Sabırdır insanı hayata...
SABRIN ZENGİNLİĞİ Sabırdır insanı hayata bağlayan
17 Kasım 2015 - 10:10
SABRIN ZENGİNLİĞİ
Sabırdır insanı hayata bağlayan. Sabretmek, beklemek. Birçok Peygamberin, birçok insanın sınandığı gibi sabretmek. Öfkelense de huzursuzlansa da ağrısı artsa da beklemek, sabretmek.
Hayattaki en büyük sınav sabırlı insan ahlaklı insandır. “Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın…” (Al-i İmran Suresi, 200) ‘İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir. Buna da, sabredenlerden başkası kavuşturulamaz. Ve buna, büyük bir pay sahibi olanlardan başkası da kavuşturulamaz.’ (Fussilet Suresi, 34-35) ‘ Rabbin için sabret.’ (Müddessir Suresi,7)
Bir Müslümanın karşılaştığı olayların birçoğu sınavdır aslında. Bu sınavı da birçoğu sabırla geçmiş. Çünkü kolay kolay huzursuzluk ve sıkıntı çekmez. Çünkü her şeyde mutlaka bir hayır olduğunu düşünür. Akıllı insan zeki insan da kolay kolay bazı konularda karar vermez sabırla bekler. Hz. Eyüp’ün, yakalandığı hastalık karşısında gösterdiği sabır... Peygamber efendimizin Mekke ve Taif halkının ağır hakaret ve zulümlerine karşı büyük bir sabır göstermesi… Hz. Hacer Hz. Süleyman ve Hz. İbrahim bu sınavın en büyük örneklerindendir. Mevlana’nın sabır ile ilgili ''Sabret ki her şey hissettiği kadar derin ve sonsuz olsun, sabret ki her şey gönlünce olsun.
Sabır insanoğlunu olgunlaştıran en büyük kavramlardandır. Hani eskilerimiz sabreden derviş muradına ermiş sözü bir sıvanın sonundaki mükâfatın yoludur sabır.
En önemli sabır haramlardan sakınmak farzları yerine getirmektir.
GERÇEK MÜCAHİT NEFSİYLE MÜCADELE HALİNDE OLANDIR. Tapi ki bu da sabırla mümkündür. Kuran’ın yaklaşık doksan küsur yerinde sabırdan söz edilmekte. Çünkü birçok önemli ibadetin yolu sabırdan geçer. Belalara, hastalık ve musibetlere karşı sabırlı olmak karşımızdaki insanlara kolay kızmamak sabırlı olmak gerçek müminlerde aranan en önemli özelliklerden birisidir.
Günahlardan arınmak için insanoğlu için sabır çok mühim. Kula nefsine alıştığı günahları bırakmak oldukça zor gelir. Burada kulun irade ve sabrı ön plana çıkarılmalıdır yoksa bu savaştan kolay galip çıkamaz. Yüce kitabımız Kuran’ı Kerim’de sabredenlere sabrettiklerinden dolayı önemli mükâfatlar verileceği; (Neml 16/96 sabırları nedeni ile ayrıca mükâfatlandırılacağı (Kassas '(28/54) hatta Allah’ın sabredenlerle beraber olduğu (Bakara 2/153 Enfal 8/46) sabır insanoğluna verilen bir özelliktir.
Hayvanlarda ve Meleklerde sabrın olmayışı insanoğluna verilen üstünlük sıfatlarından birisidir. Yaşadığımız dünyada insanoğlu bazen sağlık, zenginlik gibi hoşa giden şeylerin yanında hastalık ve fakirlik gibi hoşa gitmeyen durumlarda insanoğlu sürekli sınava tabidir. Bu sınavı başarı ile bitirmesi için her iki durumda da sabretmesi gerekli.
Bu dünya imtihan dünyası. Bu sınavda bazen önümüze aşması kolay olmayan zorluklar, bazen de bolluk ve bereket içerisinde sağlıklı ve huzurlu bir yaşam. Hem verilen mükâfatlara, hem de daha kötü sıkıntıları mukayese ederek sabırla şükreden sonunda büyük mükâfatlarla ödüllendirilir. Mallarınızda evlatlarınızda size birer imtihan vesilesidir. (Enfal 8/28) Her şeyin bir cevheri vardır, insanoğlunun cevheri akıl, aklın cevheri ise sabırdır. İlim sahibi insanların önlerine çıkan bir sorun karşısında sabretme hususunda bir adım öndedirler. İlim sahibi olan insanlar iyiyi kötüyü ayırt eder, olaylara sabırla karşılık verir. O kişilerde sabır bir kalkan görevi görür.
İnsanoğlu yaşanan sıkıntı ve zorlukların artması ve inanç hususlarının giderek zayıflaması, konularda hassasiyetin giderek yitirilmesi. Bazı toplumlarda inançların giderek yozlaşması gibi kavramlarda başarısızlıklarla sonuçlandırmakta. İnsanoğlunun doyumsuzluğu, sürekli artırma yarışı, bırakın insanoğlunun elindekiyle şükretmeyi, diğerlerinin ellerinde olanı alabilmek için İslam’ın bütün kurallarını çiğnemekten çekinmiyor. Bu da bizi hastalıklı toplum konumuna sokuyor. Dini inanış değerlerimiz, bazı iletişim kavramları, yanlış eğitim. Eğitim olması gerektiği gibi değil de insanları çıkarları doğrultusunda yönlendirilmekte. İslam bir ümmet anlayışı olmak yerine birey anlayışı olma yolunda ilerlemekte.
Verilen nimetlere şükürsüzlük cağımızın en büyük hastalığı. Vermekte hiçbir zorunluluğu bulunmayan yaratıcıdan verilenlere şükretmeden isyancı bir anlayışla hala istenilmekte. Olmayanlar korunmayıp göz ardı edilip büyük bir müsriflikle atılmakta…
Böylelikle sabrı bilmeyen şükürsüz insan olduk.
Birçok mükâfattan mahrum kalma yolunda hızlı adımlarla ilerliyoruz…
Sabırdır insanı hayata bağlayan. Sabretmek, beklemek. Birçok Peygamberin, birçok insanın sınandığı gibi sabretmek. Öfkelense de huzursuzlansa da ağrısı artsa da beklemek, sabretmek.
Hayattaki en büyük sınav sabırlı insan ahlaklı insandır. “Ey iman edenler, sabredin ve sabırda yarışın…” (Al-i İmran Suresi, 200) ‘İyilikle kötülük eşit olmaz. Sen, en güzel olan bir tarzda (kötülüğü) uzaklaştır; o zaman, (görürsün ki) seninle onun arasında düşmanlık bulunan kimse, sanki sıcak bir dost(un) oluvermiştir. Buna da, sabredenlerden başkası kavuşturulamaz. Ve buna, büyük bir pay sahibi olanlardan başkası da kavuşturulamaz.’ (Fussilet Suresi, 34-35) ‘ Rabbin için sabret.’ (Müddessir Suresi,7)
Bir Müslümanın karşılaştığı olayların birçoğu sınavdır aslında. Bu sınavı da birçoğu sabırla geçmiş. Çünkü kolay kolay huzursuzluk ve sıkıntı çekmez. Çünkü her şeyde mutlaka bir hayır olduğunu düşünür. Akıllı insan zeki insan da kolay kolay bazı konularda karar vermez sabırla bekler. Hz. Eyüp’ün, yakalandığı hastalık karşısında gösterdiği sabır... Peygamber efendimizin Mekke ve Taif halkının ağır hakaret ve zulümlerine karşı büyük bir sabır göstermesi… Hz. Hacer Hz. Süleyman ve Hz. İbrahim bu sınavın en büyük örneklerindendir. Mevlana’nın sabır ile ilgili ''Sabret ki her şey hissettiği kadar derin ve sonsuz olsun, sabret ki her şey gönlünce olsun.
Sabır insanoğlunu olgunlaştıran en büyük kavramlardandır. Hani eskilerimiz sabreden derviş muradına ermiş sözü bir sıvanın sonundaki mükâfatın yoludur sabır.
En önemli sabır haramlardan sakınmak farzları yerine getirmektir.
GERÇEK MÜCAHİT NEFSİYLE MÜCADELE HALİNDE OLANDIR. Tapi ki bu da sabırla mümkündür. Kuran’ın yaklaşık doksan küsur yerinde sabırdan söz edilmekte. Çünkü birçok önemli ibadetin yolu sabırdan geçer. Belalara, hastalık ve musibetlere karşı sabırlı olmak karşımızdaki insanlara kolay kızmamak sabırlı olmak gerçek müminlerde aranan en önemli özelliklerden birisidir.
Günahlardan arınmak için insanoğlu için sabır çok mühim. Kula nefsine alıştığı günahları bırakmak oldukça zor gelir. Burada kulun irade ve sabrı ön plana çıkarılmalıdır yoksa bu savaştan kolay galip çıkamaz. Yüce kitabımız Kuran’ı Kerim’de sabredenlere sabrettiklerinden dolayı önemli mükâfatlar verileceği; (Neml 16/96 sabırları nedeni ile ayrıca mükâfatlandırılacağı (Kassas '(28/54) hatta Allah’ın sabredenlerle beraber olduğu (Bakara 2/153 Enfal 8/46) sabır insanoğluna verilen bir özelliktir.
Hayvanlarda ve Meleklerde sabrın olmayışı insanoğluna verilen üstünlük sıfatlarından birisidir. Yaşadığımız dünyada insanoğlu bazen sağlık, zenginlik gibi hoşa giden şeylerin yanında hastalık ve fakirlik gibi hoşa gitmeyen durumlarda insanoğlu sürekli sınava tabidir. Bu sınavı başarı ile bitirmesi için her iki durumda da sabretmesi gerekli.
Bu dünya imtihan dünyası. Bu sınavda bazen önümüze aşması kolay olmayan zorluklar, bazen de bolluk ve bereket içerisinde sağlıklı ve huzurlu bir yaşam. Hem verilen mükâfatlara, hem de daha kötü sıkıntıları mukayese ederek sabırla şükreden sonunda büyük mükâfatlarla ödüllendirilir. Mallarınızda evlatlarınızda size birer imtihan vesilesidir. (Enfal 8/28) Her şeyin bir cevheri vardır, insanoğlunun cevheri akıl, aklın cevheri ise sabırdır. İlim sahibi insanların önlerine çıkan bir sorun karşısında sabretme hususunda bir adım öndedirler. İlim sahibi olan insanlar iyiyi kötüyü ayırt eder, olaylara sabırla karşılık verir. O kişilerde sabır bir kalkan görevi görür.
İnsanoğlu yaşanan sıkıntı ve zorlukların artması ve inanç hususlarının giderek zayıflaması, konularda hassasiyetin giderek yitirilmesi. Bazı toplumlarda inançların giderek yozlaşması gibi kavramlarda başarısızlıklarla sonuçlandırmakta. İnsanoğlunun doyumsuzluğu, sürekli artırma yarışı, bırakın insanoğlunun elindekiyle şükretmeyi, diğerlerinin ellerinde olanı alabilmek için İslam’ın bütün kurallarını çiğnemekten çekinmiyor. Bu da bizi hastalıklı toplum konumuna sokuyor. Dini inanış değerlerimiz, bazı iletişim kavramları, yanlış eğitim. Eğitim olması gerektiği gibi değil de insanları çıkarları doğrultusunda yönlendirilmekte. İslam bir ümmet anlayışı olmak yerine birey anlayışı olma yolunda ilerlemekte.
Verilen nimetlere şükürsüzlük cağımızın en büyük hastalığı. Vermekte hiçbir zorunluluğu bulunmayan yaratıcıdan verilenlere şükretmeden isyancı bir anlayışla hala istenilmekte. Olmayanlar korunmayıp göz ardı edilip büyük bir müsriflikle atılmakta…
Böylelikle sabrı bilmeyen şükürsüz insan olduk.
Birçok mükâfattan mahrum kalma yolunda hızlı adımlarla ilerliyoruz…
FACEBOOK YORUMLAR