Türkiye'nin büyük bir...

MEZOPOTAMYADA ILIK RÜZGÂRLAR
Türkiye’nin büyük bir çoğunluğu İsrail’i sevmezken ve yaptıkları zulmü haksız bulurken maalesef ülkemizde bazı kesim bu işgalcileri dost olarak nitelendirmekte. Lakin bu kesim çok az.
Türkiye’nin büyük bir çoğunluğu tek vücut İsrail’in yapmış olduğu zulümlerin karşısında sürekli sesini yükseltmekte. Türkiye ve Türk halkının fikirlerinde büyük bir değişiklik oldu. Sağduyu daha fazlalaştı insanlarımız olaylar karşısında daha duyarlı. İnsanları bilinçlendirme çalışmaları daha fazla hız kazandı. Yani artık göz boyama ile insanların zihnini karıştıran o zihniyetler maalesef büyük bir hüsran içerisinde planları tutmuyor. Tuzakları hep boş…
İsrail büyük hayalini oluşturmak için büyük bir mücadele vermekte. Çok tedirgin, rakip uyumuyor! Tüm mücadelesini veriyor. Tamamen yalnız değil, bölgeye göç eden Yahudiler tedirgin. İngiltere, Amerika ve birçok ülke büyük desteğine rağmen sürekli karşılıklı kayıplar…
Filistin'i kabul eden ülkeler arasına Yunanistan'da katıldı. Ayrıca gün geçtikçe İsrail’in Filistin ve Gazze üzerindeki baskı daha büyük bir tepki kazanıyor. Şöyle düşünülürse aslında insanlık düşündüğümüz kadar körelmedi. Kim bilir! Buna rağmen İsrail’i dost saymak kesinlikle Ümmet ve İslam anlayışının dışındadır. Allah yüce kitabımız Kur'an da birçok kez lanetlediği bir toplumu nasıl dost edinirsiniz. Bu bizim insanlık anlayışımız dışında… Zalimlerden ve hainlerden dost edinenler onlara benzer, onlardan olur. Müslüman mazlumun ezilenin yanında yer almalı. Mazlumun sesi olmalı.
Türkiye ile İsrail normalleştirme ilişkileri eleştiriliyor! Tabi ki bu çok normal. Filistin’deki Müslüman kardeşlerimize zulüm yapan, onların haklarını gasp eden acımasız işkencelere sürükleyen İsrail’i Türkiye’nin dindar kesimi ilk günden buyana sert bir şekilde eleştiriyor. ONEMİNUTE VE MAVİ Marmara’dan sonra iyice gerginleşen bu ortam aradaki bağlarda büyük bir uçurum oluşturdu.  Türkiye’de ki şu anki çoğunluk tabanına zıt bir düşünce. Birçok kesimin kabullenmesinin zor olduğu bir düşünce. İsrail’e karşı sert bir şekilde masaya yumruğunu vuran yönetimin büyük bir çoğunluk arkasındaydı. İki ülke içinde aynı. Bunu 7 Haziran seçimlerinden hatırlayın… Seçimler sonrası İsrail’den gelen açıklamalar sanırım bu durumu belirletiyor. Türkiye’nin dış politikasında İsrail'in zulmünü sürekli göz önüne sermesi her fırsatta eleştirmesi, Mavi Marmara olayındaki gelişmeler Türkiye’nin kararlı duruşunun Mahsulleridir.
Bu arada hem Suriye hem Irak, Afganistan, Mısır, Filistin başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde zulüm gören haksızlığa uğrayan Müslümanların sesini duyuran tek yönetim AKP yönetimi ve Recep Tayyip Erdoğan’dır. Arkasında çok güçlü ve çok kararlı bir ses var. Bazıları Ortadoğu’da yaşanan atmosferin bu yakınlaşmayı yaratmaya çalıştığını gösterse bile Türkiye’deki dindar kesim bu yakınlaşmayı sanırım sert bir şekilde eleştirir.
Şu zamana kadar hem Türkiye İsrail hem İsrail Türkiye arasında sosyal politik iletişi medya kollarında çok soğuk havalar esti. Yani bu atmosferi yumuşatmak o kadar kolay değil. Bu bazı çıkarlar dâhilinde düşünülse bile bu iki ülke arasında sağlam bir çıkar yakınlığının olabileceğini düşünmüyorum. Ya bunca dökülen kan, bunca öldürülen masum çocuk, yıllarca bu davayı taşıyanlara nasıl bir cevap bulunabilir? Ortadoğu’da bölgede İRAN, PYD, DAEŞ, ESAD YÖNETİMİ, İŞİD, RUSYA gibi yüzbinlerce Müslümanı öldüren, Milyonlarca Müslümanı da güvensiz ve çok tehlikeli bir göce süren, bölgede çok geniş bir Mezhep çatışması çıkaran yönetimler oldukça bölgedeki atmosferin yumuşaması, olayların son bulması, huzur ve güvenin sağlanması bana göre büyük bir hayal.
Tüm yaptırımlar ters tepiyor! Suriye’nin topraklarından yayılan terör bugün tüm dünyayı tehdit ediyor. Bu terör Örgütleri (PKK, PYD, DAEŞ, İŞİD) çirkin ve kanlı oyunlar için güçlendirilmeye çalıştıkça bu bölgede nasıl güven sağlanabilir. Güneydoğuda yaşanan olaylarla Türkiye’nin altını oymaya çalışan bazı iç ve dış düşmanların, Türkiye’de sağlam bir zemin kararlı bir oluşum oluşturuldukça PKK illeti sürekli musallat olur. Son zamanlarda eğitim ve İnanç merkezlerine yapılan saldırılar bunu gösteriyor. Terör illeti temizlenmedikçe huzursuzluk sürekli devam edecektir. Ortadoğu’da Türkiye’nin güçlü bir müttefike ihtiyacı var. Peki, bu kim olabilir? Daha doğrusu bu bölgede Türkiye’nin güvenini sürekli değişim gösteren politikaları ile kim sağlayabilir.
Mezopotamya’nın atmosferi değişir mi?
Kimler yumuşamasını istiyor?
Böyle bir adım ne kadar sağlam olur?
Bunu ilerleyen zamanlar gösterir…