Türkiye'de yaşanan terör...

KANLI MESAJ! 

Türkiye’de yaşanan terör krizi ve gerginlikler malumunuz. Gerek içimizdeki ve gerekse dışarıdaki hainlere karşı savaş halindeyiz. Her an için bir canlı bomba ihbarı… Yakalanan ve etkisiz hale getirilen terörist sayısı oldukça fazla. Bu gerginlik bu tehdit. Halen devam ediyor…
Kirli eller her gün ayrı bir plan yürürlüğe sokmakta! İşte bu patlama da o bombalardan birisi. Hain o kadar çok ki! Düzene zarar vermek için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlar. Bazıları bu eylemleri üstleniyor, bazıları ise kendilerini ele veriyor. En son tahminler 11 ölü ve 15 yaralı olduğu. Ölü ve yaralılar Türk vatandaşı ve dünyanın değişik memleketlerinden turistler.
Sultanahmet İstanbul'un ve Türkiye'nin de en önemli turizm merkezlerinden bir. Turistin eksik olmadığı bir mekân. İstanbul’u gezen turistlerin dillerine dolanan bir mekân. Haber duyulduğu gibi yabancı turizm şirketleri hemen rezervasyonlarını iptal ettikleri duyuruldu. Yabancı basında da habere yer verildi. Bu olay ülkemizin turizmini baltalamak. Hain o kadar çok ki net bir açıklama yapılmasa kimler yapmış olabilir diye günlerce sayamayacağımız seçenekler ortaya çıkar.
Hainlerin Tarihi mekânları, dini mekânları, eğitim mekânlarını hiç düşünmeden bombalamaları bize yabancı değil. Şimdi ise kendilerini Aydın! olarak tanıtanlar yavaş yavaş kamuoyunda fitne kazanlarını kaynatmaya başladılar bile. Bu durumdan Hükümeti nasıl suçlu çıkarabiliriz, böyle durumlara karşı özenle hazırlanmış gruplar hemen harekete geçerler. Siz yasınızı tutmadan, acılarınızı yaşamadan onlar en çirkin ve gerçeğe uygun olmayan montajlı haberlerini hemen duyururlar!
Diyorum ya hain o kadar çok ki! Bir bomba patlasa hemen ardından binlerce bomba patlatırlar! Bu patlamada da yaşandı. Daha öncekilerde de Suudi Arabistan doğumlu İŞİD üyesi olduğu 27 yaşındaki Nabil Fadlı olduğu belirtilen terörist Paris katliamını birazcık da olsa anımsattı. Çünkü şüphe yönü aynı ve seçilen mekânlar da. Tüm dünyanın dikkat çekmesini sağlayacak bir şekilde dizayn edilmiş.
Evet, bilindiği gibi İŞİD’e yönelik operasyonlar hızla ilerlemekte hatta son gelen bilgilerde birçok önemli nokta ele geçirildi. Türkiye’nin Suriye ve diğer bölgelerde İŞİD, DAEŞ, PKK başta olmak üzere diğer terör örgütlerine karşı sürdürdüğü operasyonları kısıtlamak ve engellemek için bu tür eylemler gerçekleştirmekte. Gerek ülkemizdeki gerek Paris’teki patlamalar bir gözdağı niteliğinde.
Bu eylemler bekleniliyordu. Bilindiği gibi yılbaşı kutlamalarında bu tür eylem olabilir iddiaları gündeme gelmişti. Hatta dünyanın birçok yerinde kutlamalarda bir terör tedirginliği nedeniyle güvenlik en üst seviyelere çıkartılmıştı. Bu korku ve endişe kamuoyunda hala mevcut. Önceden önü alınmayan birçok uyarılara rağmen üzerinde durulmayan bir hastalığın zararları bunlar.  Bulaşıcı bir hastalık bir şekilde bir yolla zarar vermekte. Türkiye terörle gerek yurt içinde gerekse yurt dışında mücadelesini sürdürmekte ve bu hassasiyeti tüm dünyaya her fırsatta bildirmekte.
Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığı terör için doğru değil. Terör eylemlerinde mekân, millet, şahıs, alan hesaplaması yapılmıyor. Acımasızca eylemini gerçekleştiriyor. Kim ölürse ölün önemli değil. Terörün mantığı bu. KANLI MESAJ, YIKIMLI MESAJ, HAİNCE BİR MESAJ.
Bu durumda bile ülkemizde hala terörle devleti ilişkilendiren zihniyetler var. Maalesef bazı yabancı basın olayı aynı şekilde aktardı. Paris’teki görüntü hassasiyeti Türkiye ile aynı değildi. Türkiye’de bir olay olmaya görsün hemen tüm çıplaklığı, eleştirel yorumları dünyaya lanse ediyorlar. Bu da AB ile olan ilişkilerimizden hoşlanmayanların masalarına bal kaymak gibi geliyor.
Terör dünyanın ortak sorunu… Sadece bir bölgeyi kapsamıyor. Dün Fransa’da, bugün Türkiye’de yapılan bu eylemlerin dünyanın başka bir ülkesinde yapılmayacağından kimler emi olabilir ki? Bu kanserli hücre yayılmadan kesip koparılmalı ki insanlar huzur içinde olsun. Dünyayı yaşanmaz hale sokmalarını mı? bekliyorlar. Korkuyla yaşamak mı? Unutmayalım ki haince bir plana karşı ne kadar önlem alınırsa alınsın mutlaka bir açık yol bulunur. Bu terör örgütlerini koruyan ve besleyenler, iplerini ellerinde tuttuğunu düşünenler, onları besleyip silahlandıranlar, yarın çıkarları ters düştüğünde kendilerini ısırmayacaklarından ne kadar emin olabilirler? Hainle pazarlık ne kadar güvenilir? Yarın kontrol altında tutamazsak ne gibi felaketler olur korkusu yaşamıyorlar değil. Kanla beslenen bir grubun yanında yer alanlar bana göre fikir olarak ta benzeşmekte…
Ortadoğu’da terörle mücadeleden daha çok; Bölgedeki suçsuz, kimsesiz, barış yanlısı insanlara zalimce saldıranlar var! Aynı zihniyeti taşıyanlar var! Yaranın daha çok genişlemesini isteyenler var! Yardımları ile terörist yetiştirip dünyaya korku salmak isteyenler var! Koltuklarında oturup onları kumanda edip çirkin ve kanlı planlarını yürütenler var!
Sonlandırılması uzun bir zaman alsa bile dünyanın bir an önce bu gruplarla mücadeleyi hızlandırması lazım.
YOKSA BU TÜR HABERLERİ HEM BİZ HEM DE BİZDEN SONRAKİ NESİLLER ÇOK DAHA OKUR…