TELEVİZYON DİZİLERİ ŞİDDETİ ÖZENDİRİYOR
Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av
25 Kasım 2017 - 12:36
Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av. Tufan Akcagöz, 25 Kasım kadına yönelik şiddete karşı dayanışma günü nedeniyle bir açıklama yayınladı. ‘Kadının maruz kaldığı şiddetin bir sorumlusu şiddeti uygulayan erkekse, diğer sorumlusu da buna sessiz kalan toplumdur’ diyen Akcagöz, “Kadına yönelik şiddet konusunda toplum nezdinde farkındalık yaratmak adına böyle bir dayanışma günü belirlemek oldukça önemli. Şiddet, toplumun adeta bir parçası olmuş durumda. Bundan kurtulmak zorundayız. Konuşarak çözülemeyen sorunların, şiddetle çözülmesi asla mümkün değildir. Şiddeti toplum hayatından tamamen çıkarmak için millet olarak çaba göstermek zorundayız. Toplumun şiddet grafikleri incelendiğinde, eğitimli insanların arasında da şiddetin yaygınlık göstermesi, eğitim sisteminin yeniden sorgulanması gerektiğini göstermektedir. Herkes kendisini bu noktada, mutlaka gözden geçirmelidir. Trafikte şiddetle çaldığımız kornalar ve maçlardaki tezahüratın içindeki şiddet de mutlaka sorgulanmalıdır” dedi.
Televizyon dizilerinin şiddeti özendirdiğini savunan Tufan Akcagöz, “Televizyon dizilerindeki bazı sahneler, topluma oldukça zararlı oluyor. Bu nedenle, şiddeti özendiren senaryoların yeniden ele alınması ve mutlaka denetlenmesi gerekir. Toplum açısından rol model oluşturacak filmlerin ve film karakterlerinin, yeniden ele alınması gerekir. Şayet böyle olmazsa, kötüyü örnek alma eğilimi yaygınlaşır ki, şiddetin ve kavganın önünü almak bu nedenle mümkün olmaz. Kötü karakterlerin şaşalı gösterilmesi ve her zaman kazanan olarak lanse edilmesi, ister istemez toplumu olumsuz yönde etkileyecektir. Kötü karakterlerin ortaya çıkardığı rol modeller, özellikle gelişme çağındaki çocukları doğrudan etkileyebilme özelliğine sahiptir. Bu nedenle, kadına yönelik şiddeti önleyebilmek için, tek bir tedbir almak yetmez. Şiddeti çağrıştıran ve çağıran tüm unsurlar bertaraf edilmelidir. Kadınlar da haklarını bilmek zorundadır. Dayak, cennetten çıkma değildir. Dayak, kadına reva değildir. Kadın, maruz kaldığı şiddetin karşısında çaresiz değildir. Kadın, sesini çıkarmayı bilmelidir. Yasalar, kadından yanadır. Bu nedenle, şiddete maruz kalan kadın bunu yetkili mercilere bildirdiği takdirde gereken yardımı alacaktır. Toplum da, tanık olduğu şiddet olaylarına sessiz kalmamalı, yetkili mercileri durumdan haberdar etmelidir” diye konuştu.
Televizyon dizilerinin şiddeti özendirdiğini savunan Tufan Akcagöz, “Televizyon dizilerindeki bazı sahneler, topluma oldukça zararlı oluyor. Bu nedenle, şiddeti özendiren senaryoların yeniden ele alınması ve mutlaka denetlenmesi gerekir. Toplum açısından rol model oluşturacak filmlerin ve film karakterlerinin, yeniden ele alınması gerekir. Şayet böyle olmazsa, kötüyü örnek alma eğilimi yaygınlaşır ki, şiddetin ve kavganın önünü almak bu nedenle mümkün olmaz. Kötü karakterlerin şaşalı gösterilmesi ve her zaman kazanan olarak lanse edilmesi, ister istemez toplumu olumsuz yönde etkileyecektir. Kötü karakterlerin ortaya çıkardığı rol modeller, özellikle gelişme çağındaki çocukları doğrudan etkileyebilme özelliğine sahiptir. Bu nedenle, kadına yönelik şiddeti önleyebilmek için, tek bir tedbir almak yetmez. Şiddeti çağrıştıran ve çağıran tüm unsurlar bertaraf edilmelidir. Kadınlar da haklarını bilmek zorundadır. Dayak, cennetten çıkma değildir. Dayak, kadına reva değildir. Kadın, maruz kaldığı şiddetin karşısında çaresiz değildir. Kadın, sesini çıkarmayı bilmelidir. Yasalar, kadından yanadır. Bu nedenle, şiddete maruz kalan kadın bunu yetkili mercilere bildirdiği takdirde gereken yardımı alacaktır. Toplum da, tanık olduğu şiddet olaylarına sessiz kalmamalı, yetkili mercileri durumdan haberdar etmelidir” diye konuştu.
FACEBOOK YORUMLAR