Sendika Koruyucu Bir Zırhtır
Aktif Eğitimciler Sendikası Samsun Şube Başkanı Sefa Zor, eğitimcilerin onlarca sıkıntısı bulunduğunu ve bu sıkıntılarını en önde gelenlerinden birinin ise mobbing (bezdiri) olduğunu belirtti
20 Aralık 2015 - 17:27
Aktif Eğitimciler Sendikası Samsun Şube Başkanı Sefa Zor, eğitimcilerin onlarca sıkıntısı bulunduğunu ve bu sıkıntılarını en önde gelenlerinden birinin ise mobbing (bezdiri) olduğunu belirtti. Zor, "Öğretmenlerin yüzde 78-80’i mobbing görüyor" dedi.
Eğitimcilerin gerek kamuoyu nezdinde, gerekse yetkililer, öğrenciler ve veliler nezdinde etkisini azaltan en büyük sorunun mesleki itibar olduğuna dikkat çekti. "Bizler, eğitimin ve öğretmenin etkisini azaltan bu sorunlarla mücadele etmeliyiz. Yapılan anketler göstermiştir ki eğitimcilerin en büyük sorunlarından birisi de mobbingdir." diyen Zor, öğretmenlerin yüzde 78-80’inin mobbing gördüğünü ve çalıştığı kurumlarda mobbinge maruz kaldığına dikkat çekti. Zor, "Bir şekilde öğretmenler yöneticilerin, "okul idaresinin belki bir bakışı, bir sözü, belki bir el sallaması şeklinde mobbinge uğruyorlar.” şeklinde konuştu.
MOBBİNG MESLEKİ MOTİVASYONU DÜŞÜRÜYOR
Mobbinge uğrayan kişilerde mesleki motivasyonun düşmesi, öğrenci, veli ve çalışan personelle iletişim çatışmaları, tükenmişlik duygusu, işe gitmeme isteği, çalışmak konusunda pişmanlık ve hırs gibi çatışan hisler, iş ve iş ortamı değiştirme isteği, işle ilgili güvensizlik duyma gibi sıkıntıların ortaya çıktığını ifade eden ZOR, mobbingin kanunen yasaklandığının altını çizdi. Eğitim çalışanlarının uğramış olduğu her türlü haksızlığın karşısında olduklarını ve onların haklarını adalet çizgisinde sonuna kadar arayacaklarını belirten Zor şöyle konuştu: "Sendika, üyenin üzerinde ateşten bir gömlek değil, kanunlarla güvence altına alınan sendika, üyelerini koruyan çelik bir zırhtır. Öğretmenlerimiz de çelikten bir zırhla kuşanmak istiyorlarsa Aktif Eğitim Sen veya başka sendikaya üye olsunlar. Bizler nerede bir yanlış görürsek eleştiren, nerede bir doğru görürsek alkışlayan bir mesleğe sahibiz. Eğitim, milli bir mesele olarak ele alınmalı ve ona göre değerlendirilmelidir. Milletin menfaatleri, bireyin menfaatlerinden önce gelmelidir. Bu nedenle eğitim sorunlarına çözüm arayanlar adalet öncelikli davranmak zorundadır. Sorunlarımızın çözümüne yönelik yapılacak her işte siyasi, sendikal, etnik ve ideolojik olan her şey bir kenara bırakılmalıdır. Hepimiz biliyoruz ki ülkemizin sorunları kısır çekişmelerle düzelmeyecektir. Eğer sorunları çözmek istiyorsak, çözüme azmedenlerin hepsi, bilimsel toplantılarda çözümle ilgili önerilerini ortaya koymalıdırlar.”
Eğitimcilerin gerek kamuoyu nezdinde, gerekse yetkililer, öğrenciler ve veliler nezdinde etkisini azaltan en büyük sorunun mesleki itibar olduğuna dikkat çekti. "Bizler, eğitimin ve öğretmenin etkisini azaltan bu sorunlarla mücadele etmeliyiz. Yapılan anketler göstermiştir ki eğitimcilerin en büyük sorunlarından birisi de mobbingdir." diyen Zor, öğretmenlerin yüzde 78-80’inin mobbing gördüğünü ve çalıştığı kurumlarda mobbinge maruz kaldığına dikkat çekti. Zor, "Bir şekilde öğretmenler yöneticilerin, "okul idaresinin belki bir bakışı, bir sözü, belki bir el sallaması şeklinde mobbinge uğruyorlar.” şeklinde konuştu.
MOBBİNG MESLEKİ MOTİVASYONU DÜŞÜRÜYOR
Mobbinge uğrayan kişilerde mesleki motivasyonun düşmesi, öğrenci, veli ve çalışan personelle iletişim çatışmaları, tükenmişlik duygusu, işe gitmeme isteği, çalışmak konusunda pişmanlık ve hırs gibi çatışan hisler, iş ve iş ortamı değiştirme isteği, işle ilgili güvensizlik duyma gibi sıkıntıların ortaya çıktığını ifade eden ZOR, mobbingin kanunen yasaklandığının altını çizdi. Eğitim çalışanlarının uğramış olduğu her türlü haksızlığın karşısında olduklarını ve onların haklarını adalet çizgisinde sonuna kadar arayacaklarını belirten Zor şöyle konuştu: "Sendika, üyenin üzerinde ateşten bir gömlek değil, kanunlarla güvence altına alınan sendika, üyelerini koruyan çelik bir zırhtır. Öğretmenlerimiz de çelikten bir zırhla kuşanmak istiyorlarsa Aktif Eğitim Sen veya başka sendikaya üye olsunlar. Bizler nerede bir yanlış görürsek eleştiren, nerede bir doğru görürsek alkışlayan bir mesleğe sahibiz. Eğitim, milli bir mesele olarak ele alınmalı ve ona göre değerlendirilmelidir. Milletin menfaatleri, bireyin menfaatlerinden önce gelmelidir. Bu nedenle eğitim sorunlarına çözüm arayanlar adalet öncelikli davranmak zorundadır. Sorunlarımızın çözümüne yönelik yapılacak her işte siyasi, sendikal, etnik ve ideolojik olan her şey bir kenara bırakılmalıdır. Hepimiz biliyoruz ki ülkemizin sorunları kısır çekişmelerle düzelmeyecektir. Eğer sorunları çözmek istiyorsak, çözüme azmedenlerin hepsi, bilimsel toplantılarda çözümle ilgili önerilerini ortaya koymalıdırlar.”
FACEBOOK YORUMLAR