kardeşiyle ortak olmakla suçlayarak düşmanlığını belgelemiştir.
Ancak bunların hiçbir tanesi takım otobüsüne saldırmanın gerekçesi olamaz. Bu saldırıyı yapanda TRABZON’lu olamaz… Olsa olsa Mahmut Uslu gibi provokatör olur! Biz bu şehre çoğu zaman tarlalardan girdik diyen FB yöneticisi Uslu hakkın da Cumhuriyet Savcılarını göreve davet ediyorum!
FACEBOOK YORUMLAR