UMUT, GERÇEĞİ KABULLENDİĞİMİZ GÜN BAŞLAYACAK!
Yazar ve düşünür Atasoy Müftüoğlu, Dost Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin (DOSTDER), “Tanıklar & Hayat, Mücadele, Hatırat” programının konuğu olarak Samsun’a geldi
01 Kasım 2018 - 18:49
Yazar ve düşünür Atasoy Müftüoğlu, Dost Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin (DOSTDER), “Tanıklar & Hayat, Mücadele, Hatırat” programının konuğu olarak Samsun’a geldi.
“Tanıklar” programı, Ali Bedir'in moderatörlüğünde, yoğun bir katılımın olduğu Atasoy Müftüoğlu ile başladı. Yaklaşık üç saat süren ve sohbet tadında geçen programda konuk Müftüoğlu’nun hayatından kesitler ve hayatı ekseninde düşünsel duruşunun temel hareket noktaları sunuldu. Hatıralar ekseninde ülkemizden ve dünyadan pek çok entelektüelin de bahse konu olduğu programda öne çıkan başlıca isimler; Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Nurettin Topçu, İsmet Özel, Haydar Ergülen, Ergun Göze, Dr. Kerim Sıddıki, Prof. Dr. İsmail Raci Faruki, Abdülkadir Es-Sufi (Ian Dallas), Ebubekir Siraceddin (Martin Lings), Muhammed Hamidullah, Hamid Algar, Mevlana Süleyman Tahir, Burhaneddin Rabbani oldu.
“Tanıklar” programının ilki, Atasoy Müftüoğlu söyleşisi ile, 31 Ekim 2018 Çarşamba akşamı (dün), saat 19.30’da DOSTDER Aliya İzzetbegoviç Konferans Salonu'nda yoğun bir katılımla gerçekleşti.
UMUT, GERÇEĞİ KABULLENDİĞİMİZ GÜN BAŞLAYACAK!
Kişi kültünün İslam dünyasındaki olumsuz etkisi üzerinde duran Müftüoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir kişiyi taklit eden, tek akla mahkûm olur. Bundan daha korkunç bir mahkûmiyet olabilir mi? Bütün bir İslam dünyası bugün bu mahkûmiyeti yaşıyor. Ufkunu bir kişinin aklıyla sınırlandıran mahvolmuştur. İslam toplumlarının ufkunu kişi kültü kapatmıştır. Çünkü düşünsel, kültürel, felsefî üretim yok. İçerik üretmeyen bir topluluk haline geldi İslam dünyası. Müslüman; bilinçli kâfire karşı muhalif, bilinçli kötüye karşı mücadele halinde, bunun dışında herkesle münasebet içerisinde olmalıdır. Müslümanlar eleştirel düşünceye sahip olsa İslam dünyasında bunca meczubun ne işi olurdu?”
“Yeni Bir Dil Oluşturmak” başlıklı konferansları yaparken bir konferans sonunda bir dinleyicinin “Hiç umut yok mu?” sorusunu sorduğunu aktaran Müftüoğlu;“Umut, gerçeği kabullendiğimiz gün başlayacak!” dedi. Müftüoğlu: “Umuttan bahsedeceksek şunu sormalıyız; umudu hak edecek ne yaptık? Umut, niteliğin hakkını verdiğimizde başlayacak! ” diyerek sorumluluklarımıza dikkat çekti.
Gerçek sorunların görmezden gelindiğini ifade eden Müftüoğlu; “Biz gerçek sorunları konuşmuyoruz. Biz ayrıntıları konuşuyoruz. Ayrıntılar tarafından felç edilmiş bir zihin dünyamız var. Hiç konuşulmaması gereken pek çok şeyi bitip tükenmeden konuşuyoruz. Hemen şimdi konuşulması gereken ve asla ihmal edilmemesi gereken hayatî sorunları konuşmuyoruz.” diyerek bunun, İngilizlerin “odanın ortasındaki fili görmeme” metaforunu çağrıştırdığını belirtti.
Gençlere de seslenen Müftüoğlu, “Ne olursa olsun namım yürüsün diye bir şey yapmayın. Bizim değil, Allah'ın namı yürüsün” ifadeleriyle söyleşiyi bitirdi.
Atasoy Müftüoğlu söyleşinin ardından okurlarını kırmayarak, kitaplarını imzaladı.
“Tanıklar” programı, Ali Bedir'in moderatörlüğünde, yoğun bir katılımın olduğu Atasoy Müftüoğlu ile başladı. Yaklaşık üç saat süren ve sohbet tadında geçen programda konuk Müftüoğlu’nun hayatından kesitler ve hayatı ekseninde düşünsel duruşunun temel hareket noktaları sunuldu. Hatıralar ekseninde ülkemizden ve dünyadan pek çok entelektüelin de bahse konu olduğu programda öne çıkan başlıca isimler; Necip Fazıl, Sezai Karakoç, Nuri Pakdil, Rasim Özdenören, Nurettin Topçu, İsmet Özel, Haydar Ergülen, Ergun Göze, Dr. Kerim Sıddıki, Prof. Dr. İsmail Raci Faruki, Abdülkadir Es-Sufi (Ian Dallas), Ebubekir Siraceddin (Martin Lings), Muhammed Hamidullah, Hamid Algar, Mevlana Süleyman Tahir, Burhaneddin Rabbani oldu.
“Tanıklar” programının ilki, Atasoy Müftüoğlu söyleşisi ile, 31 Ekim 2018 Çarşamba akşamı (dün), saat 19.30’da DOSTDER Aliya İzzetbegoviç Konferans Salonu'nda yoğun bir katılımla gerçekleşti.
UMUT, GERÇEĞİ KABULLENDİĞİMİZ GÜN BAŞLAYACAK!
Kişi kültünün İslam dünyasındaki olumsuz etkisi üzerinde duran Müftüoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bir kişiyi taklit eden, tek akla mahkûm olur. Bundan daha korkunç bir mahkûmiyet olabilir mi? Bütün bir İslam dünyası bugün bu mahkûmiyeti yaşıyor. Ufkunu bir kişinin aklıyla sınırlandıran mahvolmuştur. İslam toplumlarının ufkunu kişi kültü kapatmıştır. Çünkü düşünsel, kültürel, felsefî üretim yok. İçerik üretmeyen bir topluluk haline geldi İslam dünyası. Müslüman; bilinçli kâfire karşı muhalif, bilinçli kötüye karşı mücadele halinde, bunun dışında herkesle münasebet içerisinde olmalıdır. Müslümanlar eleştirel düşünceye sahip olsa İslam dünyasında bunca meczubun ne işi olurdu?”
“Yeni Bir Dil Oluşturmak” başlıklı konferansları yaparken bir konferans sonunda bir dinleyicinin “Hiç umut yok mu?” sorusunu sorduğunu aktaran Müftüoğlu;“Umut, gerçeği kabullendiğimiz gün başlayacak!” dedi. Müftüoğlu: “Umuttan bahsedeceksek şunu sormalıyız; umudu hak edecek ne yaptık? Umut, niteliğin hakkını verdiğimizde başlayacak! ” diyerek sorumluluklarımıza dikkat çekti.
Gerçek sorunların görmezden gelindiğini ifade eden Müftüoğlu; “Biz gerçek sorunları konuşmuyoruz. Biz ayrıntıları konuşuyoruz. Ayrıntılar tarafından felç edilmiş bir zihin dünyamız var. Hiç konuşulmaması gereken pek çok şeyi bitip tükenmeden konuşuyoruz. Hemen şimdi konuşulması gereken ve asla ihmal edilmemesi gereken hayatî sorunları konuşmuyoruz.” diyerek bunun, İngilizlerin “odanın ortasındaki fili görmeme” metaforunu çağrıştırdığını belirtti.
Gençlere de seslenen Müftüoğlu, “Ne olursa olsun namım yürüsün diye bir şey yapmayın. Bizim değil, Allah'ın namı yürüsün” ifadeleriyle söyleşiyi bitirdi.
Atasoy Müftüoğlu söyleşinin ardından okurlarını kırmayarak, kitaplarını imzaladı.
FACEBOOK YORUMLAR