Sefalet Ücreti, Hükümet ve Beşli Çetenin Ortak Eseridir
2021 yılında uygulanacak olan asgari ücretin 2.825 TL olarak belirlenmesine tepki gösteren CHP'li Hancıoğlu "İktidar, hazine garantili ballı ihaleleri alan şebekenin ve emek sömürücülerin isteğini yerine getirdi ve milyonlarca emekçiyi sefalet ücretine mahkûm etti.
28 Aralık 2020 - 14:29
Bu tablo, hükümet ve beşli çetenin ortak eseridir dedi.
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu, 2.825 TL olarak belirlenen, 2021 yılını asgari ücreti hakkında açıklamalarda bulundu. Son bir yılda; yumurtanın fiyatı yüzde 76, domatesin fiyatı yüzde 68, kuru soğanın fiyatı yüzde 38, mercimeğin fiyatı yüzde 67, etin fiyatı yüzde 37 artarken, asgari ücrette yapılan artış oranının yüzde 21'de kaldığına işaret eden Hancıoğlu, "bu veriler ortadayken sayın bakan hala 'işçiyi enflasyona ezdirmedik' masalını okuyor. Gerçek durum şudur; milyonlarca işçimizi hem enflasyon ezmiştir, hem de bu iktidar..." diye konuştu.
Türk ekonomisinin sistemsel krizinin, salgının yarattığı krizle birlikte buhrana dönüştüğünü kaydeden ve söz konusu süreçte temel gıda maddeleri başta olmak üzere, temel yaşam gereksinimi harcamalarının katlanarak arttığının altını çizen Hancıoğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü; "Çalışanlar bu dönemde daha da yoksullaştı. Türk-İş'in Kasım ayı araştırmasına göre dört kişilik ailenin açlık sınırı 2.516,67 TL, yoksulluk sınırı ise 8.197,62 TL'ye yükselmiştir. Böyle bir ortamda asgari ücretin, en azından yaşanabilir bir seviyeye çekilmesi en haklı beklentidir. Fakat açıklanan 2.825 TL, bütün umutları yerle bir etmiştir. İktidar ve iktidarın millete ait kaynaklarla beslediği hazine garantili ballı ihaleleri alan şebeke, yeni yılda işçilere ‘kuru ekmek’ hediye etmiştir. Bu tablo, iktidar, hazine garantili ballı ihaleleri alan şebeke ve emek sömürücülerin ortak eseridir."
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu, 2.825 TL olarak belirlenen, 2021 yılını asgari ücreti hakkında açıklamalarda bulundu. Son bir yılda; yumurtanın fiyatı yüzde 76, domatesin fiyatı yüzde 68, kuru soğanın fiyatı yüzde 38, mercimeğin fiyatı yüzde 67, etin fiyatı yüzde 37 artarken, asgari ücrette yapılan artış oranının yüzde 21'de kaldığına işaret eden Hancıoğlu, "bu veriler ortadayken sayın bakan hala 'işçiyi enflasyona ezdirmedik' masalını okuyor. Gerçek durum şudur; milyonlarca işçimizi hem enflasyon ezmiştir, hem de bu iktidar..." diye konuştu.
Türk ekonomisinin sistemsel krizinin, salgının yarattığı krizle birlikte buhrana dönüştüğünü kaydeden ve söz konusu süreçte temel gıda maddeleri başta olmak üzere, temel yaşam gereksinimi harcamalarının katlanarak arttığının altını çizen Hancıoğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü; "Çalışanlar bu dönemde daha da yoksullaştı. Türk-İş'in Kasım ayı araştırmasına göre dört kişilik ailenin açlık sınırı 2.516,67 TL, yoksulluk sınırı ise 8.197,62 TL'ye yükselmiştir. Böyle bir ortamda asgari ücretin, en azından yaşanabilir bir seviyeye çekilmesi en haklı beklentidir. Fakat açıklanan 2.825 TL, bütün umutları yerle bir etmiştir. İktidar ve iktidarın millete ait kaynaklarla beslediği hazine garantili ballı ihaleleri alan şebeke, yeni yılda işçilere ‘kuru ekmek’ hediye etmiştir. Bu tablo, iktidar, hazine garantili ballı ihaleleri alan şebeke ve emek sömürücülerin ortak eseridir."
FACEBOOK YORUMLAR