Siyaset Bizim İçin İkinci Planda Önemli Olan Türkiye ve Halkımız
AK Parti Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz; "Dur Yolcu'yu biz yıllar önce Kurtuluş Savaşı'nda hainlere karşı söyledik, gereken cevabı da verdik. Artık onlar duracak, Türkiye ilerleyecek."
03 Ağustos 2022 - 12:30
Samsun Ticaret ve Sanayi Odası (STSO) Temmuz ayı olağan meclis toplantısı AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz'ın misafir konuk olarak katılımıyla gerçekleştirildi.
Mecliste söz alan AK Parti Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz, Türkiye'nin büyük bir kalkınma ve büyüme mücadelesi verdiğinin altını çizdi.
Büyüme ve kalkınma kavramlarının artık sürekli gündemde olan terimler olduğunu ifade eden Yılmaz, "Büyüme derken gerçekten ekonominin nicelik olarak genişlemesinden,rakamların artmasından, kişi başına gelir, milli gelir, ihracat artışından bahsediyoruz. Kalkınma veya gelişme dediğimiz zaman biraz daha geniş bir kavram içerisine giriyoruz. Buna birde en önemli nitelik ekliyoruz sosyal adalet. Kalkınmanın temel bir unsuru. Diğer bir ifade ile kalkınmış ülke sadece büyümeyen, büyümenin yanı sıra çeşitli kaynakları ve fırsatları toplumun geneline yaygınlaştıran bir ülkedir. Buna son yıllarda bir madde daha ilave edildi yönetişim. Geliriniz yüksek olabilir, sosyal adalet alabilen, çevreyi de gelecek nesilden ödünç aldığınızı dikkate alabilirsiniz ama insanların temel hak ve özgürlüklerini kısıtlamışsanız, kurumlarınızı katılımcı mekanizmaları çalıştıramıyor iseniz tam anlamıyla kalkınmış bir ülke olamıyorsunuz" dedi.
Tüm Engellemelere Rağmen Başarı Sağlandı
Son 20 yıl ele alındığında kalkınma ve dört boyutlu gelişmelere bakıldığında Türkiye'nin bu süreçte dünyadan en fazla payı almaya başladığını kaydeden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü; "2000-2020 döneminde gelişmiş olan ülkelerin dünya hasılasından aldığı pay yüzde 57'den, yüzde 42'ye düşmüş iken gelişmekte olan ülkelerin payı yüzde 43'den, yüzde 58'e yükselmiştir. Türkiye'nin bu dönemde yaptığı yatırımlarla dünyada ekonomik hasılamız yüzde 1.5 iken, yüzde 2'ye çıkmıştır. Son 20 yılda gelirimizi dünya ortalamasının üzerinde artırmışız. Dünya hasılası olarak baktığımızda 2000-2020 döneminde dünya ortalaması yüzde 3.8 büyümüş biz yüzde 4.8 büyümüşüz. Türkiye'nin dünya ticaretinden aldığı paya batığımızda 2001 yılında dünya ticaretinden aldığımız pay yüzde 0.43 iken 2020 yılında yüzde 1 seviyesine yani iki katına çıkmıştır. Kalkınmışlık düzeyinde ise ülkemiz 2000'li yılların başında 3.500 dolardı. Alt orta gelir seviyesi bir ülkeydik. Bugün üst orta gelir seviyesindeyiz. Aslında 2013'lerde bir dönem yüksek gelir seviyesini test ettik. Ama o günleri takip eden Gezi hadisesi, Çukur eylemleri, Suriye ve mülteci konuları, Doğu Akdeniz ve 15 Temmuz hadiseleri gibi olaylar üst orta gelir seviyemizi geri çekti. Gelire göre bu sınıflandırmaların yanında birde 'İnsani kalkınma' dediğimiz bir sınıflandırma daha var. Bunda örgün eğitimin insan oranı söz konusu ve 4 gruba ayrılmıştır. Alt grup, orta grup, yüksek insan kalkınma grubu, çok yüksek insan kalkınma grubu. Türkiye son 20 yılda çok yüksek insani kalkınma grubuna terfi etmiştir. Neye rağmen tüm kumpaslara rağmen. Rakamlar elbette önemli ama rakamlar sebep değil sonuçtur. Rakamları üreten toplumun içindeki iç kapasitelerdir. Gelişken dediğimiz nitelikler, insanın kalitesi, kurumların kalitesi gibi hususlar çok önemlidir."
Türkiye Çok Zor Bir Coğrafyada Mücadele Veriyor
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tarih boyunca topraklarını korumak, gelişimini sürdürmek müreffeh, özgür bir ülke olmak için çok büyük mücadeleler verdiğini ve bedel ödediğini anlatan Yılmaz, "Bölgemizde dimdik ayakta duran, bayrağı özgürce dalgalanan ender ülkelerden biriyiz. Büyük planları, kirli oyunları çok iyi görmeliyiz. Geçmişi hatırlayalım, devletlerin gücünü azaltarak, kaoslar çıkartarak, imkanlarını tüketmeleri sağlayarak sinsice yok etmeye çalışıyorlar. Terör belasını ülkemize sardıkları gibi. Şükür hainlerin başını eziyoruz. Yıllarca İran ve Irak'ı birbiriyle çatıştırdılar. İki ülkenin gücünü azalttılar, sonra Irak'ı ele geçirdiler İran'ı kıskaç altına almaya çalıştılar. Suriye'yi darmaduman ettiler. Libya ve Mısır, örnekler vereceğimiz çok ülke var. Şimdi Ukranya-Rusya savaşı çıktı. Yine aynı tezgâhlar. Uyanık olacağız, güçlü olacağız, üreteceğiz, en önemlisi birlik ve beraberliğimizi sıkı tutacağız." diye konuştu.
Kısır Çekişmelerden Uzak Durmalıyız
"Yok yere bir hiç uğruna birbirimizle kısır çekişmelere kesinlikle girmemeliyiz." diyerek topyekun mücadeleye dikkat çeken Yılmaz, "İç siyaseti hepimiz kenara bırakmalıyız. Paylaşmayacak, ortak değerlerde buluşmayacağımız hiçbir şey yok. Biz sevgiyle, kardeşlikle, birlik ve beraberlikle yorulmuş bir milletiz. Sen ocusun, ben bucuyum yok böyle bir kavram. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin değerli bir ferdi ve neferiyiz. Hiç bir kısır çekişmeye, siyasi hesaplara ne şehrimizi, ne vatandaşımızı, ne bayrağımızı, ne ülkemizi, ne de geleceğimizi değişemeyiz. Yıllardır devletimize, milletimize hizmet etmiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Tek derdimiz ülkemizi daha ileri taşımak, vatandaşlarımızın huzurunu, geleceğini güven altına almak. Ekonomimizi güçlendirmek, istihdamımızı artırmak her alanda örnek, öncü bir ülke olmak." şeklinde konuştu.
Gereken Cevap Yıllar Önce Verildi
Yaşanan ne sıkıntı varsa çözüm noktasının yine AK Parti olduğunu belirten Yılmaz, "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde verilen mücadeleyi görüyoruz. Biz olaylara siyasi bakmıyoruz. Vatandaşlarımızın yaşandığı her bir sıkıntıyı, mutluluğu onlarla birlikte yaşıyoruz. Bu topraklarda yetişmişiz büyümüş arkadaş, kardeş, dost olmuşuz. El ele vermişiz Türkiye olmuşuz. Bu kumpasları, oyunları geçmişte olduğu gibi bozacağız. Üretime yönetiliyoruz, kendi hamurumuzda yoğrulmaya çalışıyoruz, ülkemizin gelişimi önündeki engelleri kaldırmaya çalışıyoruz. Katma değer ne varsa Türkiye yapmak istiyor hamlelerini yapıyor, birileri dur diyor. Neden Türkiye'yi bölemediler, çökertemediler emirleri altına alamadılar. Dur Yolcu'yu biz yıllar önce Kurtuluş Savaşı'nda hainlere karşı söyledik, gereken cevabı da verdik. Artık onlar duracak, Türkiye ilerleyecek. Allah'ın izniyle, bizlerin gayretiyle. Ekonomi başta olmak üzere bu sıkıntılı süreçleri atlatacağız" dedi.
Samsun Sevdası
"Samsun bizim büyük sevdamız, evimiz" diyen Yılmaz, "Büyük bir sinerji, birliktelik kentimizde hakim. Her alanda yatırımlarımız artarak devam ediyor. Sanayi ve Ticaret Odamızın gayretlerine katkı vermek amacıyla bizlerde buradayız. Üretim ülkemizin tek kurtuluşu. Üreteceğiz, istihdamı artıracağız katma değeri yüksek çalışmaları birlikte geliştireceğiz. Bakın ihracatımız 1999 yıllarında 33 bin dolar seviyelerinde iken şuan 1.7 milyar dolar rakamlarını konuşuyoruz. Bu büyük bir başarı hikâyesidir" ifadelerini kullandı.
Birleştirici Rol Almaktan Onur Duyduk
Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, iki toplantı arasında yürüttükleri faaliyetler hakkında bilgi verdi. Konuşmasında birlikte çalışma ve hareket etmenin önemine işaret eden Başkan Murzioğlu, "Samsun iş dünyasını temsil eden en büyük kuruluş olarak şehrimizin kalkınmasına ivme kazandıracak projeler yürütmekten ve bunu yaparken şehrin kalkınmasına katkı veren aktörler arasında birleştirici bir rol üstlenmekten daima onur duyduk. Geriye dönüp baktığımızda şehrimize orta ve uzun vadede büyük katkı sağlamaya devam edecek prestijli eserlerimiz, Samsun Fuar Kongre Merkezi, Lojistik Merkez, Metal Metroloji Laboratuvarı, Teknopark gibi projelerimiz bu anlayışımızın nihai çıktısı olan eserleri oldular. Biz birlikte hareket edebilmenin büyük katma değer sağladığını biliyoruz. Bizim bu beklentimizi göreve geldiğimiz ilk günden bu yana karşılıksız bırakmayan ve bu eserlerin kazandırılmasında büyük mesai yapan dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Vekilim Yusuf Ziya Yılmaz’ın meclisimize iştiraki bizler için çok kıymetli. Şehrimize, camiamıza kazandırılması sürecinin başlamasına ve nihayete ermesine vesile olduğunuz yeni hizmet binamızın meclisinde sizi ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz.Samsun’un modern bir çehreye bürünmesinde, denizle buluşmasında ve dolayısıyla marka değerinin güçlenmesinde ne denli emeğiniz olduğunu biliyoruz. Biz de aynı hassasiyetle Samsun’un sahip olduğu potansiyelin ekonomik kalkınmaya yüksek verimlilikle kanalize edilmesi gayesiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz” diye konuştu.
İhracat Sürekli Artan Bir İvme Kazandı
İhracatın arttırılmasına 7/24 destek verdiklerinin altını çizen Murzioğlu, "Ocak Haziran döneminde ihracatımız 648 milyon 512 bin 333 dolar olarak gerçekleşti. Sürekli artan bir ivme seyrediyoruz. Ulaştığımız bu rakamların arka planında şüphesiz Oda olarak verdiğimiz hizmetlerin katkısı büyük. Bu hususta her daim üyelerimizin destekçisi olmaya devam edeceğiz.Tabi bu noktada üretimin de desteklenmesi dolayısıyla yeni yatırım alanlarının arz edilmesi stratejik bir önem taşıyor. Biz bunu hep söylüyoruz. Üretim yoğun ihracat bizim için çok önemli.Samsun’a yeni OSB kazandırılması hep gündemimizde oldu ve talebimiz karşılık gördü. Ancak,yeni OSB ile ilgili tüm süreçlerin tamamlanması, TİGEM arazisinin yatırıma dahil edilmesi beklentimiz dahilindedir.Bu şehri en iyi bilenlerden biri olarak sizin büyük hassasiyetle destek olacağınıza inanıyoruz. Zaman en değerli sermaye. Bu konuda kaybedilen zaman, yatırımdan, istihdamdan, kalkınmadan da kayıp anlamına gelecektir.Daha fazla yatırım alanı, daha fazla üretim, daha fazla istihdam ve nihayetinde daha fazla ihracat demektir.
Toplantı sonunda Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Murzioğlu ve Meclis Başkanı Akyüz Yılmaz'a anı takdiminde bulundu. Meclis, gündem maddelerinin görüşülüp karara bağlanmasının ardından sona erdi.
Mecliste söz alan AK Parti Samsun Milletvekili Yusuf Ziya Yılmaz, Türkiye'nin büyük bir kalkınma ve büyüme mücadelesi verdiğinin altını çizdi.
Büyüme ve kalkınma kavramlarının artık sürekli gündemde olan terimler olduğunu ifade eden Yılmaz, "Büyüme derken gerçekten ekonominin nicelik olarak genişlemesinden,rakamların artmasından, kişi başına gelir, milli gelir, ihracat artışından bahsediyoruz. Kalkınma veya gelişme dediğimiz zaman biraz daha geniş bir kavram içerisine giriyoruz. Buna birde en önemli nitelik ekliyoruz sosyal adalet. Kalkınmanın temel bir unsuru. Diğer bir ifade ile kalkınmış ülke sadece büyümeyen, büyümenin yanı sıra çeşitli kaynakları ve fırsatları toplumun geneline yaygınlaştıran bir ülkedir. Buna son yıllarda bir madde daha ilave edildi yönetişim. Geliriniz yüksek olabilir, sosyal adalet alabilen, çevreyi de gelecek nesilden ödünç aldığınızı dikkate alabilirsiniz ama insanların temel hak ve özgürlüklerini kısıtlamışsanız, kurumlarınızı katılımcı mekanizmaları çalıştıramıyor iseniz tam anlamıyla kalkınmış bir ülke olamıyorsunuz" dedi.
Tüm Engellemelere Rağmen Başarı Sağlandı
Son 20 yıl ele alındığında kalkınma ve dört boyutlu gelişmelere bakıldığında Türkiye'nin bu süreçte dünyadan en fazla payı almaya başladığını kaydeden Yılmaz, konuşmasını şöyle sürdürdü; "2000-2020 döneminde gelişmiş olan ülkelerin dünya hasılasından aldığı pay yüzde 57'den, yüzde 42'ye düşmüş iken gelişmekte olan ülkelerin payı yüzde 43'den, yüzde 58'e yükselmiştir. Türkiye'nin bu dönemde yaptığı yatırımlarla dünyada ekonomik hasılamız yüzde 1.5 iken, yüzde 2'ye çıkmıştır. Son 20 yılda gelirimizi dünya ortalamasının üzerinde artırmışız. Dünya hasılası olarak baktığımızda 2000-2020 döneminde dünya ortalaması yüzde 3.8 büyümüş biz yüzde 4.8 büyümüşüz. Türkiye'nin dünya ticaretinden aldığı paya batığımızda 2001 yılında dünya ticaretinden aldığımız pay yüzde 0.43 iken 2020 yılında yüzde 1 seviyesine yani iki katına çıkmıştır. Kalkınmışlık düzeyinde ise ülkemiz 2000'li yılların başında 3.500 dolardı. Alt orta gelir seviyesi bir ülkeydik. Bugün üst orta gelir seviyesindeyiz. Aslında 2013'lerde bir dönem yüksek gelir seviyesini test ettik. Ama o günleri takip eden Gezi hadisesi, Çukur eylemleri, Suriye ve mülteci konuları, Doğu Akdeniz ve 15 Temmuz hadiseleri gibi olaylar üst orta gelir seviyemizi geri çekti. Gelire göre bu sınıflandırmaların yanında birde 'İnsani kalkınma' dediğimiz bir sınıflandırma daha var. Bunda örgün eğitimin insan oranı söz konusu ve 4 gruba ayrılmıştır. Alt grup, orta grup, yüksek insan kalkınma grubu, çok yüksek insan kalkınma grubu. Türkiye son 20 yılda çok yüksek insani kalkınma grubuna terfi etmiştir. Neye rağmen tüm kumpaslara rağmen. Rakamlar elbette önemli ama rakamlar sebep değil sonuçtur. Rakamları üreten toplumun içindeki iç kapasitelerdir. Gelişken dediğimiz nitelikler, insanın kalitesi, kurumların kalitesi gibi hususlar çok önemlidir."
Türkiye Çok Zor Bir Coğrafyada Mücadele Veriyor
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tarih boyunca topraklarını korumak, gelişimini sürdürmek müreffeh, özgür bir ülke olmak için çok büyük mücadeleler verdiğini ve bedel ödediğini anlatan Yılmaz, "Bölgemizde dimdik ayakta duran, bayrağı özgürce dalgalanan ender ülkelerden biriyiz. Büyük planları, kirli oyunları çok iyi görmeliyiz. Geçmişi hatırlayalım, devletlerin gücünü azaltarak, kaoslar çıkartarak, imkanlarını tüketmeleri sağlayarak sinsice yok etmeye çalışıyorlar. Terör belasını ülkemize sardıkları gibi. Şükür hainlerin başını eziyoruz. Yıllarca İran ve Irak'ı birbiriyle çatıştırdılar. İki ülkenin gücünü azalttılar, sonra Irak'ı ele geçirdiler İran'ı kıskaç altına almaya çalıştılar. Suriye'yi darmaduman ettiler. Libya ve Mısır, örnekler vereceğimiz çok ülke var. Şimdi Ukranya-Rusya savaşı çıktı. Yine aynı tezgâhlar. Uyanık olacağız, güçlü olacağız, üreteceğiz, en önemlisi birlik ve beraberliğimizi sıkı tutacağız." diye konuştu.
Kısır Çekişmelerden Uzak Durmalıyız
"Yok yere bir hiç uğruna birbirimizle kısır çekişmelere kesinlikle girmemeliyiz." diyerek topyekun mücadeleye dikkat çeken Yılmaz, "İç siyaseti hepimiz kenara bırakmalıyız. Paylaşmayacak, ortak değerlerde buluşmayacağımız hiçbir şey yok. Biz sevgiyle, kardeşlikle, birlik ve beraberlikle yorulmuş bir milletiz. Sen ocusun, ben bucuyum yok böyle bir kavram. Hepimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin değerli bir ferdi ve neferiyiz. Hiç bir kısır çekişmeye, siyasi hesaplara ne şehrimizi, ne vatandaşımızı, ne bayrağımızı, ne ülkemizi, ne de geleceğimizi değişemeyiz. Yıllardır devletimize, milletimize hizmet etmiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Tek derdimiz ülkemizi daha ileri taşımak, vatandaşlarımızın huzurunu, geleceğini güven altına almak. Ekonomimizi güçlendirmek, istihdamımızı artırmak her alanda örnek, öncü bir ülke olmak." şeklinde konuştu.
Gereken Cevap Yıllar Önce Verildi
Yaşanan ne sıkıntı varsa çözüm noktasının yine AK Parti olduğunu belirten Yılmaz, "Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde verilen mücadeleyi görüyoruz. Biz olaylara siyasi bakmıyoruz. Vatandaşlarımızın yaşandığı her bir sıkıntıyı, mutluluğu onlarla birlikte yaşıyoruz. Bu topraklarda yetişmişiz büyümüş arkadaş, kardeş, dost olmuşuz. El ele vermişiz Türkiye olmuşuz. Bu kumpasları, oyunları geçmişte olduğu gibi bozacağız. Üretime yönetiliyoruz, kendi hamurumuzda yoğrulmaya çalışıyoruz, ülkemizin gelişimi önündeki engelleri kaldırmaya çalışıyoruz. Katma değer ne varsa Türkiye yapmak istiyor hamlelerini yapıyor, birileri dur diyor. Neden Türkiye'yi bölemediler, çökertemediler emirleri altına alamadılar. Dur Yolcu'yu biz yıllar önce Kurtuluş Savaşı'nda hainlere karşı söyledik, gereken cevabı da verdik. Artık onlar duracak, Türkiye ilerleyecek. Allah'ın izniyle, bizlerin gayretiyle. Ekonomi başta olmak üzere bu sıkıntılı süreçleri atlatacağız" dedi.
Samsun Sevdası
"Samsun bizim büyük sevdamız, evimiz" diyen Yılmaz, "Büyük bir sinerji, birliktelik kentimizde hakim. Her alanda yatırımlarımız artarak devam ediyor. Sanayi ve Ticaret Odamızın gayretlerine katkı vermek amacıyla bizlerde buradayız. Üretim ülkemizin tek kurtuluşu. Üreteceğiz, istihdamı artıracağız katma değeri yüksek çalışmaları birlikte geliştireceğiz. Bakın ihracatımız 1999 yıllarında 33 bin dolar seviyelerinde iken şuan 1.7 milyar dolar rakamlarını konuşuyoruz. Bu büyük bir başarı hikâyesidir" ifadelerini kullandı.
Birleştirici Rol Almaktan Onur Duyduk
Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, iki toplantı arasında yürüttükleri faaliyetler hakkında bilgi verdi. Konuşmasında birlikte çalışma ve hareket etmenin önemine işaret eden Başkan Murzioğlu, "Samsun iş dünyasını temsil eden en büyük kuruluş olarak şehrimizin kalkınmasına ivme kazandıracak projeler yürütmekten ve bunu yaparken şehrin kalkınmasına katkı veren aktörler arasında birleştirici bir rol üstlenmekten daima onur duyduk. Geriye dönüp baktığımızda şehrimize orta ve uzun vadede büyük katkı sağlamaya devam edecek prestijli eserlerimiz, Samsun Fuar Kongre Merkezi, Lojistik Merkez, Metal Metroloji Laboratuvarı, Teknopark gibi projelerimiz bu anlayışımızın nihai çıktısı olan eserleri oldular. Biz birlikte hareket edebilmenin büyük katma değer sağladığını biliyoruz. Bizim bu beklentimizi göreve geldiğimiz ilk günden bu yana karşılıksız bırakmayan ve bu eserlerin kazandırılmasında büyük mesai yapan dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Vekilim Yusuf Ziya Yılmaz’ın meclisimize iştiraki bizler için çok kıymetli. Şehrimize, camiamıza kazandırılması sürecinin başlamasına ve nihayete ermesine vesile olduğunuz yeni hizmet binamızın meclisinde sizi ağırlamanın mutluluğunu yaşıyoruz.Samsun’un modern bir çehreye bürünmesinde, denizle buluşmasında ve dolayısıyla marka değerinin güçlenmesinde ne denli emeğiniz olduğunu biliyoruz. Biz de aynı hassasiyetle Samsun’un sahip olduğu potansiyelin ekonomik kalkınmaya yüksek verimlilikle kanalize edilmesi gayesiyle çalışmalarımızı yürütüyoruz” diye konuştu.
İhracat Sürekli Artan Bir İvme Kazandı
İhracatın arttırılmasına 7/24 destek verdiklerinin altını çizen Murzioğlu, "Ocak Haziran döneminde ihracatımız 648 milyon 512 bin 333 dolar olarak gerçekleşti. Sürekli artan bir ivme seyrediyoruz. Ulaştığımız bu rakamların arka planında şüphesiz Oda olarak verdiğimiz hizmetlerin katkısı büyük. Bu hususta her daim üyelerimizin destekçisi olmaya devam edeceğiz.Tabi bu noktada üretimin de desteklenmesi dolayısıyla yeni yatırım alanlarının arz edilmesi stratejik bir önem taşıyor. Biz bunu hep söylüyoruz. Üretim yoğun ihracat bizim için çok önemli.Samsun’a yeni OSB kazandırılması hep gündemimizde oldu ve talebimiz karşılık gördü. Ancak,yeni OSB ile ilgili tüm süreçlerin tamamlanması, TİGEM arazisinin yatırıma dahil edilmesi beklentimiz dahilindedir.Bu şehri en iyi bilenlerden biri olarak sizin büyük hassasiyetle destek olacağınıza inanıyoruz. Zaman en değerli sermaye. Bu konuda kaybedilen zaman, yatırımdan, istihdamdan, kalkınmadan da kayıp anlamına gelecektir.Daha fazla yatırım alanı, daha fazla üretim, daha fazla istihdam ve nihayetinde daha fazla ihracat demektir.
Toplantı sonunda Samsun TSO Yönetim Kurulu Başkanı Murzioğlu ve Meclis Başkanı Akyüz Yılmaz'a anı takdiminde bulundu. Meclis, gündem maddelerinin görüşülüp karara bağlanmasının ardından sona erdi.
FACEBOOK YORUMLAR