Türk Dünyası Âşıkları OMÜ'de Buluştu
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi (OMÜ-TÜRKÇE) tarafından organize edilen “Türk Dünyası Sazları Buluşuyor” adlı etkinlikte, Türk dünyasından halk ozanları bir araya gelerek ustalık ve maharetlerini gösterdi.
22 Kasım 2022 - 17:51 - Güncelleme: 22 Kasım 2022 - 22:17
OMÜ Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde yapılan etkinliğin davetlileri Azerbaycan’dan âşık Peri Karabağlı, Kırgızistan’dan ırçıPerizatNurbegkızı, Kazakistan’dan akın BekarisNuriman, Erzurum yöresinden âşık Temel Turabi ile âşık Rahim Sağlam ve Çukurova yöresinden âşık Eyyubî; Türk kültür ve medeniyetinin kendine özgü değerlerinden biri olan ve asırların deneyimlerinden süzülerek kuşaktan kuşağa aktarılan âşıklık geleneğinden örnekler sergiledi. Yoğun bir ilginin olduğu etkinliğe; OMÜ İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vedat Keleş, Samsun Üniversitesi (SAMÜ) Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hüseyin Demir, OMÜ TÜRKÇE Müdürü Prof. Dr. Bekir Şişman, OMÜ Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Dr. Can Karahan, OMÜ Yabancı Diller Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Emrah Ekmekçi, SAMÜ Sivil Havacılık Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Erdem Emin Maraş ve OMÜ Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Akan başta olmak üzere çok sayıda akademisyen ile öğrenci katıldı.
OMÜ-TÜRKÇE Müdürü Prof. Dr. Şişman “Türk diline ve kültürüne hizmeti şiar edinmiş olan OMÜ-TÜRKÇE, düzenlediği kültürel etkinliklerle de her daim göz doldurmuş ve takdir toplamıştır
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açılış ve selamlama konuşmasını yapan OMÜ-TÜRKÇE Müdürü Prof. Dr. Bekir Şişman, Merkezin 2013 yılından bu yana yürüttüğü faaliyetlerden bahsederek “Bütün bunlarla beraber Türk diline ve kültürüne hizmeti şiar edinmiş olan OMÜ-TÜRKÇE, düzenlediği kültürel etkinliklerle de her daim göz doldurmuş ve takdir toplamıştır. Bugün burada bu etkinliklere bir yenisini daha eklemenin haklı gururunu yaşıyoruz. 2009 yılında UNESCO SOKÜM (Somut Olmayan Kültürel Miras) temsilî listesine girmiş olan âşıklık geleneğimizin temsilcisi âşıklarımız, Türk dilini koruma ve geleceğe aktarma gibi bir misyon da üstlenmişlerdir. Bizler de hem Üniversitemiz hem de Merkezimiz olarak bu geleneğe sahip çıkıyor ve böylelikle kurumsal sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluyoruz. Bu türden programlara katkılarından ötürü Sayın Rektör’ümüz Prof. Dr. Yavuz Ünal’a bu vesileyle teşekkürlerimi arz ediyorum” dedi.
Âşıklık geleneği; üretici ve icracı tiplerin tarihsel süreçte meydana getirdikleri kültürel oluşumun Anadolu’daki adıdır
Konuşmasında âşıklık geleneği üzerinde duran Prof. Dr. Şişman, bu geleneği “Âşıklık geleneği; işlerlikleri ve işlevsellikleri fazlaca değişmeyen ancak dinî, coğrafi ve tarihsel bağlamda adına ozan, kam, baksı, bahşı, âşık, halk şairi, akın, jırav, ırcı, kayçı vs. denilen üretici ve icracı tiplerin tarihsel süreçte meydana getirdikleri kültürel oluşumun Anadolu’daki adıdır. Âşıkların prototipi, ozanlardır ve ozanların piri de Dede Korkut’tur.” sözleriyle özetledi.
Dijitalleşme, geleneği de etkiliyor
Günümüzde yaşanan dijitalleşmenin geleneği de etkilediğini belirten Prof. Dr. Şişman, devamında “Artık, gelenek internet aracılığı ile bilgisayar ortamında ve cep telefonlarında takip edilebilir olmuştur. Özellikle salgın döneminde âşıkların canlı olarak bazen bireysel, bazen de ekip hâlinde gerçekleştirdikleri âşık fasılları ve icra törenleri, dijital kültür ortamının toplum hafızasında iyice yer etmesine katkı sunmuştur. Ancak her şeyin doğal olanı ve doğalortamı daha çok tercihimizdir diyerek sözlerime son veriyor, geldikleri için âşıklarımıza ve katılımınızdan dolayı siz konuklarımıza teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.” sözlerine yer verdi.
Ardından Türk dünyasının farklı coğrafyalarından programa iştirak eden âşıklar; gelenek içerisinde icra ortamını oluşturan ‘hoşlama’, ‘güzelleme’, ‘koçaklama’, ‘taşlama’, ‘atışma’, ‘muamma’, ‘lebdeğmez’, ‘bozlak’ örnekleri sunarken diğer yandan Karacaoğlan’ın eserlerini icra ettiler.
Protokol üyelerince konuk âşıklara teşekkür belgelerinin takdim edilmesi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle etkinlik sona erdi.
OMÜ-TÜRKÇE Müdürü Prof. Dr. Şişman “Türk diline ve kültürüne hizmeti şiar edinmiş olan OMÜ-TÜRKÇE, düzenlediği kültürel etkinliklerle de her daim göz doldurmuş ve takdir toplamıştır
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açılış ve selamlama konuşmasını yapan OMÜ-TÜRKÇE Müdürü Prof. Dr. Bekir Şişman, Merkezin 2013 yılından bu yana yürüttüğü faaliyetlerden bahsederek “Bütün bunlarla beraber Türk diline ve kültürüne hizmeti şiar edinmiş olan OMÜ-TÜRKÇE, düzenlediği kültürel etkinliklerle de her daim göz doldurmuş ve takdir toplamıştır. Bugün burada bu etkinliklere bir yenisini daha eklemenin haklı gururunu yaşıyoruz. 2009 yılında UNESCO SOKÜM (Somut Olmayan Kültürel Miras) temsilî listesine girmiş olan âşıklık geleneğimizin temsilcisi âşıklarımız, Türk dilini koruma ve geleceğe aktarma gibi bir misyon da üstlenmişlerdir. Bizler de hem Üniversitemiz hem de Merkezimiz olarak bu geleneğe sahip çıkıyor ve böylelikle kurumsal sorumluluğumuzu yerine getirmiş oluyoruz. Bu türden programlara katkılarından ötürü Sayın Rektör’ümüz Prof. Dr. Yavuz Ünal’a bu vesileyle teşekkürlerimi arz ediyorum” dedi.
Âşıklık geleneği; üretici ve icracı tiplerin tarihsel süreçte meydana getirdikleri kültürel oluşumun Anadolu’daki adıdır
Konuşmasında âşıklık geleneği üzerinde duran Prof. Dr. Şişman, bu geleneği “Âşıklık geleneği; işlerlikleri ve işlevsellikleri fazlaca değişmeyen ancak dinî, coğrafi ve tarihsel bağlamda adına ozan, kam, baksı, bahşı, âşık, halk şairi, akın, jırav, ırcı, kayçı vs. denilen üretici ve icracı tiplerin tarihsel süreçte meydana getirdikleri kültürel oluşumun Anadolu’daki adıdır. Âşıkların prototipi, ozanlardır ve ozanların piri de Dede Korkut’tur.” sözleriyle özetledi.
Dijitalleşme, geleneği de etkiliyor
Günümüzde yaşanan dijitalleşmenin geleneği de etkilediğini belirten Prof. Dr. Şişman, devamında “Artık, gelenek internet aracılığı ile bilgisayar ortamında ve cep telefonlarında takip edilebilir olmuştur. Özellikle salgın döneminde âşıkların canlı olarak bazen bireysel, bazen de ekip hâlinde gerçekleştirdikleri âşık fasılları ve icra törenleri, dijital kültür ortamının toplum hafızasında iyice yer etmesine katkı sunmuştur. Ancak her şeyin doğal olanı ve doğalortamı daha çok tercihimizdir diyerek sözlerime son veriyor, geldikleri için âşıklarımıza ve katılımınızdan dolayı siz konuklarımıza teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.” sözlerine yer verdi.
Ardından Türk dünyasının farklı coğrafyalarından programa iştirak eden âşıklar; gelenek içerisinde icra ortamını oluşturan ‘hoşlama’, ‘güzelleme’, ‘koçaklama’, ‘taşlama’, ‘atışma’, ‘muamma’, ‘lebdeğmez’, ‘bozlak’ örnekleri sunarken diğer yandan Karacaoğlan’ın eserlerini icra ettiler.
Protokol üyelerince konuk âşıklara teşekkür belgelerinin takdim edilmesi ve hatıra fotoğrafı çekimiyle etkinlik sona erdi.
FACEBOOK YORUMLAR