SAMSUN CHP'DEN KINAMA!

CHP Samsun İl Başkanı Av. Tufan Akcagöz yaptığı açıklamada; İstanbul’da gerçekleşen menfur terör olayının ardından, hemen bir gün sonra Midyat’tan aldığımız acı haberle sarsıldık.
Midyat Emniyet Müdürlüğü’ne yönelik gerçekleşen terörist saldırı sonucu yine polislerimiz ve sivil vatandaşlarımız şehit olmuş, çok sayıda vatandaşımız da yaralanmıştır.
Hemen belirtmek isteriz ki biz bu terör saldırılarına alışmadık, alışmayacağız. Her geçen gün acımız daha çok büyüyor. Bu tarifi imkânsız acı, milletimizin bağrında kanayan bir yara halini almıştır. İçinden çıkılmaz gibi görünen terör belasının, geçen yıl temmuz ayında gerçekleşen Suruç saldırısından sonra ve uzun yılların üzerinden hortlatıldığını hatırlatmak isteriz.
Bu süreç AKP’nin tek başına iktidara gelemediği 7 Haziran seçimlerinin hemen akabinde gelişmiştir. Yine bu süreç kimi AKP’lilerce “Halkımız kaosu seçti” şeklinde manipülatif  bir şekilde yorumlanmıştır. Halk adeta AKP’ye oy vermeye mecbur bırakılmış ve kamuoyunda sanki AKP’ye oy vermekten başka bir çare yokmuş gibi bir algı yaratılmak istenmiş ve bunda da başarılı olunmuştur.
1 Kasım 2015 seçimleri, işte böyle bir mizansenin  ürünüdür
Bugün geldiğimiz noktada, ülkede akan kan devam etmektedir. Terör belasından kurtulmuş değiliz. Anlaşılan o ki, AKP hükümetinin ülkemizin başına bela olan terör sorununu çözeceği de yoktur. Toplumda oluşturulmaya çalışılan kanı, tıpkı Suruç bombalı saldırısında olduğu gibi Başkanlık sisteminden başka bir yol olmadığı kanısıdır. Bu dayatma ve yaratılmaya çalışılan algı, işte yaşamış olduğumuz terör saldırılarından beslenmektedir.
Hal böyle iken, sanki ülkedeki akan kanın sorumlusu AKP değilmiş, sanki ülkeyi başka bir siyasi parti yönetiyormuş gibi, Sayın Genel Başkanımıza ve Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik kirli bir politikanın devreye sokulmaya çalışıldığını görüyoruz. Sayın Genel Başkanımız İstanbul’da gerçekleşen terör saldırısı sonucu hayatlarını kaybeden polislerimizin cenazesine katılmak için geldiği esnada bir grup tarafından sözde protesto edilmiş ve yine izah etmeye çalıştığımız kirli politika devreye sokulmak istenmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi’nin çelengine el uzatılmış, tahrip edilmeye çalışılmıştır. Genel Başkanımıza doğru mermi kartuşu fırlatılmıştır. Yaratılmaya çalışılan algı, akan kandan AKP’nin sorumlu olmadığı algısıdır. Her ne yaparlarsa yapsınlar, milletimiz er ya da geç ülkenin bu hale gelmesindeki birinci derecedeki sorumluluğun kimin sırtında olduğunu görecektir.
Dolayısıyla bu suni provokasyonların bizim nezdimizde hiçbir değeri yoktur. Provokatörlerin, kendilerine sahne olarak cenaze namazlarını seçmeleri, gemi ne denli azıya aldıklarının da göstergesidir. Bu kişileri bu denli cesaretlendiren, yandaş medyanın yanlı yayınları ve siyasi iktidarın, toplumu galeyana getiren siyaset anlayışıdır. Ana muhalefet partisi liderini bir şehit cenazesinde yuhalatmak, Ankara’da yaşanılan benzeri bir olay nazar alındığında gayet örgütlü ve çalışılmış bir planın parçasıdır.
Vatandaşımız şayet demokratik yollardan protesto hakkını kullanmak istiyorsa, Habur’da kapıyı teröristlere açan, onlarla İmralı’da türlü pazarlıklar yapan, Oslo’da terörist elebaşlarıyla masaya oturan ve Başkanlık serüveninde istediği olmayınca ülkeyi yangın yerine çeviren AKP hükümetini protesto etmelidir. Bu anlamda Sayın Genel Başkanımıza ve partimize yönelik bu saldırıyı kınıyorum. Bu provakatif olayların bizi bildiğimiz yoldan ayırmaya ve gerçekleri söylememize engel olamayacağını bir defa daha ifade etmek istiyorum.
Midyat’ta şehit olan polislerimize ve vatandaşlarımıza, tertemiz kanlarını bu millet için akıtan vatan evlatlarımıza Allah’tan rahmet, Türk Milletine baş sağlığı ve tüm yaralılarımıza şifa diliyorum. Umarım bu son olur.
şokhaber.net