Sistemli Bir Şekilde Tuzaklar Kuruluyor!
Çalışan Sen ve Din Bir Sen Genel Başkanı Yusuf Özdemir, Sistemli bir şekilde tuzaklar kuruluyor.
25 Temmuz 2022 - 13:17 - Güncelleme: 25 Temmuz 2022 - 16:04
Bir bedenin uzuvları gibi kenetlenenlerin bu tarz tuzaklara düşmemesi gerektiğini dile getirmiştir.
Özdemir’in kaleme aldığı yazıda Darbeler ile yapılmak istenenden sonuç alamayanlar bugün iç karışıklık için formül geliştiriyorlar dedi.
Türkiye tarihten bu yana türlü tuzaklara, gizli lobi faaliyetlerine maruz kalan önemli bir coğrafyada bulunmaktadır.
Geçmişin getirdiği tarihsel başarılar dünya coğrafyasında tahammül sınırlarını zorlayan devletlerin tuzak lobileri oluşturmasına sebebiyet vermiştir.
İman ve İslam hakikatlerini başarının asıl kaynağı olarak gören dış mihraklar hiç bir zaman boş durmamış, tarihi türlü başarılara şahitlik eden ecdadın torunlarından adeta öç alınma çabası içerisine girmişlerdir.
İslam Tarihi dini yumuşatan, hatta adına hoşgörü ve diyalog denilen türlü süreçlere şahitlik etmiş, gençlik ise batı hayranlığına itilmiştir.
Çıplaklık medeniyet zokasi olarak yutturulmuş, Avrupa medeniyetleri güvenli limanlar olarak gösterilmiştir.
Fakat İslam ve imanın bulunduğu bütün sınırlarda özgürlük bombaları patlatılmış, çok kısa süre içerisinde ülke coğrafyasında iç karışıklıklarla birlikte kardeş kanları dökülmüştür.
Irak devletine sözde özgürlük getirenler bugün seçilmiş Lawrence sayesinde istediği gibi at koşturmakta,
Libya’daki kardeşlik çınarı yok edilmiş, sömürge sistemleri ile batı gereken sistemini kurmuştur.
Mısır seçilmiş liderini asmış, Tunus iç karışıklıklarla sömürüden nasibini almıştır.
Bugün Türkiye haritasını önüne koyan bir birey bütün sınırlarımızda sistemli bir kavganın geliştirildiğini, Afganistan, Suriye gibi ülkelerde sistemli bir şekilde nüfus aktarımları Türkiye’ye doğru yön çevirmiştir.
Esas gayretin Türkiye içinde bir iç karışıklık planı olduğu gayet açık ve nettir.
Çok kısa bir süre önce Darbe ile yıkmak istedikleri Türkiye, halkı gayretleri ile tekrar dirilmiş, başlatılmak istenen iç karışıklıkta maşa olanlar tarihin ihanet çöplüğünde yerini almıştır.
40 yıldan bu yana kurulan tuzağın tutmadığını gören bazı devlet adamları darbeler ile değil, muhalif yapılarla Türkiye’yi yıkacaklarını utanmadan, çekinmeden televizyon kanallarında seçim vaadi olarak dile getirmiştir.
Ortada büyük bir teşhis durmaktadır. Bu da ülkenin dinamikleri olan bütün kaynakları bir birine düşürme yöntemi olarak hayat bulmaya çalışmaktadır.
Ciddi bir lobi faaliyetinin ürünü olan bu tuzaklar masum değildir.
Bu ülkede sağlık alanında görev yapan, eğitim alanında görev yapan, din alanında görev yapan bütün kadrolar bu güne kadar birbiriyle kenetlenmiş halde çalışırken, fitne tohumları atılarak ciddi bir kavga başlatılmak istenmektedir.
Dün olduğu gibi bugün de yapılan tuzaklar karşısında diri olmamız, uyanık olmamız asli vazifemizdi.
Bir bedenin uzuvları gibi görev yapan bu meslekler üzerinden kurulmak istenen tuzaklara düşmemek aslı vazifemizdir.
Özdemir’in kaleme aldığı yazıda Darbeler ile yapılmak istenenden sonuç alamayanlar bugün iç karışıklık için formül geliştiriyorlar dedi.
Türkiye tarihten bu yana türlü tuzaklara, gizli lobi faaliyetlerine maruz kalan önemli bir coğrafyada bulunmaktadır.
Geçmişin getirdiği tarihsel başarılar dünya coğrafyasında tahammül sınırlarını zorlayan devletlerin tuzak lobileri oluşturmasına sebebiyet vermiştir.
İman ve İslam hakikatlerini başarının asıl kaynağı olarak gören dış mihraklar hiç bir zaman boş durmamış, tarihi türlü başarılara şahitlik eden ecdadın torunlarından adeta öç alınma çabası içerisine girmişlerdir.
İslam Tarihi dini yumuşatan, hatta adına hoşgörü ve diyalog denilen türlü süreçlere şahitlik etmiş, gençlik ise batı hayranlığına itilmiştir.
Çıplaklık medeniyet zokasi olarak yutturulmuş, Avrupa medeniyetleri güvenli limanlar olarak gösterilmiştir.
Fakat İslam ve imanın bulunduğu bütün sınırlarda özgürlük bombaları patlatılmış, çok kısa süre içerisinde ülke coğrafyasında iç karışıklıklarla birlikte kardeş kanları dökülmüştür.
Irak devletine sözde özgürlük getirenler bugün seçilmiş Lawrence sayesinde istediği gibi at koşturmakta,
Libya’daki kardeşlik çınarı yok edilmiş, sömürge sistemleri ile batı gereken sistemini kurmuştur.
Mısır seçilmiş liderini asmış, Tunus iç karışıklıklarla sömürüden nasibini almıştır.
Bugün Türkiye haritasını önüne koyan bir birey bütün sınırlarımızda sistemli bir kavganın geliştirildiğini, Afganistan, Suriye gibi ülkelerde sistemli bir şekilde nüfus aktarımları Türkiye’ye doğru yön çevirmiştir.
Esas gayretin Türkiye içinde bir iç karışıklık planı olduğu gayet açık ve nettir.
Çok kısa bir süre önce Darbe ile yıkmak istedikleri Türkiye, halkı gayretleri ile tekrar dirilmiş, başlatılmak istenen iç karışıklıkta maşa olanlar tarihin ihanet çöplüğünde yerini almıştır.
40 yıldan bu yana kurulan tuzağın tutmadığını gören bazı devlet adamları darbeler ile değil, muhalif yapılarla Türkiye’yi yıkacaklarını utanmadan, çekinmeden televizyon kanallarında seçim vaadi olarak dile getirmiştir.
Ortada büyük bir teşhis durmaktadır. Bu da ülkenin dinamikleri olan bütün kaynakları bir birine düşürme yöntemi olarak hayat bulmaya çalışmaktadır.
Ciddi bir lobi faaliyetinin ürünü olan bu tuzaklar masum değildir.
Bu ülkede sağlık alanında görev yapan, eğitim alanında görev yapan, din alanında görev yapan bütün kadrolar bu güne kadar birbiriyle kenetlenmiş halde çalışırken, fitne tohumları atılarak ciddi bir kavga başlatılmak istenmektedir.
Dün olduğu gibi bugün de yapılan tuzaklar karşısında diri olmamız, uyanık olmamız asli vazifemizdi.
Bir bedenin uzuvları gibi görev yapan bu meslekler üzerinden kurulmak istenen tuzaklara düşmemek aslı vazifemizdir.
FACEBOOK YORUMLAR