TERME'DE İHMAL BÜYÜK!
Samsun Milletvekili Erhan Usta, selden zarar gören Terme’yi ziyaret ederek incelemelerde bulundu
28 Haziran 2019 - 12:04
Samsun Milletvekili Erhan Usta, selden zarar gören Terme’yi ziyaret ederek incelemelerde bulundu.
İncelemeler sonucu yaptığı değerlendirmede Usta, “Terme'de yaşanan felaket bilinenden çok daha kötü durumda. Olayın ve kayıpların boyutlarını anlayabilmek, olası çözümleri konuşabilmek için evvela Terme Ziraat Odası'na ziyarette bulunduk. Burada Terme Ziraat Odası Başkanı Ferda Ergün Ve Ayvacık Ziraat Odası Başkanı Erdal Avcı ile çiftçinin hali üzerine istişarelerde bulunduk.
Aldığımız bilgiler ve yaptığımız çıkarımlar bizi derin bir üzüntüye sürükledi. Terme'nin sorunu çok eskilere dayanıyor. Terme yaşanan bu felaketle ilk kez karşılaşılmıyor. Burada yaşanan sonuç bir doğal afetin değil ihmalin ve ilgisizliğin sonucudur. Gün boyu süren Terme ziyaretimizde tek tek bütün sel yaşanan bölgeleri gezdik. Karşılaştığımız sonuçlara Samsun adına Terme adına çok üzüldük. Binlerce dönüm ziyan olan tarlalar, bahçeler; yüzlerce hayvan, araç, ev ve tonlarca mahsul… Şimdi sorunu baştan ele alalım: Terme'de sel felaketi yıllardır yaşanıyor. Bölge halkı son yıllarda sel ve taşkınlar yüzünden neredeyse hiç mahsul alamadıklarını söylüyor. Yani bu yaşanan olaylar hep yaşanıyor bunun tek farkı boyutu. Yaşanan bu felaketler dereden taşan sudan meydana geliyor. Terme'yi baştanbaşa dolaşan bu derelerin, ırmakların akabileceği doğru bir yöntemle bu felaketlerin hiçbiri yaşanmayacak. Yani yağmur Allah'ın takdiri ancak sel ve taşkın hata ve ihmallerin sonucu. Mevcut durumda ilk olarak Terme'nin su yataklarının genişliği sahip olduğu suyun kapasitesinin yarısı kadar dahi değil. Yıllardır bölge halkının yaşadığı sorunlara, taleplerine rağmen; yıllar önce kamulaştırılıp bedelleri ödenen arsalar da olmasına rağmen su yataklarının genişletilmemesi ve aksine daraltılması. Sadece bu ihmal dahi bütün sorumlunun kim olduğunu açıklanmasına yetmesine rağmen maalesef bu daha hiçbir şey.
Gelelim diğer probleme: Köprüler. Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalıyor. Tarla seviyesinin altında, dere uzunluğundan kısa, çürük ve sanki baraj yapıyormuşçasına suyun akışını engelleyecek kadar alçakta. En ufak pislik veya bitki akışında köprüler baraj işlevi görüyor ve felaket kaçınılmaz hale geliyor. Bir diğer konu ise yıllardır projelendirilip bozulan onlarca müteahhittin el değiştirdiği, yarım bırakılan yanlış yapılan dere yatağı çalışmaları. Tamamıyla bir bilinmezlik hâkim.
Devam edecek olursak Karasu Mahallesinden Sakarlı bölgesine geçiş ve Sakarlı bölgesindeki suyolu. Karasu Mahallesinden Sakarlı bölgesine geçişte hayretler içerisinde kaldığım bir manzara ile karşılaştık. Büyük hacimlere sahip suyun akışı için yani Sakarlı bölgesine geçişi için konulan geçişten çok mutfak gideri büyüklüğündeki su borusu. Akıl alır gibi değil bu durum. En küçük çalı ve pislik birikintisinde dahi tıkanan ve taşkına sebep olan bu geçiş hangi mantıkla yapılmış.
Bir başka problemde Bazlamaç bölgesinde yoğunlukta olan çakıllar. Karagöl ırmağının içi yüzlerce kamyonluk çakıl dolu. Su çakıllardan ötürü birikme ve dengesiz genişleme yapıyor. Belediye ise bu çakılları işe yarar olmasına rağmen oradan kaldırmıyor, daha da ilginci bölge halkının temizleme talebini reddediyor hatta yüksek fiyatlarda para cezası uyguluyor. Belediyecilik bu değildir. Belediyecilik kullanılabilir durumdaki çakılı temizleyemiyorsan satışa çıkarıp hem mağduriyeti giderip hem de belediyeye kazanç sağlamaktır. En önemli konulardan birisi ise Meteorolojinin bu felaketi önceden yetkililere bildirmesi. Göz göre göre felaket geliyorum demiş ve ilgilileri en ufak bir çaba dahi göstermemiş. Bu liste bu şekilde uzayıp gidiyor. Tablo gerçekten çok üzücü. Şimdi bunca kusura rağmen iktidar mensuplarından, milletvekillerinden kimse halkı ziyaret etmiyor, geçmiş olsun demiyor. Nerede kaldı hizmet nerede kaldı görevleriniz. Yalnızca seçim zamanı gönül alma değil her zaman yanlarında olmalısınız. Bunlarda yetmiyor gibi zaten perişan olmuş durumdaki vatandaşa sigortasız olduğu gerekçesiyle zarar tazmini yapılmıyor. Burada açık bir hukuksuzluk vardır. Devlet sebep olduğu bu felaketten sorumludur. Elim felaket gerçekleşeli bir hafta gibi bir süre geçti. Gün boyunca sel bölgelerindeydim ancak tek bir iş makinesi dahi yoktu. Bu ne demek yahu lağım suları derelere karışıyor tarlalara evlere gidiyor bir tek çalışan düzelten yok. Bütün köprüler yıkık insanlar ulaşım sağlayamıyor. İçme suları yok su taşıyorlar, evleri araçları sele kapılmış, bir iş makinesi dahi yok. Bu insanlarla dalga geçmektir buna müsaade etmeyeceğiz. Bir an evvel çalışmalar başlamalıdır. Köprüler onarılmalı, köprü altlarındaki pislikler temizlenmelidir. Bu felaket uyarılara rağmen göz göre göre oldu. Meteoroloji yine uyardı sel tehlikesine karşı, sorumlular bir an evvel vazifelerini yapmazsa Allah korusun bu sefer daha büyük bir felaketle karşılaşılabilir. Umarım hiç vakit kaybetmeden gereken yapılır zararlar telafi edilir. Biz vatandaşımız için bu işin takipçisiyiz” dedi.
İncelemeler sonucu yaptığı değerlendirmede Usta, “Terme'de yaşanan felaket bilinenden çok daha kötü durumda. Olayın ve kayıpların boyutlarını anlayabilmek, olası çözümleri konuşabilmek için evvela Terme Ziraat Odası'na ziyarette bulunduk. Burada Terme Ziraat Odası Başkanı Ferda Ergün Ve Ayvacık Ziraat Odası Başkanı Erdal Avcı ile çiftçinin hali üzerine istişarelerde bulunduk.
Aldığımız bilgiler ve yaptığımız çıkarımlar bizi derin bir üzüntüye sürükledi. Terme'nin sorunu çok eskilere dayanıyor. Terme yaşanan bu felaketle ilk kez karşılaşılmıyor. Burada yaşanan sonuç bir doğal afetin değil ihmalin ve ilgisizliğin sonucudur. Gün boyu süren Terme ziyaretimizde tek tek bütün sel yaşanan bölgeleri gezdik. Karşılaştığımız sonuçlara Samsun adına Terme adına çok üzüldük. Binlerce dönüm ziyan olan tarlalar, bahçeler; yüzlerce hayvan, araç, ev ve tonlarca mahsul… Şimdi sorunu baştan ele alalım: Terme'de sel felaketi yıllardır yaşanıyor. Bölge halkı son yıllarda sel ve taşkınlar yüzünden neredeyse hiç mahsul alamadıklarını söylüyor. Yani bu yaşanan olaylar hep yaşanıyor bunun tek farkı boyutu. Yaşanan bu felaketler dereden taşan sudan meydana geliyor. Terme'yi baştanbaşa dolaşan bu derelerin, ırmakların akabileceği doğru bir yöntemle bu felaketlerin hiçbiri yaşanmayacak. Yani yağmur Allah'ın takdiri ancak sel ve taşkın hata ve ihmallerin sonucu. Mevcut durumda ilk olarak Terme'nin su yataklarının genişliği sahip olduğu suyun kapasitesinin yarısı kadar dahi değil. Yıllardır bölge halkının yaşadığı sorunlara, taleplerine rağmen; yıllar önce kamulaştırılıp bedelleri ödenen arsalar da olmasına rağmen su yataklarının genişletilmemesi ve aksine daraltılması. Sadece bu ihmal dahi bütün sorumlunun kim olduğunu açıklanmasına yetmesine rağmen maalesef bu daha hiçbir şey.
Gelelim diğer probleme: Köprüler. Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalıyor. Tarla seviyesinin altında, dere uzunluğundan kısa, çürük ve sanki baraj yapıyormuşçasına suyun akışını engelleyecek kadar alçakta. En ufak pislik veya bitki akışında köprüler baraj işlevi görüyor ve felaket kaçınılmaz hale geliyor. Bir diğer konu ise yıllardır projelendirilip bozulan onlarca müteahhittin el değiştirdiği, yarım bırakılan yanlış yapılan dere yatağı çalışmaları. Tamamıyla bir bilinmezlik hâkim.
Devam edecek olursak Karasu Mahallesinden Sakarlı bölgesine geçiş ve Sakarlı bölgesindeki suyolu. Karasu Mahallesinden Sakarlı bölgesine geçişte hayretler içerisinde kaldığım bir manzara ile karşılaştık. Büyük hacimlere sahip suyun akışı için yani Sakarlı bölgesine geçişi için konulan geçişten çok mutfak gideri büyüklüğündeki su borusu. Akıl alır gibi değil bu durum. En küçük çalı ve pislik birikintisinde dahi tıkanan ve taşkına sebep olan bu geçiş hangi mantıkla yapılmış.
Bir başka problemde Bazlamaç bölgesinde yoğunlukta olan çakıllar. Karagöl ırmağının içi yüzlerce kamyonluk çakıl dolu. Su çakıllardan ötürü birikme ve dengesiz genişleme yapıyor. Belediye ise bu çakılları işe yarar olmasına rağmen oradan kaldırmıyor, daha da ilginci bölge halkının temizleme talebini reddediyor hatta yüksek fiyatlarda para cezası uyguluyor. Belediyecilik bu değildir. Belediyecilik kullanılabilir durumdaki çakılı temizleyemiyorsan satışa çıkarıp hem mağduriyeti giderip hem de belediyeye kazanç sağlamaktır. En önemli konulardan birisi ise Meteorolojinin bu felaketi önceden yetkililere bildirmesi. Göz göre göre felaket geliyorum demiş ve ilgilileri en ufak bir çaba dahi göstermemiş. Bu liste bu şekilde uzayıp gidiyor. Tablo gerçekten çok üzücü. Şimdi bunca kusura rağmen iktidar mensuplarından, milletvekillerinden kimse halkı ziyaret etmiyor, geçmiş olsun demiyor. Nerede kaldı hizmet nerede kaldı görevleriniz. Yalnızca seçim zamanı gönül alma değil her zaman yanlarında olmalısınız. Bunlarda yetmiyor gibi zaten perişan olmuş durumdaki vatandaşa sigortasız olduğu gerekçesiyle zarar tazmini yapılmıyor. Burada açık bir hukuksuzluk vardır. Devlet sebep olduğu bu felaketten sorumludur. Elim felaket gerçekleşeli bir hafta gibi bir süre geçti. Gün boyunca sel bölgelerindeydim ancak tek bir iş makinesi dahi yoktu. Bu ne demek yahu lağım suları derelere karışıyor tarlalara evlere gidiyor bir tek çalışan düzelten yok. Bütün köprüler yıkık insanlar ulaşım sağlayamıyor. İçme suları yok su taşıyorlar, evleri araçları sele kapılmış, bir iş makinesi dahi yok. Bu insanlarla dalga geçmektir buna müsaade etmeyeceğiz. Bir an evvel çalışmalar başlamalıdır. Köprüler onarılmalı, köprü altlarındaki pislikler temizlenmelidir. Bu felaket uyarılara rağmen göz göre göre oldu. Meteoroloji yine uyardı sel tehlikesine karşı, sorumlular bir an evvel vazifelerini yapmazsa Allah korusun bu sefer daha büyük bir felaketle karşılaşılabilir. Umarım hiç vakit kaybetmeden gereken yapılır zararlar telafi edilir. Biz vatandaşımız için bu işin takipçisiyiz” dedi.
FACEBOOK YORUMLAR