Ülke seçime gidiyor…
GÜÇLÜ ve HAZIR OLUN Ülke seçime gidiyor… Ortalık kaos ve kan gölü… Haber kanallarında her an son dakika şehit haberleri geçiyor… Dağlıca’da ki 16 şehit
18 Eylül 2015 - 19:29
GÜÇLÜ ve HAZIR OLUN
Ülke seçime gidiyor…
Ortalık kaos ve kan gölü…
Haber kanallarında her an son dakika şehit haberleri geçiyor…
Dağlıca’da ki 16 şehit asker haberine üzüntümüz, Iğdır’da ki 13 şehit polis haberi ile endişe ve kaygıya yerini bırakıyor.
Acının acı ile kapatılmaya çalışıldığı bir dönem yaşıyoruz…
İnsan acaba “kötü ile mi korkutuluyoruz?” diye kendi kendine sormadan edemiyor.
Anket şirketleri her olay sonrasında anket peşinde!..
Yapılan anketler artık “Dağlıca saldırısından önce yapılan anket” gibi ibareler ile her olayın seçmene etkisini ölçmeye çalışıyorlar…
Toplumsal ve terör olaylarının sonuçlarını oy devşirme aracı olarak görenlere lanet olsun…
Zaten bu olaylarında müsebbipleri bunu hedeflemiyorlar mı?
Acı üzerinden oy hesabı yapmak ülke adına ne acı ve adice…
***
Ülkede siyasi dengeler yerine oturamıyor bir türlü…
Partiler, 1 Kasım erken seçimlerine hazırlanır iken birileri sonuçlar 3 aşağı 5 yukarı 7 Haziran ile aynı olur söylemi ve hazırlığı ile 2016’da yapılacak olası bir erken seçimin derdine düşmüş durumda…
Hal böyle olunca hesabı 1 Kasıma göre hesap yapmak zorlaşmış durumda.
Seçmen 1 Kasım’ı düşünürken ve 1 Kasım sonrasını hesaplayan parti içi derin yapılar var…
***
Olay sadece siyasi partilerin halk karşısında siyasal duruşu değil.
Sıkışan/evrilen siyasette yeniden konumlanmaya çalışanların iç çekişmeleri ve güç savaşları yaşanıyor.
Örneğin; HDP’nin siyasallaşarak PKK’nın önüne geçmesi PKK ve Öcalan’da rahatsızlığa neden olduğu gibi bu yapıları siyasi denge unsuru olarak kullanan siyasi yapıları da rahatsız etmiş durumda.
PKK öyle bir açmaz da ki, yapılan eylemlerin HDP’nin oy kaybına neden olacağını bile bile eylemleri yapıyor. Tabu bu noktada yapılan eylem ve terör olaylarının sadece PKK’nın kontrolünde/bilgisinde yap(tır)ıldığını düşünmekte aptallık olur.
Nihayetinde PKK’nın yönetim kadrosu, şehirlerde ki olayların kontrollerinden çıktığını alenen söylüyor.
***
Gelecek adına kehanette bulunmak gerekir ise;
1 Kasım’a kadar toplumda infial yaratacak büyük toplumsal olaylar, cinayetler/suikastlar veya afetler yaşayabiliriz. Öyle ki bu olaylar belki de ülke tarihinin en büyük olayları olabilir.
Suriye ile olası bir savaş veya seçim güvenliği ile ilgili olarak seçimler ertelenir ise de şaşırmamak gerek.
Okulların, özellikle üniversitelerin açılması ile artan olayları ve olaylı hafta sonları yaşayacağız.
1 Kasım seçim sonuçları ne olursa olsun, kışa kadar “gezi benzeri sokak olayları” yaşanacak görünüyor.
Toplumsal olaylarda askerin daha etkin olduğu OHAL/sıkı yönetim benzeri durumlar yaşanabilir.
Uzun süredir “yaz uykusunda olan Bebek katili apo” medyatik bir şekilde basın önüne çıkıp PKK’ya sözde “2. Barış/Açılım süreci“ gibi komik bir söylem ile çağrı yapabilir.
***
Şunu görmek gerekir ki; ülke, siyasal dengelerin değişim evresinden geçiyor ve bu geçiş maalesef her anlamda acılı olacak…
Hazır olun…
Güçlü olun…
Ülke seçime gidiyor…
Ortalık kaos ve kan gölü…
Haber kanallarında her an son dakika şehit haberleri geçiyor…
Dağlıca’da ki 16 şehit asker haberine üzüntümüz, Iğdır’da ki 13 şehit polis haberi ile endişe ve kaygıya yerini bırakıyor.
Acının acı ile kapatılmaya çalışıldığı bir dönem yaşıyoruz…
İnsan acaba “kötü ile mi korkutuluyoruz?” diye kendi kendine sormadan edemiyor.
Anket şirketleri her olay sonrasında anket peşinde!..
Yapılan anketler artık “Dağlıca saldırısından önce yapılan anket” gibi ibareler ile her olayın seçmene etkisini ölçmeye çalışıyorlar…
Toplumsal ve terör olaylarının sonuçlarını oy devşirme aracı olarak görenlere lanet olsun…
Zaten bu olaylarında müsebbipleri bunu hedeflemiyorlar mı?
Acı üzerinden oy hesabı yapmak ülke adına ne acı ve adice…
***
Ülkede siyasi dengeler yerine oturamıyor bir türlü…
Partiler, 1 Kasım erken seçimlerine hazırlanır iken birileri sonuçlar 3 aşağı 5 yukarı 7 Haziran ile aynı olur söylemi ve hazırlığı ile 2016’da yapılacak olası bir erken seçimin derdine düşmüş durumda…
Hal böyle olunca hesabı 1 Kasıma göre hesap yapmak zorlaşmış durumda.
Seçmen 1 Kasım’ı düşünürken ve 1 Kasım sonrasını hesaplayan parti içi derin yapılar var…
***
Olay sadece siyasi partilerin halk karşısında siyasal duruşu değil.
Sıkışan/evrilen siyasette yeniden konumlanmaya çalışanların iç çekişmeleri ve güç savaşları yaşanıyor.
Örneğin; HDP’nin siyasallaşarak PKK’nın önüne geçmesi PKK ve Öcalan’da rahatsızlığa neden olduğu gibi bu yapıları siyasi denge unsuru olarak kullanan siyasi yapıları da rahatsız etmiş durumda.
PKK öyle bir açmaz da ki, yapılan eylemlerin HDP’nin oy kaybına neden olacağını bile bile eylemleri yapıyor. Tabu bu noktada yapılan eylem ve terör olaylarının sadece PKK’nın kontrolünde/bilgisinde yap(tır)ıldığını düşünmekte aptallık olur.
Nihayetinde PKK’nın yönetim kadrosu, şehirlerde ki olayların kontrollerinden çıktığını alenen söylüyor.
***
Gelecek adına kehanette bulunmak gerekir ise;
1 Kasım’a kadar toplumda infial yaratacak büyük toplumsal olaylar, cinayetler/suikastlar veya afetler yaşayabiliriz. Öyle ki bu olaylar belki de ülke tarihinin en büyük olayları olabilir.
Suriye ile olası bir savaş veya seçim güvenliği ile ilgili olarak seçimler ertelenir ise de şaşırmamak gerek.
Okulların, özellikle üniversitelerin açılması ile artan olayları ve olaylı hafta sonları yaşayacağız.
1 Kasım seçim sonuçları ne olursa olsun, kışa kadar “gezi benzeri sokak olayları” yaşanacak görünüyor.
Toplumsal olaylarda askerin daha etkin olduğu OHAL/sıkı yönetim benzeri durumlar yaşanabilir.
Uzun süredir “yaz uykusunda olan Bebek katili apo” medyatik bir şekilde basın önüne çıkıp PKK’ya sözde “2. Barış/Açılım süreci“ gibi komik bir söylem ile çağrı yapabilir.
***
Şunu görmek gerekir ki; ülke, siyasal dengelerin değişim evresinden geçiyor ve bu geçiş maalesef her anlamda acılı olacak…
Hazır olun…
Güçlü olun…
FACEBOOK YORUMLAR