Sağlam, Melih Gümüşbıçak'ın Konuğu Oldu
Teknik Direktörümüz Ertuğrul Sağlam, Melih Gümüşbıçak’ın sunduğu Samsunspor ile Evdekal programına konuk oldu.
04 Nisan 2020 - 18:29
Melih Gümüşbıçak’ın sorularını yanıtlayan Teknik Direktörümüz Ertuğrul Sağlam, Samsunlular ve Samsunsporlu taraftarlarına evde kalmalarını istersen, “Yarın bizim şampiyonluğa oynadığımız maçlarda bir kişi dahi olsa eksik kalmak istemiyoruz” dedi.
Teknik Direktörümüz Ertuğrul Sağlam, kulübümüzün ve Play Spor’un Youtube kanalı üzerinden ortak yayınında video konferans sistemi ile futbol spikeri Melih Gümüşbıçak’ın sorularını yanıtladı.
Koronavirüs salgını nedeniyle herkesin evde kalması gerektiğini vurgulayan Teknik Direktörümüz Ertuğrul Sağlam, “Evde kalmaya devam ediyoruz. Çalışmadığım sürede evde kaldım ama bu kadar kalmamıştım. İlk defa bu kadar uzun süre evde kalmak zorunda olduk. Ama bunu yapmak zorundayız. Çünkü daha sağlıklı ve daha huzurlu bir şekilde yarın dışarıya çıkmak istiyorsak bugün evde kalmak zorundayız. Tabi ben bunları söylerken, dışarı çıkmak zorunda olan, çalışmak zorunda olan, çeşitli sebeplerden dolayı da evde kalamayanlar da içten içe bize sitem edebiliyorlardır. Dışarıya çıkmak zorunda olanlar da çalıştığı yerlerde, toplu taşıma araçlarında, duraklarda, marketlerde mutlaka sosyal mesafeyi koruması, temastan kaçınması, eldivenleri ve maskeleri ihmal etmemeliler. Doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız canla başla mücadele veriyorlar. Hayatları pahasına çok fedakar bir şekilde her şeylerini ortaya koyuyorlar. Bizim tabi ki daha farklı sorumluluklarımız da var. Eğer onların bu fedakârlıklarına ve kahramanlıklarına bir şekilde yardım etmek istiyorsak evde kalmak ve doktorlarımızın, sağlık çalışanlarımızın, devletimizin, bakanımızın bize uygulatmaya yönelik bütün kurallarına uymamız gerekiyor” diye konuştu.
Bu sürecin kahramanlarının sağlık çalışanları olduğunu belirten Ertuğrul Sağlam, “Vaka sayısı arttıkça hastanelerimizde ve sağlık merkezlerimizdeki görüntüleri gördükçe doktorlarımızın, hemşirelerimizin, sağlık çalışanlarımızın ve diğer çalışanlarımızın da bugün bizim için ne kadar daha önemli olduğunu görüyoruz. Hayatları pahasına bir kahramanlık ortaya koyuyorlar. Onlara minnettarız ve çok teşekkür ediyoruz. Onların bu yaptıklarını ne devletimiz ne de bizler unutmayacağız. Her mücadele kendi içerisinde bazı insanları ve bazı kesimi öne çıkarıyor ve kahramanlar yapıyor. Bugünün kahramanları da kesinlikle sağlık çalışanlarımız. İnsan olarak görevimiz onlara destek ve yardımcı olmaktır. Bizim vatandaş olarak biraz daha fazla sorumluluk almamız lazım. Her yerde zorunlu tedbirlerle bu hayat devam edemez. Kurallar ortaya konuyorsa bizim de bu kurallara riayet etme zorunluluğumuz var. Devlet güzel güzel anlatıyor. ‘Evde kalın, mecbur değilseniz dışarı çıkmayın. Çıktıysanız sosyal mesafeyi koruyun’ Bunlar da aslında ciddi anlamda önlemlerdir. Vatandaşlarımızdan da isteğimiz bu kurallara uyulmasıdır. Bazı şeyleri devletimize zorla yaptırmayalım. Bu vatandaşlık görevidir. Bazı insanlarımız sorumluluk alıyor ve bunları yerine getiriyor. Bazı sorumsuzlar var, onlar da inşallah gerçekle yüzleşip en azından bundan sonrasıyla ilgili sorumluluk alırlar” şeklinde konuştu.
Teknik Direktörümüz Ertuğrul Sağlam, konuşmasına şöyle devam etti;
“Biz futbol ülkesiyiz. Tabi bugünkü derdimiz futbol değil. Bizim hayatımız futbol. Şu gün bizim öncelikli konuşmamız gereken nokta ülkemizin içinde bulunduğu bu ortamdan nasıl daha az zarar görerek çıkabilir, nasıl yarınlarımızı huzurlu, daha sağlıklı bir şekilde devam ettirebiliriz bunun da hazırlığını yapmak lazım. Evde sosyal medyayı, haberleri takip ediyoruz. Sosyal medyada bazı futbolcu arkadaşlarımız ‘8 saat ps oynuyorum, 12 saat oyun oynuyorum’ diye paylaşıyorlar. Daha farklı şeyler yapın. Kitap okuyun, kendi kişisel gelişiminiz ile ilgili vakit ayırın. Bu zamanı sonrasında bulamayabiliriz. Kendi geçmişinizle ilgili değerlendirmeleri yapın. Geleceğinizi daha doğru bir şekilde ‘nasıl yönlendirebilirsiniz’ bunun için bir durum değerlendirmesi yapın. Beyninizi bunlara yorun. Kendi futbol hayatınızda, geçmişinizle alakalı neler yaptınız, neleri yapamadınız, bunları ortaya koyun. Geleceğinize bunu nasıl doğru bir şekilde entegre edebilirsiniz. Biraz bunları yapın. Bu dönem bizim için önemli bir fırsat. Geçmişte benim de yanlışlarım ve hatalarım oldu. Bunların değerlendirmesini, muhasebesini şu gün daha sağlıklı bir şekilde çok geniş bir zaman içerisinde değerlendirmeye çalışıyorum. Biliyorum ki bu bana yarın için çok büyük bir katkı sağlayacak. Doğru değerlendirmeler yapıp bunu geleceğimize doğru bir şekilde entegre edebilirsek bu kriz ortamını da fırsata çevirme şansını da yakalamış olacağız” dedi.
Samsun Benim İçin Çok Farklı Bir Şehir
Samsunspor’u tercih etmesindeki sebebi açıklayan Ertuğrul Sağlam, “Samsunspor’u tercih ettiğimde aslında birçok insan aklından şunu geçiriyor olabilir. ‘Böyle bir futbol geçmişine sahip, milli takımda oynamış, büyük takımlarda oynamış, antrenörlük hayatına başlamış, bu kadar büyük başarıları ortaya koymuş, futbol tarihine altın harflerle yazılmış başarıları ortaya koymuş bir adamın daha farklı yerlerde olması lazımdı’ Doğru ama ben aslında daha farklı bir yerdeyim. Yarın ne kadar doğru bir yerde olduğumu da inşallah hep beraber ürettiğimiz başarılarla ortaya çıkacak ve o insanlar da benim bugün bu kararı neden verdiğimi de daha doğru şekilde anlayacaklar. Samsunspor bizim hayatımızda çok farklı bir yerde. Benim Samsun’da 10 senem geçti. Bunun 8 senesi futbolculuk, 1 senesi yardımcı antrenörlük, 1 senesi de teknik direktörlük. Hem futbol hem de antrenörlük hayatımda kazandığım birçok şeyi Samsunspor sayesinde kazandım. Özel hayatımla ilgili de birçok şeyi Samsun’da kazandım. Eğitimde de üniversiteyi, master’ı Samsun’da tamamladım. Orada evlendim. Kızım Samsun’da doğdu. Futbol hayatımdaki çıkış dönemini Samsun’da yaşadım. Antrenörlük hayatına orada başladım. 35 yaşında teknik direktör olarak Samsun’da görev yaptım. Bunları bir kenara koyduğumuzda bir insanın hayatında yaşayabileceği birçok önemli şeyi Samsun’da yaşadım. Dolayısıyla Samsun benim için farklı bir şehir. Tabi hayatıma değer katan birçok şehir ve takım da var. Mesela 8 sene görev yaptığım Beşiktaş’ı unutmam mümkün değil. 5 sene görev yaptığım ve futbol hayatımdaki en önemli başarıyı elde ettiğim yer olan Bursaspor’u unutmam mümkün değil. Bu benim kalbimin her zaman bir yerinde olacak. Bana değer katan Kayserispor, Eskişehirspor var. Kısa da olsa Malatya var” diye konuştu.
Türk futbol tarihine altın harflerle yazılabilecek bir başarıyı üretmek için Samsunspor’a geldiğini belirten Ertuğrul Sağlam, “Ben çalışmadığım dönemde çeşitli kulüplerden teklifler aldım. Samsunspor ile anlaşmadan önceki 20 günlük dönemde 3 tane Süper Lig takımı, 7 tane de 1. Lig takımlarından teklif aldım. Bunların hepsi de şampiyonluğa oynayan takımlardı. Bazı beklentilerimizi Samsun ve Samsunspor’da karşılayacağım noktasında ben tatmin oldum. Gittiğin yerde şartlar ne olursa olsun insanların beklentileri de geçmişte ürettiklerin doğrultusunda oluyor. Gidiyorsun bir yere ekonomik sıkıntı var, transfer yapamıyorsun, oyuncuya para ödeyemiyorsun, bir antrenör için sıkıntılı bir ortam var. İnsanlar oraya bakmıyor. İnsanlar ‘Ertuğrul Sağlam buraya geldiyse bu takım Avrupa kupalarına gitmeli’ diye düşünebiliyor. Dolayısıyla aklım, gönlüm ve tecrübem bana ve bundan sonraki süreçteki futboldan beklentilerim daha akılcı, daha gerçekçi bir projeyi yakalamamı söyledi. 7 sene sadece kendi antrenörlük hayatım ve geleceğim için okudum. Bugün Türk futbolunda antrenörlere baktığınızda üniversite bitireni parmakla gösterilirken ben bir de master yaptım. Bunun için emek harcadım. Antrenmandan çıktıktan sonra ben kendimi geliştirme adına okula gittim. Başkanımız Yüksel Yıldırım ile yaptığımız görüşmelerde Samsunspor’da yapılan yatırımın, beklentinin ve ortaya konulan vizyonun benim beklentim ile benim ortaya koymuş olduğum vizyonla örtüştüğünü gördüm. Ben burada bu bilgimi, birikimimi, tecrübemi burada daha sağlıklı bir ortamda birleştirip, ortaya futbol adına çok düzgün bir organizasyonla beraber yeniden Türk futbol tarihine altın harflerle yazılabilecek bir başarıyı üretme adına güzel bir merkez olarak gördüm” şeklinde konuştu.
Batıpark alanında devam eden altyapı tesisin tüm hızıyla sürdüğünü ifade eden Ertuğrul Sağlam, “Geçmişte olduğu gibi Türk futboluna futbolcu üreten, bundan kendisi de faydalanan hem Türk futboluna hem de Avrupa’ya futbolcu gönderen bir merkez haline gelmesiyle alakalı başkanımızla görüşmeler yaptık. Bu bizim olmazsa olmazımız. Ben yarın Süper Lige çıktığımızda benim kadromda en az 5-6 tane altyapıdan oyuncuyu oynar hale getirmedikten sonra benim orada olmamın bir önemi yok. Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Demir’de bize bu konuda çok katkı sağladı. Şu anda her şeyin durduğu bir ortamda bile Temmuz ayında faaliyete geçecek olan 2 tane suni çim, 2 tane doğal çimden oluşan modern bir tesis olmak üzere altyapı tesisimizin inşaatı tüm hızıyla devam ediyor. Temmuz ayında da inşallah biz burada altyapı oyuncularımızla beraber antrenmanlara başlayacağız. Tesisiyle Türkiye’de en modern, en yeni altyapı tesisini hem Samsunsporumuza hem de ülkemize kazandıracağız. Bu konuda ortaya koyduğu azim, dirayet ve vizyon için başkanımız Yüksel Yıldırım’a da çok teşekkür ediyorum” dedi.
Samsunspor’un kendisi için önemli bir yere sahip olduğunun altını çizen Ertuğrul Sağlam, “Ben Samsunspor’un kazadan sonraki ilk transferiydim. Samsun için de ben farklı kişiyim. Ben şampiyonluklara alışkanım. Ben Samsunspor’a gittiğimde küme düştük. O zamanki ikinci ligde şampiyon olarak tekrar birinci lige çıktık. Sonraki sezon tekrar düştük ve tekrar çıktık. Yani 4 senede 2 kere ikinci lige düştük 2 kere de birinci lige çıktık. 5’inci sene düzeni oturtturduk. Zaten o sezon Gigi Multescu ve İsmail Uyanık ile birlikte güzel bir sezon olmuştu. Ondan sonra da Beşiktaş’a geldik. Beşiktaş’ta da 6 sene futbol oynadım. Oradan da tekrar Samsunspor’a geri döndüm ve futbol hayatımı da orada tamamladım. Süper Lig kariyerime Samsunspor ile başladım ve Samsunspor ile bitirdim. Sonrasında Gigi Multescu ile başlayan antrenörlük hayatımız rahmetli Erdoğan Arıca ile devam etti. Sonraki sene de İsmail Uyanık o dönem benim hayatım için de önemli bir karar verdi. 35 yaşında Süper Ligde Samsunspor da teknik direktörlük hayatına başladık. Hatta o dönem benden daha yaşlı oyuncularım vardı. Ondan sonra Kayserispor, Beşiktaş, Bursaspor, Eskişehirspor, Malatyaspor hatta bir ara İran’daki Tractor Sazi takımını çalıştırdım. Şimdi de Samsunspor’dayım. İnşallah bundan sonraki süreci de Samsunspor’da uzun yıllar devam ettiririz” diye konuştu.
Yüksel Yıldırım Bizim İçin Çok Büyük Bir Avantaj
Samsunspor’un Yüksel Yıldırım gibi bir başkana sahip olduğu için çok şanslı olduğunu ifade eden Ertuğrul Sağlam, “Samsun, futbol şehri ve çok zengin bir futbol kültürüne sahip. Onlar bizim için büyük avantaj olacak ama başımızda öyle bir insan var ki, Yüksel Yıldırım iş hayatında ortaya koyduğu başarı ve onun oradaki kariyeri, her el attığı işte de üretkenlik ve vizyon ortaya koyuyor. O kadar heyecanlı ve üretmeye hevesli insan ki bazı şeyleri biz istemeden önümüze getiriyor. Bu bizim için çok büyük bir avantaj. Bir defa çok heyecanlı, futbolu seviyor ve iş hayatındaki başarıyı futbolda da ortaya çıkarmak istiyor. Biliyorum ki onun olduğu yerde vasat bir gidişatın hiçbir zaman değeri yok. Güzel şeyleri, yeni şeyleri ortaya çıkarmak, üretmek, başarı ortaya koymak, farklılık oluşturmak için devamlı arayışlar içerisinde. Fikirler ortaya koyuyor. Bazen çok acayip fikirler ortaya çıkıyor. Biz bile ‘o kadar futbolun içindeyiz, bizim bile aklımıza gelmedi’ dediğimiz şeyler oluyor. Onun için Yüksel Yıldırım bizim için çok büyük bir avantaj. Samsun şehri, Samsunspor ve bizler de dahil olmak üzere böyle bir lidere ve başkana sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Kulüp yapılanmasında antrenör arkadaşlarımız da bu işin okulundan gelmiş, kendini geliştirmeye açık bir teknik kadromuz var. Genel Menajerimiz Mustafa Aztopal, kendini çok iyi geliştirmiş. Vizyonu geniş ve kendini yenilemeye çok açık bir arkadaşımız. O da bize çok değer katıyor. Teknik Menajerimiz Yücel Uyar’da Samsunspor’da hem benim takım arkadaşım oldu hem de antrenörlüğümü yaptı. Dolayısıyla o da bizim için farklı bir yerde. O da bize çok önemli güç katıyor. Ekibimiz, ortamımız güzel. Çalıştığımız insanların heyecanı, bu işten beklentisi bizi gelecek adına umutlandırıyor. Onların ortaya koymuş olduğu vizyon Türk futbolu adına da incelenmesi gereken de bir konu. O yüzden tekrar ben Yüksel Yıldırım gibi bir başkana sahip olduğumuz için kendimi çok şanslı hissediyorum” şeklinde konuştu.
Samsun’daki futbol potansiyeline inanarak, çok daha farklı güzelliklerin ortaya çıkacağına inandığını belirten Ertuğrul Sağlam, “Ben ilk takımla Hekimoğlu Trabzon maçı öncesi beraber olduk. O zaman resmi olarak imzalamamıştık ama aramızda söz verilmişti. Biz maç öncesi takımla ufak bir toplantı yaptık. Onlara neden burada olduğumuzu, neler yapmak istediğimizi, burada olmamızın bir sebebinin de oyuncuların olduğunu söyledim. O gün de bizim için kritik bir maçtı. Oyuncularımız da sahadan sansasyonel bir galibiyet yani 5-0’lık bir galibiyet aldı. Ondan sonra biz Samsun’a döndük. Sözleşmeyi benim doğum günüm olan 19 Kasım tarihinde imzaladım. Bu benim için geleceğimle alakalı yeni bir doğum günü oldu. Samsun benim bildiğim ve takip ettiğim bir yer olduğu için futbol adına, güzellikler adına çok fazla şaşırmıyorum. Samsun’un potansiyelini ve futbola bağlılığını bildiğim için Samsun’da bugüne kadar olanlar ve bundan sonra olacaklarla alakalı açıkçası benim herhangi bir karşılaştığım noktayla alakalı ‘bu da nasıl oldu’ diyeceğimi düşünmüyorum. Daha fazlasını bekliyorum. Çünkü Samsun şehrinin tanıtımı için de Samsunspor’un ortaya koyacağı başarı ve farklılıklar çok önemli. Dolayışla şehirde bunun farkında. Yaklaşık 7-8 yıldır yaşanan süreçle alakalı herkes çok ciddi tecrübeler edinmiş. Samsun’daki futbol potansiyeline inanarak, güvenerek bundan sonra çok daha farklı güzelliklerin ortaya çıkacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Bunu sağlayacak olan insanlar da yine bizleriz” dedi.
Bu sürecin çok iyi değerlendirilmesi takdirde yarınki futbol düzeni için de çok farklı avantajları ortaya çıkabileceğinin altını çizen Ertuğrul Sağlam, “Futbol ile alakalı birçok noktayı ortaya koyduk. Ama esas aslında ön sıraya almamız gereken konu bu. Biz daha maçları bitiremedik. Bu senenin tamamlanması için de yüzleşmek zorunda olduğumuz bazı gerçekler var. İnsanlar çıkıyor ‘Haziran başı’ diyor. Nereden biliyorsun Haziran başında her şeyin normale döneceğini. Dolayısıyla ortaya çıkan her somut fikir ve tarih de bir beklentinin sonucunda ortaya çıkmıştır. ‘Nisan’da tik yapar, Mayıs başında inişe geçer, sonra takımlara 3 hafta süre veririz antrenmanlara başlarlar. Haziran başında da maçlara başlarız’ diyorlar. Nereden biliyorsun. Dolayısıyla bunların aslında bizim konuşmamız için önce halletmemiz gereken çok önemli bir iş var. Bu süreci biran evvel atlatabilmek ve sağlıklı hayata geçebilmek. Bunu yaptıktan sonra her şey olur. Zaten UEFA, Avrupa kupası maçlarını erteledi. UEFA dedi ki, ‘sizin Haziran, Temmuz hatta Ağustos ayınız var’ Dolayısıyla yeniden başlama ile alakalı herhangi bir tarih ortaya koymak çok doğru bir iş değil. Bir şekilde ‘insanların kafasındaki soru işaretlerini atayım, tarih ortaya koyayım, bende UEFA olarak buraya somut bir şey koyayım’ dedi. Sonuçta bizim hep beraber yapmamız gereken çok önemli bir iş ve görev var. Kurallara uyacağız. Önce kendimizi sonra etrafımızdakileri koruyacağız ve bu süreci en az zararla atlatacağız. Bu hastalığın sürecini de korunarak, daha fazla insana bulaştırmadan sayıyı belli bir seviyede tutarak ortadan kaldırmaya çalışacağız. Şu anda yapılması gereken iş bu. Bu süreç dünyadaki herkesi etkileyecek. Belki 3’er günde bir maç oynayacağız. Belki maçlara hazırlanma sürecimiz daha kısa olacak. Sonraki sezonla alakalı kafalarda soru işaretleri var. Belki bu sezon Temmuz’un sonunda tamamlanacak. Yeni sezona başlarken bir ara verilmeden geçiş yapılabilir. Transferlerle alakalı, sözleşmelerle alakalı sorunlar ortaya çıkacak. Sonucunda bunları da hep beraber göğüsleyeceğiz. Futbol bizim vazgeçilmezimiz. Bir şekilde zarar göreceğiz, etkileneceğiz. Sponsorlar, yayıncı kuruluşlar, kulüpler ekonomik anlamda mutlaka bu işten zarar görecekler. Eğer bu süreci çok iyi değerlendirebilirsen yarınlarımız ve yarınki futbol düzenimiz için de çok farklı avantajları da ortaya çıkarabiliriz. Yeni bir dünya düzeni, yeni bir futbol düzeni inşallah bizi daha iyi keyif alacağımız, doğruları ortaya koyacağımız ve yaşayacağımız bir düzen olacak. Ben buna inanıyorum. Eğer doğru dersleri çıkarabilir ve bu çıkarttığımız dersleri futbol adına, hayat adına kendi geleceğimize doğru bir şekilde entegre edebilirsek kesinlikle geleceğin ben çok daha güzel olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Son olarak Samsunluların ve taraftarların bu süreçte evde kalmalarını isteyen Ertuğrul Sağlam, “Lütfen kurallara riayet etsinler. Büyüklerimizin, doktorlarımızın ve bilim adamlarımızın bize koyduğu kurallara dikkat etsinler. Yarın bizim şampiyonluğa oynadığımız maçlarda bir kişi dahi olsa eksik kalmak istemiyoruz. Onun için kendilerine çok dikkat etsinler” şeklinde konuştu.
Teknik Direktörümüz Ertuğrul Sağlam, kulübümüzün ve Play Spor’un Youtube kanalı üzerinden ortak yayınında video konferans sistemi ile futbol spikeri Melih Gümüşbıçak’ın sorularını yanıtladı.
Koronavirüs salgını nedeniyle herkesin evde kalması gerektiğini vurgulayan Teknik Direktörümüz Ertuğrul Sağlam, “Evde kalmaya devam ediyoruz. Çalışmadığım sürede evde kaldım ama bu kadar kalmamıştım. İlk defa bu kadar uzun süre evde kalmak zorunda olduk. Ama bunu yapmak zorundayız. Çünkü daha sağlıklı ve daha huzurlu bir şekilde yarın dışarıya çıkmak istiyorsak bugün evde kalmak zorundayız. Tabi ben bunları söylerken, dışarı çıkmak zorunda olan, çalışmak zorunda olan, çeşitli sebeplerden dolayı da evde kalamayanlar da içten içe bize sitem edebiliyorlardır. Dışarıya çıkmak zorunda olanlar da çalıştığı yerlerde, toplu taşıma araçlarında, duraklarda, marketlerde mutlaka sosyal mesafeyi koruması, temastan kaçınması, eldivenleri ve maskeleri ihmal etmemeliler. Doktorlarımız, sağlık çalışanlarımız canla başla mücadele veriyorlar. Hayatları pahasına çok fedakar bir şekilde her şeylerini ortaya koyuyorlar. Bizim tabi ki daha farklı sorumluluklarımız da var. Eğer onların bu fedakârlıklarına ve kahramanlıklarına bir şekilde yardım etmek istiyorsak evde kalmak ve doktorlarımızın, sağlık çalışanlarımızın, devletimizin, bakanımızın bize uygulatmaya yönelik bütün kurallarına uymamız gerekiyor” diye konuştu.
Bu sürecin kahramanlarının sağlık çalışanları olduğunu belirten Ertuğrul Sağlam, “Vaka sayısı arttıkça hastanelerimizde ve sağlık merkezlerimizdeki görüntüleri gördükçe doktorlarımızın, hemşirelerimizin, sağlık çalışanlarımızın ve diğer çalışanlarımızın da bugün bizim için ne kadar daha önemli olduğunu görüyoruz. Hayatları pahasına bir kahramanlık ortaya koyuyorlar. Onlara minnettarız ve çok teşekkür ediyoruz. Onların bu yaptıklarını ne devletimiz ne de bizler unutmayacağız. Her mücadele kendi içerisinde bazı insanları ve bazı kesimi öne çıkarıyor ve kahramanlar yapıyor. Bugünün kahramanları da kesinlikle sağlık çalışanlarımız. İnsan olarak görevimiz onlara destek ve yardımcı olmaktır. Bizim vatandaş olarak biraz daha fazla sorumluluk almamız lazım. Her yerde zorunlu tedbirlerle bu hayat devam edemez. Kurallar ortaya konuyorsa bizim de bu kurallara riayet etme zorunluluğumuz var. Devlet güzel güzel anlatıyor. ‘Evde kalın, mecbur değilseniz dışarı çıkmayın. Çıktıysanız sosyal mesafeyi koruyun’ Bunlar da aslında ciddi anlamda önlemlerdir. Vatandaşlarımızdan da isteğimiz bu kurallara uyulmasıdır. Bazı şeyleri devletimize zorla yaptırmayalım. Bu vatandaşlık görevidir. Bazı insanlarımız sorumluluk alıyor ve bunları yerine getiriyor. Bazı sorumsuzlar var, onlar da inşallah gerçekle yüzleşip en azından bundan sonrasıyla ilgili sorumluluk alırlar” şeklinde konuştu.
Teknik Direktörümüz Ertuğrul Sağlam, konuşmasına şöyle devam etti;
“Biz futbol ülkesiyiz. Tabi bugünkü derdimiz futbol değil. Bizim hayatımız futbol. Şu gün bizim öncelikli konuşmamız gereken nokta ülkemizin içinde bulunduğu bu ortamdan nasıl daha az zarar görerek çıkabilir, nasıl yarınlarımızı huzurlu, daha sağlıklı bir şekilde devam ettirebiliriz bunun da hazırlığını yapmak lazım. Evde sosyal medyayı, haberleri takip ediyoruz. Sosyal medyada bazı futbolcu arkadaşlarımız ‘8 saat ps oynuyorum, 12 saat oyun oynuyorum’ diye paylaşıyorlar. Daha farklı şeyler yapın. Kitap okuyun, kendi kişisel gelişiminiz ile ilgili vakit ayırın. Bu zamanı sonrasında bulamayabiliriz. Kendi geçmişinizle ilgili değerlendirmeleri yapın. Geleceğinizi daha doğru bir şekilde ‘nasıl yönlendirebilirsiniz’ bunun için bir durum değerlendirmesi yapın. Beyninizi bunlara yorun. Kendi futbol hayatınızda, geçmişinizle alakalı neler yaptınız, neleri yapamadınız, bunları ortaya koyun. Geleceğinize bunu nasıl doğru bir şekilde entegre edebilirsiniz. Biraz bunları yapın. Bu dönem bizim için önemli bir fırsat. Geçmişte benim de yanlışlarım ve hatalarım oldu. Bunların değerlendirmesini, muhasebesini şu gün daha sağlıklı bir şekilde çok geniş bir zaman içerisinde değerlendirmeye çalışıyorum. Biliyorum ki bu bana yarın için çok büyük bir katkı sağlayacak. Doğru değerlendirmeler yapıp bunu geleceğimize doğru bir şekilde entegre edebilirsek bu kriz ortamını da fırsata çevirme şansını da yakalamış olacağız” dedi.
Samsun Benim İçin Çok Farklı Bir Şehir
Samsunspor’u tercih etmesindeki sebebi açıklayan Ertuğrul Sağlam, “Samsunspor’u tercih ettiğimde aslında birçok insan aklından şunu geçiriyor olabilir. ‘Böyle bir futbol geçmişine sahip, milli takımda oynamış, büyük takımlarda oynamış, antrenörlük hayatına başlamış, bu kadar büyük başarıları ortaya koymuş, futbol tarihine altın harflerle yazılmış başarıları ortaya koymuş bir adamın daha farklı yerlerde olması lazımdı’ Doğru ama ben aslında daha farklı bir yerdeyim. Yarın ne kadar doğru bir yerde olduğumu da inşallah hep beraber ürettiğimiz başarılarla ortaya çıkacak ve o insanlar da benim bugün bu kararı neden verdiğimi de daha doğru şekilde anlayacaklar. Samsunspor bizim hayatımızda çok farklı bir yerde. Benim Samsun’da 10 senem geçti. Bunun 8 senesi futbolculuk, 1 senesi yardımcı antrenörlük, 1 senesi de teknik direktörlük. Hem futbol hem de antrenörlük hayatımda kazandığım birçok şeyi Samsunspor sayesinde kazandım. Özel hayatımla ilgili de birçok şeyi Samsun’da kazandım. Eğitimde de üniversiteyi, master’ı Samsun’da tamamladım. Orada evlendim. Kızım Samsun’da doğdu. Futbol hayatımdaki çıkış dönemini Samsun’da yaşadım. Antrenörlük hayatına orada başladım. 35 yaşında teknik direktör olarak Samsun’da görev yaptım. Bunları bir kenara koyduğumuzda bir insanın hayatında yaşayabileceği birçok önemli şeyi Samsun’da yaşadım. Dolayısıyla Samsun benim için farklı bir şehir. Tabi hayatıma değer katan birçok şehir ve takım da var. Mesela 8 sene görev yaptığım Beşiktaş’ı unutmam mümkün değil. 5 sene görev yaptığım ve futbol hayatımdaki en önemli başarıyı elde ettiğim yer olan Bursaspor’u unutmam mümkün değil. Bu benim kalbimin her zaman bir yerinde olacak. Bana değer katan Kayserispor, Eskişehirspor var. Kısa da olsa Malatya var” diye konuştu.
Türk futbol tarihine altın harflerle yazılabilecek bir başarıyı üretmek için Samsunspor’a geldiğini belirten Ertuğrul Sağlam, “Ben çalışmadığım dönemde çeşitli kulüplerden teklifler aldım. Samsunspor ile anlaşmadan önceki 20 günlük dönemde 3 tane Süper Lig takımı, 7 tane de 1. Lig takımlarından teklif aldım. Bunların hepsi de şampiyonluğa oynayan takımlardı. Bazı beklentilerimizi Samsun ve Samsunspor’da karşılayacağım noktasında ben tatmin oldum. Gittiğin yerde şartlar ne olursa olsun insanların beklentileri de geçmişte ürettiklerin doğrultusunda oluyor. Gidiyorsun bir yere ekonomik sıkıntı var, transfer yapamıyorsun, oyuncuya para ödeyemiyorsun, bir antrenör için sıkıntılı bir ortam var. İnsanlar oraya bakmıyor. İnsanlar ‘Ertuğrul Sağlam buraya geldiyse bu takım Avrupa kupalarına gitmeli’ diye düşünebiliyor. Dolayısıyla aklım, gönlüm ve tecrübem bana ve bundan sonraki süreçteki futboldan beklentilerim daha akılcı, daha gerçekçi bir projeyi yakalamamı söyledi. 7 sene sadece kendi antrenörlük hayatım ve geleceğim için okudum. Bugün Türk futbolunda antrenörlere baktığınızda üniversite bitireni parmakla gösterilirken ben bir de master yaptım. Bunun için emek harcadım. Antrenmandan çıktıktan sonra ben kendimi geliştirme adına okula gittim. Başkanımız Yüksel Yıldırım ile yaptığımız görüşmelerde Samsunspor’da yapılan yatırımın, beklentinin ve ortaya konulan vizyonun benim beklentim ile benim ortaya koymuş olduğum vizyonla örtüştüğünü gördüm. Ben burada bu bilgimi, birikimimi, tecrübemi burada daha sağlıklı bir ortamda birleştirip, ortaya futbol adına çok düzgün bir organizasyonla beraber yeniden Türk futbol tarihine altın harflerle yazılabilecek bir başarıyı üretme adına güzel bir merkez olarak gördüm” şeklinde konuştu.
Batıpark alanında devam eden altyapı tesisin tüm hızıyla sürdüğünü ifade eden Ertuğrul Sağlam, “Geçmişte olduğu gibi Türk futboluna futbolcu üreten, bundan kendisi de faydalanan hem Türk futboluna hem de Avrupa’ya futbolcu gönderen bir merkez haline gelmesiyle alakalı başkanımızla görüşmeler yaptık. Bu bizim olmazsa olmazımız. Ben yarın Süper Lige çıktığımızda benim kadromda en az 5-6 tane altyapıdan oyuncuyu oynar hale getirmedikten sonra benim orada olmamın bir önemi yok. Büyükşehir Belediye Başkanımız Mustafa Demir’de bize bu konuda çok katkı sağladı. Şu anda her şeyin durduğu bir ortamda bile Temmuz ayında faaliyete geçecek olan 2 tane suni çim, 2 tane doğal çimden oluşan modern bir tesis olmak üzere altyapı tesisimizin inşaatı tüm hızıyla devam ediyor. Temmuz ayında da inşallah biz burada altyapı oyuncularımızla beraber antrenmanlara başlayacağız. Tesisiyle Türkiye’de en modern, en yeni altyapı tesisini hem Samsunsporumuza hem de ülkemize kazandıracağız. Bu konuda ortaya koyduğu azim, dirayet ve vizyon için başkanımız Yüksel Yıldırım’a da çok teşekkür ediyorum” dedi.
Samsunspor’un kendisi için önemli bir yere sahip olduğunun altını çizen Ertuğrul Sağlam, “Ben Samsunspor’un kazadan sonraki ilk transferiydim. Samsun için de ben farklı kişiyim. Ben şampiyonluklara alışkanım. Ben Samsunspor’a gittiğimde küme düştük. O zamanki ikinci ligde şampiyon olarak tekrar birinci lige çıktık. Sonraki sezon tekrar düştük ve tekrar çıktık. Yani 4 senede 2 kere ikinci lige düştük 2 kere de birinci lige çıktık. 5’inci sene düzeni oturtturduk. Zaten o sezon Gigi Multescu ve İsmail Uyanık ile birlikte güzel bir sezon olmuştu. Ondan sonra da Beşiktaş’a geldik. Beşiktaş’ta da 6 sene futbol oynadım. Oradan da tekrar Samsunspor’a geri döndüm ve futbol hayatımı da orada tamamladım. Süper Lig kariyerime Samsunspor ile başladım ve Samsunspor ile bitirdim. Sonrasında Gigi Multescu ile başlayan antrenörlük hayatımız rahmetli Erdoğan Arıca ile devam etti. Sonraki sene de İsmail Uyanık o dönem benim hayatım için de önemli bir karar verdi. 35 yaşında Süper Ligde Samsunspor da teknik direktörlük hayatına başladık. Hatta o dönem benden daha yaşlı oyuncularım vardı. Ondan sonra Kayserispor, Beşiktaş, Bursaspor, Eskişehirspor, Malatyaspor hatta bir ara İran’daki Tractor Sazi takımını çalıştırdım. Şimdi de Samsunspor’dayım. İnşallah bundan sonraki süreci de Samsunspor’da uzun yıllar devam ettiririz” diye konuştu.
Yüksel Yıldırım Bizim İçin Çok Büyük Bir Avantaj
Samsunspor’un Yüksel Yıldırım gibi bir başkana sahip olduğu için çok şanslı olduğunu ifade eden Ertuğrul Sağlam, “Samsun, futbol şehri ve çok zengin bir futbol kültürüne sahip. Onlar bizim için büyük avantaj olacak ama başımızda öyle bir insan var ki, Yüksel Yıldırım iş hayatında ortaya koyduğu başarı ve onun oradaki kariyeri, her el attığı işte de üretkenlik ve vizyon ortaya koyuyor. O kadar heyecanlı ve üretmeye hevesli insan ki bazı şeyleri biz istemeden önümüze getiriyor. Bu bizim için çok büyük bir avantaj. Bir defa çok heyecanlı, futbolu seviyor ve iş hayatındaki başarıyı futbolda da ortaya çıkarmak istiyor. Biliyorum ki onun olduğu yerde vasat bir gidişatın hiçbir zaman değeri yok. Güzel şeyleri, yeni şeyleri ortaya çıkarmak, üretmek, başarı ortaya koymak, farklılık oluşturmak için devamlı arayışlar içerisinde. Fikirler ortaya koyuyor. Bazen çok acayip fikirler ortaya çıkıyor. Biz bile ‘o kadar futbolun içindeyiz, bizim bile aklımıza gelmedi’ dediğimiz şeyler oluyor. Onun için Yüksel Yıldırım bizim için çok büyük bir avantaj. Samsun şehri, Samsunspor ve bizler de dahil olmak üzere böyle bir lidere ve başkana sahip olduğumuz için çok şanslıyız. Kulüp yapılanmasında antrenör arkadaşlarımız da bu işin okulundan gelmiş, kendini geliştirmeye açık bir teknik kadromuz var. Genel Menajerimiz Mustafa Aztopal, kendini çok iyi geliştirmiş. Vizyonu geniş ve kendini yenilemeye çok açık bir arkadaşımız. O da bize çok değer katıyor. Teknik Menajerimiz Yücel Uyar’da Samsunspor’da hem benim takım arkadaşım oldu hem de antrenörlüğümü yaptı. Dolayısıyla o da bizim için farklı bir yerde. O da bize çok önemli güç katıyor. Ekibimiz, ortamımız güzel. Çalıştığımız insanların heyecanı, bu işten beklentisi bizi gelecek adına umutlandırıyor. Onların ortaya koymuş olduğu vizyon Türk futbolu adına da incelenmesi gereken de bir konu. O yüzden tekrar ben Yüksel Yıldırım gibi bir başkana sahip olduğumuz için kendimi çok şanslı hissediyorum” şeklinde konuştu.
Samsun’daki futbol potansiyeline inanarak, çok daha farklı güzelliklerin ortaya çıkacağına inandığını belirten Ertuğrul Sağlam, “Ben ilk takımla Hekimoğlu Trabzon maçı öncesi beraber olduk. O zaman resmi olarak imzalamamıştık ama aramızda söz verilmişti. Biz maç öncesi takımla ufak bir toplantı yaptık. Onlara neden burada olduğumuzu, neler yapmak istediğimizi, burada olmamızın bir sebebinin de oyuncuların olduğunu söyledim. O gün de bizim için kritik bir maçtı. Oyuncularımız da sahadan sansasyonel bir galibiyet yani 5-0’lık bir galibiyet aldı. Ondan sonra biz Samsun’a döndük. Sözleşmeyi benim doğum günüm olan 19 Kasım tarihinde imzaladım. Bu benim için geleceğimle alakalı yeni bir doğum günü oldu. Samsun benim bildiğim ve takip ettiğim bir yer olduğu için futbol adına, güzellikler adına çok fazla şaşırmıyorum. Samsun’un potansiyelini ve futbola bağlılığını bildiğim için Samsun’da bugüne kadar olanlar ve bundan sonra olacaklarla alakalı açıkçası benim herhangi bir karşılaştığım noktayla alakalı ‘bu da nasıl oldu’ diyeceğimi düşünmüyorum. Daha fazlasını bekliyorum. Çünkü Samsun şehrinin tanıtımı için de Samsunspor’un ortaya koyacağı başarı ve farklılıklar çok önemli. Dolayışla şehirde bunun farkında. Yaklaşık 7-8 yıldır yaşanan süreçle alakalı herkes çok ciddi tecrübeler edinmiş. Samsun’daki futbol potansiyeline inanarak, güvenerek bundan sonra çok daha farklı güzelliklerin ortaya çıkacağını rahatlıkla söyleyebilirim. Bunu sağlayacak olan insanlar da yine bizleriz” dedi.
Bu sürecin çok iyi değerlendirilmesi takdirde yarınki futbol düzeni için de çok farklı avantajları ortaya çıkabileceğinin altını çizen Ertuğrul Sağlam, “Futbol ile alakalı birçok noktayı ortaya koyduk. Ama esas aslında ön sıraya almamız gereken konu bu. Biz daha maçları bitiremedik. Bu senenin tamamlanması için de yüzleşmek zorunda olduğumuz bazı gerçekler var. İnsanlar çıkıyor ‘Haziran başı’ diyor. Nereden biliyorsun Haziran başında her şeyin normale döneceğini. Dolayısıyla ortaya çıkan her somut fikir ve tarih de bir beklentinin sonucunda ortaya çıkmıştır. ‘Nisan’da tik yapar, Mayıs başında inişe geçer, sonra takımlara 3 hafta süre veririz antrenmanlara başlarlar. Haziran başında da maçlara başlarız’ diyorlar. Nereden biliyorsun. Dolayısıyla bunların aslında bizim konuşmamız için önce halletmemiz gereken çok önemli bir iş var. Bu süreci biran evvel atlatabilmek ve sağlıklı hayata geçebilmek. Bunu yaptıktan sonra her şey olur. Zaten UEFA, Avrupa kupası maçlarını erteledi. UEFA dedi ki, ‘sizin Haziran, Temmuz hatta Ağustos ayınız var’ Dolayısıyla yeniden başlama ile alakalı herhangi bir tarih ortaya koymak çok doğru bir iş değil. Bir şekilde ‘insanların kafasındaki soru işaretlerini atayım, tarih ortaya koyayım, bende UEFA olarak buraya somut bir şey koyayım’ dedi. Sonuçta bizim hep beraber yapmamız gereken çok önemli bir iş ve görev var. Kurallara uyacağız. Önce kendimizi sonra etrafımızdakileri koruyacağız ve bu süreci en az zararla atlatacağız. Bu hastalığın sürecini de korunarak, daha fazla insana bulaştırmadan sayıyı belli bir seviyede tutarak ortadan kaldırmaya çalışacağız. Şu anda yapılması gereken iş bu. Bu süreç dünyadaki herkesi etkileyecek. Belki 3’er günde bir maç oynayacağız. Belki maçlara hazırlanma sürecimiz daha kısa olacak. Sonraki sezonla alakalı kafalarda soru işaretleri var. Belki bu sezon Temmuz’un sonunda tamamlanacak. Yeni sezona başlarken bir ara verilmeden geçiş yapılabilir. Transferlerle alakalı, sözleşmelerle alakalı sorunlar ortaya çıkacak. Sonucunda bunları da hep beraber göğüsleyeceğiz. Futbol bizim vazgeçilmezimiz. Bir şekilde zarar göreceğiz, etkileneceğiz. Sponsorlar, yayıncı kuruluşlar, kulüpler ekonomik anlamda mutlaka bu işten zarar görecekler. Eğer bu süreci çok iyi değerlendirebilirsen yarınlarımız ve yarınki futbol düzenimiz için de çok farklı avantajları da ortaya çıkarabiliriz. Yeni bir dünya düzeni, yeni bir futbol düzeni inşallah bizi daha iyi keyif alacağımız, doğruları ortaya koyacağımız ve yaşayacağımız bir düzen olacak. Ben buna inanıyorum. Eğer doğru dersleri çıkarabilir ve bu çıkarttığımız dersleri futbol adına, hayat adına kendi geleceğimize doğru bir şekilde entegre edebilirsek kesinlikle geleceğin ben çok daha güzel olacağına inanıyorum” diye konuştu.
Son olarak Samsunluların ve taraftarların bu süreçte evde kalmalarını isteyen Ertuğrul Sağlam, “Lütfen kurallara riayet etsinler. Büyüklerimizin, doktorlarımızın ve bilim adamlarımızın bize koyduğu kurallara dikkat etsinler. Yarın bizim şampiyonluğa oynadığımız maçlarda bir kişi dahi olsa eksik kalmak istemiyoruz. Onun için kendilerine çok dikkat etsinler” şeklinde konuştu.
FACEBOOK YORUMLAR