Saadet Partisi'nden 'Siber Güvenlik Kanunu Teklifine Sert Tepki!...
Saadet Partisi Samsun Milletvekili Mehmet Karaman, TBMM Genel Kurulu'nda 'Siber Güvenlik Kanun Teklifi'ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Teklifin usul ve esas açısından çok sayıda hukuki sakatlık barındırdığını belirten Karaman, anayasal ve demokratik ilkeler açısından ciddi sorunlara yol açabileceğine dikkat çekti.

07 Mart 2025 - 22:25
Karaman, teklifin TBMM'ye sunulmadan önce Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Siber Güvenlik Kurulu Başkanlığı'nın kurulmuş olmasını anayasal bir ihlal olarak değerlendirdi. Anayasa'nın 123. maddesine atıfta bulunarak "Kamu kurumları kanunla kurulur, Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile değil." ifadelerini kullandı.
Ayrıca, teklifin TBMM'de yeterli istişareye tabi tutulmadan hızlıca yasalaştırılmak istendiğine vurgu yapan Karaman, "Bu Meclis, milletimizin her kesiminin temsil edildiği bir kuruldur. Ancak siz istişareyi devre dışı bırakıp oldu-bittiye getirmek istiyorsunuz." diyerek tepki gösterdi.
Kanun teklifi sansür yasasının yeni bir versiyonudur
Karaman, teklifin "etki ajanlığı" kavramına dayandığını ve bu haliyle ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini belirtti. "Kanun metninde yer alan 'algı operasyonu', 'veri sızıntısı', 'siber olay' gibi muğlak ifadeler, keyfi uygulamalara kapı aralayabilir. Hukukun öngörülebilirlik ve belirlilik ilkelerine aykırı bir yaklaşım içeriyor" dedi.
Teklifin 3. maddesinde "kritik altyapı", "kritik kamu hizmeti" ve "siber olay" gibi soyut kavramları belirleme yetkisinin doğrudan yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı'na bırakılmasını eleştiren Karaman, "Bu yetki Anayasa'nın 6. maddesine aykırıdır, yasama yetkisi TBMM'ye aittir ve devredilemez." ifadelerini kullandı.
Vatandaşı denetimsiz bir yapıya karşı savunmasız hale getiriyorsunuz
Karaman, 6. madde ile Siber Güvenlik Başkanlığı'na verilen geniş yetkilerin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını belirterek, "Bu teklifle, Başkanlık her türlü bilgi, belge, veri ve log kayıtlarına hakim onayı olmaksızın erişim sağlayabilecek. Bu hukuksuz bir düzenlemedir ve vatandaşı devlet karşısında savunmasız bırakmaktadır" dedi.
Teklifin 16. maddesi ile "etki ajanlığı" kavramının, gazeteciler ve sivil toplum örgütleri üzerinde bir baskı aracı haline getirileceğine dikkat çeken Karaman, "Bugün Telegram kanallarında milyonlarca vatandaşımızın kişisel verileri dolaşıyor. Asıl engellenmesi gereken bunlarken, siz verilerimizin çalındığını haber verenleri baskı altına almaya çalışıyorsunuz" çıkışında bulundu.
Bu haliyle kabul edilmesi mümkün değildir
Saadet Partisi olarak, kanunun mevcut haliyle kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirten Karaman, "Bu kanunun hem usul hem esas bakımından ciddi sakatlıkları vardır. Biz, siber güvenliğin sağlanmasını önemsiyoruz, ancak bu ancak hukuka uygun, kişisel verileri koruyarak ve denetim mekanizmalarını güçlendirerek mümkün olur" ifadelerini kullandı.
Ayrıca, teklifin TBMM'de yeterli istişareye tabi tutulmadan hızlıca yasalaştırılmak istendiğine vurgu yapan Karaman, "Bu Meclis, milletimizin her kesiminin temsil edildiği bir kuruldur. Ancak siz istişareyi devre dışı bırakıp oldu-bittiye getirmek istiyorsunuz." diyerek tepki gösterdi.
Kanun teklifi sansür yasasının yeni bir versiyonudur
Karaman, teklifin "etki ajanlığı" kavramına dayandığını ve bu haliyle ifade özgürlüğünü tehdit ettiğini belirtti. "Kanun metninde yer alan 'algı operasyonu', 'veri sızıntısı', 'siber olay' gibi muğlak ifadeler, keyfi uygulamalara kapı aralayabilir. Hukukun öngörülebilirlik ve belirlilik ilkelerine aykırı bir yaklaşım içeriyor" dedi.
Teklifin 3. maddesinde "kritik altyapı", "kritik kamu hizmeti" ve "siber olay" gibi soyut kavramları belirleme yetkisinin doğrudan yeni kurulan Siber Güvenlik Başkanlığı'na bırakılmasını eleştiren Karaman, "Bu yetki Anayasa'nın 6. maddesine aykırıdır, yasama yetkisi TBMM'ye aittir ve devredilemez." ifadelerini kullandı.
Vatandaşı denetimsiz bir yapıya karşı savunmasız hale getiriyorsunuz
Karaman, 6. madde ile Siber Güvenlik Başkanlığı'na verilen geniş yetkilerin hukuk devleti ilkeleriyle bağdaşmadığını belirterek, "Bu teklifle, Başkanlık her türlü bilgi, belge, veri ve log kayıtlarına hakim onayı olmaksızın erişim sağlayabilecek. Bu hukuksuz bir düzenlemedir ve vatandaşı devlet karşısında savunmasız bırakmaktadır" dedi.
Teklifin 16. maddesi ile "etki ajanlığı" kavramının, gazeteciler ve sivil toplum örgütleri üzerinde bir baskı aracı haline getirileceğine dikkat çeken Karaman, "Bugün Telegram kanallarında milyonlarca vatandaşımızın kişisel verileri dolaşıyor. Asıl engellenmesi gereken bunlarken, siz verilerimizin çalındığını haber verenleri baskı altına almaya çalışıyorsunuz" çıkışında bulundu.
Bu haliyle kabul edilmesi mümkün değildir
Saadet Partisi olarak, kanunun mevcut haliyle kabul edilmesinin mümkün olmadığını belirten Karaman, "Bu kanunun hem usul hem esas bakımından ciddi sakatlıkları vardır. Biz, siber güvenliğin sağlanmasını önemsiyoruz, ancak bu ancak hukuka uygun, kişisel verileri koruyarak ve denetim mekanizmalarını güçlendirerek mümkün olur" ifadelerini kullandı.
FACEBOOK YORUMLAR