Samsun'da Yapı Sektörü Biraraya Geldi
Samsun İnşaatçılar ve Müteahhitler Derneği tarafından düzenlenen ''Samsun Yapı Sektörü Buluşmaları'' sektör paydaşlarını bir araya getirdi.
04 Kasım 2023 - 23:06
Programın açılış konuşmasını yapan SİMDER Başkan Vekili ve aynı zamanda İnşaat Müteahhitleri Ortak Girişim Grubu İnşaat San. A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Adem Bektaş, SİMDER'in kuruluş amacı ve hedefleri hakkında bilgiler verdi.
Ortak sorunlarımıza çözüm olmayı amaçlamaktayız
Adem Bektaş birlik beraberlik içinde sorunlara çözüm olmak adına bu programların çok önemli olduğunu vurgulayarak, “SİMDER'in kuruluş amacı, Samsun'daki inşaat sektörünün gelişimini desteklemek, sektördeki firmalar arasında işbirliği ve dayanışmayı sağlamak, sektördeki sorunları çözmek ve sektörün kalite standartlarını yükseltmektir. SİMDER olarak inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmalarla bir araya gelerek ortak sorunlara çözüm olmayı amaçlamaktayız. Bu çerçevede yapmış olduğumuz ‘Cumartesi Sohbetleri’ toplantılarımızda bizim sektörümüzle alakalı kamu kurum müdürlerimizi ve aynı zamanda belediye başkanlarımızı siyasi parti temsilcilerimizi dernek binamıza davet ederek orada problemlerimizi aktardık. Özellikle çok ciddi aşamalardan geçerek çok ciddi sorunlarımızı çok kolaylıkla halledebildiğimizi ifade etmek istiyorum. Bu hedefler doğrultusunda yapılan ‘Samsun Yapı Sektörü Buluşmaları’ programımız da, sektörün paydaşlarını bir araya getirerek ortak çalışmalar yapma ve sektörün gelişimine katkı sağlama amacını taşımaktadır” dedi.
İnşaat Genetiğimizde Var
Daha sonra söz alan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, konuşmasında pandemi sürecinin etkilerinin tüm sektörleri hala olumsuz etkilediğini belirtti. Samsun için yapılacak plan ve projelerin önemine değinen Demir, Samsun'un geleceği için büyük hedefler belirlediklerini de ifade eti. Sektörün yurt içi ve yurt dışında büyük işler yaptığını belirten Demir, Türk insanının bu sektöre yatkın olduğunu ve dünyada birinciliği mutlaka alacağını söyleyerek, “Dünya’da inşaat sektöründe birinci değilsek de ikinciyiz ve birinciliği mutlaka alacağız. Çünkü bizim genetik yapımız bu. Sosyal kültürel hayatımız aile hayatımız bu sektörde başarılı olmaya çok yatkın. Coğrafyadan gelen bir şey olsa gerek” diye konuştu.
İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Başkanı Tahir Tellioğlu ise, konuşmasına yapı sektörünün ekonomik durumuna vurgu yaparak başladı. Pandemi sürecinin sektörü olumsuz etkilediğini ve ekonomik zorlukların yaşandığını belirtti. Yüksek maliyetler, malzeme sıkıntısı ve iş gücü sorunları gibi faktörlerin sektörü olumsuz etkilediğini ifade etti.
Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Kurulacak
Tahir Tellioğlu, “Ülke olarak son 10 yıldır çok özel ve zor bir süreçten geçiyoruz. Sektörümüzle ilgili 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli bir depremle muhatap olduk. Dolayısıyla bu deprem aslında öteden beri Türkiye’deki çürük yapı stoğunun tekrar dönüştürülmesinin önemini bir kat daha ortaya koydu. 6 Şubat depreminden sonra tekrar bununla ilgili ciddi bir çalışma yapıldı. Şu anda TBMM’de ilgili komisyonlardan geçti. Meclis genel kuruluna önümüzdeki günlerde gelecek. İnşallah yasalaşacak. Bu kapsamda Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kurulacak. Yeni bir başkanlık. Altında genel müdürlük ve ilgili farklı birimler olacak. Bunların bir genel müdür yardımcılığı sadece İstanbul’a bakacak. İstanbul özel bir birim olacak. Bir genel müdür yardımcılığı sadece Türkiye’ye bakacak. Bir tanesi merkezi uygulamalara bakacak gibi bir kısım hususlar barındırıyor” dedi.
Büyükşehirlere Büyük İş Düşüyor
Kentsel dönüşüm noktasında büyükşehir belediyelerinin rezerv alanlar oluşturması gerektiğini söyleyen Tellioğlu, “Samsun’da belki bunun 1/100000’lik master planlama ve alt planlamaları kısmen çözüldü ama anladığım kadarıyla kentsel dönüşüm noktasında Samsun’un da biraz sıkıntıları ve açmazları var. Dolayısıyla bu kentsel dönüşüm noktasında özellikle Büyükşehir Belediyelerine kentsel rezerv alanı oluşturarak bu noktada bir atraksiyon oluşturmaları lazım. Yoksa sadece merkezden yasal düzenlemeler yapmakla bu işler olmuyor. Büyükşehirlerde kentsel dönüşüm rezerv alanı etrafında mega projelerle destekleyici ve cazibe edici unsurlar oluşturmadan şehri dışarıya taşımanız çok mümkün değil. Burada kentsel dönüşüm rezerv alanı devreye girmeli. Bu rezerv alanı, bir kısım alanlar gönüllülük esasına dayalı bir şekilde kaydırılmalı. Böyle zoraki değil. Yine vatandaşla iş birliği içerisinde gönüllülük esasına dayalı, kazan kazan modeli üzerinde bunlar geliştirilebilir” diye konuştu.
Arsanın Konuta Maliyeti Kabul Edilebilir Değil
Arsa maliyetlerinin belediyelerin yeni alanlar üretmesiyle çözülebileceğini belirten Tahir Tellioğlu, “Ama bunlar içerisinde muhakkak arsa sorunu da özellikle inşaat sektöründe ciddi maliyet oluşturucu unsurlar. Bu da bunun içerisinde çözülmeli. Şu anda Türkiye’de maalesef dünya ölçeğiyle kıyaslanmayacak bir şekilde arsanın konuta bir maliyet yükü söz konusu. Bu çok kabul edilebilir bir durum değil. Burada da büyükşehir belediyelerine önemli görev düşüyor. Tabii ki Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve merkezi hükümetle birlikte bir entegre plan içerisinde. Çünkü Türkiye’de arsa zenginliği de kalmadı. Kamu elindeki arsayı belediyelerle paylaşmak suretiyle, belediyeler de bunları uygun bir şehir planı ölçeğine entegre ederek aynı zamanda altyapıyı getirmek suretiyle ve oralarda da şehir merkezi oluşturmak yeni cazibe alanlarıyla güçlendirmek yoluyla bu olur. Yoksa ‘şehrin 20 kilometre ötesini al sana verdim yüzde 10’la git yap’ dersen müteahhit gitmez. Gitse de vatandaş gelmez. Arsa maliyeti ancak bu şekilde çözülebilir” şeklinde konuştu.
Kartelleşme Var
Pandeminin fırsata çevrildiğini ve bir takım kartelleşmelerin olduğunu söyleyen Tellioğlu, “Diğer bir maliyetimiz biliyorsunuz, dünyadaki bu salgına bağlı olarak Türkiye’de bir kısmın bunu fırsata çevirmesiyle maalesef inşaat malzeme fiyatları çok arttı. Yani bazıları gerçek enflasyona bağlı olarak arttı. Bazıları da bunu fırsat bilerek ve kartelleşerek bunun belki ortalama girdi maliyetinin 3 katı arttı. Örnekle, çimento ve ona bağlı ürünler. Yani böyle küçük baktığımız zaman direkt beton santrallerini hedef alabiliriz ama işin aslı çimentoya dayalı. Çünkü betonun önemli bir maliyeti çimento” ifadelerini kullandı.
Çimentoda Artış Yüzde 2000
Dikkatleri çimentonun üzerine çeken Tellioğlu, “Çimento 2021 yılının üçüncü dördüncü ayında 130-150 TL tonu iken aynı zamanda ona bağlı olarak ta betonun metreküpü 120-150 TL iken bugün geldiğimiz noktada Türkiye ortalamasında maalesef çimentonun tonu 2500 TL, betonun tonu da yaklaşık 2500 TL civarında oluştu. Yani Türkiye’nin muhtelif yerlerinde 1800 TL 3000 TL arası bir seyir içerisinde. Çimentonun girdi maliyeti 4-5 kalemden oluşuyor. Yani böyle yüzlerce çeşit kalemden oluşmuyor. Birincisi enerji, maliyetteki oranı yüzde 50. 2021’in 6. ayını baz al. Bugün geldiğimiz noktada yaklaşık 30 ay var. 30 ayda enerjinin fiyat artışını koy önüne diğer girdilerin fiyat artışını koy bakıyorsun yüzde 600-700’ü geçmiyor. Şimdi yüzde 600-700 olsa ortalama 150 TL’den yaklaşık 700-800 TL olurdu. Ama ortaya 2500 TL gibi bir rakam çıkıyor. Yüzde 2000. Şimdi bunu sadece çimentoyla beton diye algılamayın değerli arkadaşlar. Yaklaşık 30’a yakın inşaat malzemesini tetikleyici ana unsuru bu. Yani kaldırıma da yansıyor, sıvaya da yansıyor, kalekime de, seramiğe de yansıyor” sözlerine yer verdi.
Özbekistan ve Polonya’dan Eleman Getirecektik
Sektörün nitelikli iş gücüne ihtiyacı olduğunu belirten Tellioğlu, “İkinci bir önemli konu da nitelikli eleman sorunu. O da ciddi manada bir sorun. Yani iş gücü. Onunla ilgili de bizim bir teklifimiz oldu. Maalesef bakanlık değişikliği noktasında o da rafta kaldı. Yani özellikle Özbekistan ve Polonya gibi bizim iş gücümüze yakın ülkelerden yani inşaat iş gücüne yakın yani her yerden usta getirmek bir çözüm değil onların iş gücü bize uyar uymaz. Özbekistan ve Polonya bize kısmen uyuyordu. O zaman öyle bir talebimiz oldu. Sadece bu değil tabii buna bağlı olarak geçici olarak 1 yıl inşaat iş gücünün yurt dışına da yasaklanması gerektiğini de söyledik. Aynı zamanda bu alanda eleman yetiştirmek üzere teknik okulların geliştirilmesi konusunu da talep etmişti. Onlarda maalesef öyle kaldı” şeklinde konuştu.
Konuşmalar sonrası toplu fotoğraf çekimi le sonlanan programa, İMKON Başkan Vekili Mustafa Şahin, İMKON Başkan Yardımcısı Cafer Acar, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, AK Parti 25.-26. ve 27. dönem Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, MHP Samsun İl Başkanı Burhan Mucur, İl Ticaret Müdürü Kürşat Topçu, TEDAŞ 21. Bölge Müdürü Emre Konuksever, TÜİK Bölge Müdürü Halil Emecen, Samsun Mimarlar Odası Başkanı Burak Şener, Samsun İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Talak, banka bölge müdürleri, yapı sektörü temsilcileri ve üyeleri ile misafirler katıldı.
Ortak sorunlarımıza çözüm olmayı amaçlamaktayız
Adem Bektaş birlik beraberlik içinde sorunlara çözüm olmak adına bu programların çok önemli olduğunu vurgulayarak, “SİMDER'in kuruluş amacı, Samsun'daki inşaat sektörünün gelişimini desteklemek, sektördeki firmalar arasında işbirliği ve dayanışmayı sağlamak, sektördeki sorunları çözmek ve sektörün kalite standartlarını yükseltmektir. SİMDER olarak inşaat sektöründe faaliyet gösteren firmalarla bir araya gelerek ortak sorunlara çözüm olmayı amaçlamaktayız. Bu çerçevede yapmış olduğumuz ‘Cumartesi Sohbetleri’ toplantılarımızda bizim sektörümüzle alakalı kamu kurum müdürlerimizi ve aynı zamanda belediye başkanlarımızı siyasi parti temsilcilerimizi dernek binamıza davet ederek orada problemlerimizi aktardık. Özellikle çok ciddi aşamalardan geçerek çok ciddi sorunlarımızı çok kolaylıkla halledebildiğimizi ifade etmek istiyorum. Bu hedefler doğrultusunda yapılan ‘Samsun Yapı Sektörü Buluşmaları’ programımız da, sektörün paydaşlarını bir araya getirerek ortak çalışmalar yapma ve sektörün gelişimine katkı sağlama amacını taşımaktadır” dedi.
İnşaat Genetiğimizde Var
Daha sonra söz alan Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Demir, konuşmasında pandemi sürecinin etkilerinin tüm sektörleri hala olumsuz etkilediğini belirtti. Samsun için yapılacak plan ve projelerin önemine değinen Demir, Samsun'un geleceği için büyük hedefler belirlediklerini de ifade eti. Sektörün yurt içi ve yurt dışında büyük işler yaptığını belirten Demir, Türk insanının bu sektöre yatkın olduğunu ve dünyada birinciliği mutlaka alacağını söyleyerek, “Dünya’da inşaat sektöründe birinci değilsek de ikinciyiz ve birinciliği mutlaka alacağız. Çünkü bizim genetik yapımız bu. Sosyal kültürel hayatımız aile hayatımız bu sektörde başarılı olmaya çok yatkın. Coğrafyadan gelen bir şey olsa gerek” diye konuştu.
İnşaat Müteahhitleri Konfederasyonu Başkanı Tahir Tellioğlu ise, konuşmasına yapı sektörünün ekonomik durumuna vurgu yaparak başladı. Pandemi sürecinin sektörü olumsuz etkilediğini ve ekonomik zorlukların yaşandığını belirtti. Yüksek maliyetler, malzeme sıkıntısı ve iş gücü sorunları gibi faktörlerin sektörü olumsuz etkilediğini ifade etti.
Kentsel Dönüşüm Başkanlığı Kurulacak
Tahir Tellioğlu, “Ülke olarak son 10 yıldır çok özel ve zor bir süreçten geçiyoruz. Sektörümüzle ilgili 6 Şubat’ta Kahramanmaraş merkezli bir depremle muhatap olduk. Dolayısıyla bu deprem aslında öteden beri Türkiye’deki çürük yapı stoğunun tekrar dönüştürülmesinin önemini bir kat daha ortaya koydu. 6 Şubat depreminden sonra tekrar bununla ilgili ciddi bir çalışma yapıldı. Şu anda TBMM’de ilgili komisyonlardan geçti. Meclis genel kuruluna önümüzdeki günlerde gelecek. İnşallah yasalaşacak. Bu kapsamda Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kurulacak. Yeni bir başkanlık. Altında genel müdürlük ve ilgili farklı birimler olacak. Bunların bir genel müdür yardımcılığı sadece İstanbul’a bakacak. İstanbul özel bir birim olacak. Bir genel müdür yardımcılığı sadece Türkiye’ye bakacak. Bir tanesi merkezi uygulamalara bakacak gibi bir kısım hususlar barındırıyor” dedi.
Büyükşehirlere Büyük İş Düşüyor
Kentsel dönüşüm noktasında büyükşehir belediyelerinin rezerv alanlar oluşturması gerektiğini söyleyen Tellioğlu, “Samsun’da belki bunun 1/100000’lik master planlama ve alt planlamaları kısmen çözüldü ama anladığım kadarıyla kentsel dönüşüm noktasında Samsun’un da biraz sıkıntıları ve açmazları var. Dolayısıyla bu kentsel dönüşüm noktasında özellikle Büyükşehir Belediyelerine kentsel rezerv alanı oluşturarak bu noktada bir atraksiyon oluşturmaları lazım. Yoksa sadece merkezden yasal düzenlemeler yapmakla bu işler olmuyor. Büyükşehirlerde kentsel dönüşüm rezerv alanı etrafında mega projelerle destekleyici ve cazibe edici unsurlar oluşturmadan şehri dışarıya taşımanız çok mümkün değil. Burada kentsel dönüşüm rezerv alanı devreye girmeli. Bu rezerv alanı, bir kısım alanlar gönüllülük esasına dayalı bir şekilde kaydırılmalı. Böyle zoraki değil. Yine vatandaşla iş birliği içerisinde gönüllülük esasına dayalı, kazan kazan modeli üzerinde bunlar geliştirilebilir” diye konuştu.
Arsanın Konuta Maliyeti Kabul Edilebilir Değil
Arsa maliyetlerinin belediyelerin yeni alanlar üretmesiyle çözülebileceğini belirten Tahir Tellioğlu, “Ama bunlar içerisinde muhakkak arsa sorunu da özellikle inşaat sektöründe ciddi maliyet oluşturucu unsurlar. Bu da bunun içerisinde çözülmeli. Şu anda Türkiye’de maalesef dünya ölçeğiyle kıyaslanmayacak bir şekilde arsanın konuta bir maliyet yükü söz konusu. Bu çok kabul edilebilir bir durum değil. Burada da büyükşehir belediyelerine önemli görev düşüyor. Tabii ki Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ve merkezi hükümetle birlikte bir entegre plan içerisinde. Çünkü Türkiye’de arsa zenginliği de kalmadı. Kamu elindeki arsayı belediyelerle paylaşmak suretiyle, belediyeler de bunları uygun bir şehir planı ölçeğine entegre ederek aynı zamanda altyapıyı getirmek suretiyle ve oralarda da şehir merkezi oluşturmak yeni cazibe alanlarıyla güçlendirmek yoluyla bu olur. Yoksa ‘şehrin 20 kilometre ötesini al sana verdim yüzde 10’la git yap’ dersen müteahhit gitmez. Gitse de vatandaş gelmez. Arsa maliyeti ancak bu şekilde çözülebilir” şeklinde konuştu.
Kartelleşme Var
Pandeminin fırsata çevrildiğini ve bir takım kartelleşmelerin olduğunu söyleyen Tellioğlu, “Diğer bir maliyetimiz biliyorsunuz, dünyadaki bu salgına bağlı olarak Türkiye’de bir kısmın bunu fırsata çevirmesiyle maalesef inşaat malzeme fiyatları çok arttı. Yani bazıları gerçek enflasyona bağlı olarak arttı. Bazıları da bunu fırsat bilerek ve kartelleşerek bunun belki ortalama girdi maliyetinin 3 katı arttı. Örnekle, çimento ve ona bağlı ürünler. Yani böyle küçük baktığımız zaman direkt beton santrallerini hedef alabiliriz ama işin aslı çimentoya dayalı. Çünkü betonun önemli bir maliyeti çimento” ifadelerini kullandı.
Çimentoda Artış Yüzde 2000
Dikkatleri çimentonun üzerine çeken Tellioğlu, “Çimento 2021 yılının üçüncü dördüncü ayında 130-150 TL tonu iken aynı zamanda ona bağlı olarak ta betonun metreküpü 120-150 TL iken bugün geldiğimiz noktada Türkiye ortalamasında maalesef çimentonun tonu 2500 TL, betonun tonu da yaklaşık 2500 TL civarında oluştu. Yani Türkiye’nin muhtelif yerlerinde 1800 TL 3000 TL arası bir seyir içerisinde. Çimentonun girdi maliyeti 4-5 kalemden oluşuyor. Yani böyle yüzlerce çeşit kalemden oluşmuyor. Birincisi enerji, maliyetteki oranı yüzde 50. 2021’in 6. ayını baz al. Bugün geldiğimiz noktada yaklaşık 30 ay var. 30 ayda enerjinin fiyat artışını koy önüne diğer girdilerin fiyat artışını koy bakıyorsun yüzde 600-700’ü geçmiyor. Şimdi yüzde 600-700 olsa ortalama 150 TL’den yaklaşık 700-800 TL olurdu. Ama ortaya 2500 TL gibi bir rakam çıkıyor. Yüzde 2000. Şimdi bunu sadece çimentoyla beton diye algılamayın değerli arkadaşlar. Yaklaşık 30’a yakın inşaat malzemesini tetikleyici ana unsuru bu. Yani kaldırıma da yansıyor, sıvaya da yansıyor, kalekime de, seramiğe de yansıyor” sözlerine yer verdi.
Özbekistan ve Polonya’dan Eleman Getirecektik
Sektörün nitelikli iş gücüne ihtiyacı olduğunu belirten Tellioğlu, “İkinci bir önemli konu da nitelikli eleman sorunu. O da ciddi manada bir sorun. Yani iş gücü. Onunla ilgili de bizim bir teklifimiz oldu. Maalesef bakanlık değişikliği noktasında o da rafta kaldı. Yani özellikle Özbekistan ve Polonya gibi bizim iş gücümüze yakın ülkelerden yani inşaat iş gücüne yakın yani her yerden usta getirmek bir çözüm değil onların iş gücü bize uyar uymaz. Özbekistan ve Polonya bize kısmen uyuyordu. O zaman öyle bir talebimiz oldu. Sadece bu değil tabii buna bağlı olarak geçici olarak 1 yıl inşaat iş gücünün yurt dışına da yasaklanması gerektiğini de söyledik. Aynı zamanda bu alanda eleman yetiştirmek üzere teknik okulların geliştirilmesi konusunu da talep etmişti. Onlarda maalesef öyle kaldı” şeklinde konuştu.
Konuşmalar sonrası toplu fotoğraf çekimi le sonlanan programa, İMKON Başkan Vekili Mustafa Şahin, İMKON Başkan Yardımcısı Cafer Acar, İlkadım Belediye Başkanı Necattin Demirtaş, AK Parti 25.-26. ve 27. dönem Samsun Milletvekili Fuat Köktaş, MHP Samsun İl Başkanı Burhan Mucur, İl Ticaret Müdürü Kürşat Topçu, TEDAŞ 21. Bölge Müdürü Emre Konuksever, TÜİK Bölge Müdürü Halil Emecen, Samsun Mimarlar Odası Başkanı Burak Şener, Samsun İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Hüseyin Talak, banka bölge müdürleri, yapı sektörü temsilcileri ve üyeleri ile misafirler katıldı.
FACEBOOK YORUMLAR