Unutursak Ulus Oluruz, Hatırlayarak Millet Oluruz

Başbakan Ahmet Davutoğlu’yla birlikte Bilim sanat Vakfı’nın kurucusu Dr. Mustafa Özel Samsun’da konuştu.

MÜSİAD Samsun Şubesi tarafından düzenlenen faaliyette, İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Mustafa Özel DOST DER Aliye İzzet Begoviç konferans salonunda konuştu..

Davetlilerin merakla beklediği program MÜSİAD’ın hazırlamış olduğu sinevizyon gösterisiyle başladı. MÜSİAD Samsun Şube başkanı Selim Sar’ın açılış konuşmasının ardından kürsüye Dr. Mustafa özel çıktı.

Aynı zamanda, Bilim ve Sanat Vakfı kurucu Başkanı, Türkiye Milli Kültür Vakfı Başkan Yardımcısı, İstanbul Şehir Üniversitesi Öğretim Üyesi ve MÜSİAD Yüksek İstişare Heyeti Üyesi de olan Dr. Mustafa Özel, “Ulus, Millet Medeniyet” konulu bir konferans verdi.

DOSTDER Aliya Izzetbegoviç Konferans salonunda gerçekleşen konferansta Özel, Yükselen bir eylemin ilimsiz olmayacağını vurguladı.

Dünyada iktisadi kalkınmanın Çin’den başlayarak 12.yüzyıl-16.yüzyılları arasında Akdeniz’e yöneldiğini görüyoruz. 1920’li yıllarda da ABD’nin yükselişine şahit olduk. Peki, bu yükselen dinamizmi getiren ne? Çünkü “yükselen eylem ilimsiz olmaz” bununda en güzel örneğinin Osmanlı’da görülebildiğini kaydeden Özel, “Osman Gazi, Orhan Gazi okumamışlardı. Ama ne yaptılar İmparatorluğu kurduktan sonra ilk iş olarak İznik’te bir üniversite kurdular. Şeyh Edebali’nin tavsiyelerinden faydalandılar. Kurdukları üniversitenin başına Kayseri’den Davudi Kayseri’yi getirdiler. Bugün ki tabirle rektör olarak atadılar. Davudi son bin yılın entelektüel kişisidir. Bunun yanı sıra Taceddini Kürdi ve Mehmet Karamani gibi zamanının önde gelen şahsiyetlerini de üniversite bünyesine kattılar.”

Unutursak Ulus Oluruz, Hatırlayarak Millet Oluruz

“Bir ulusu meydana getirebilmek için bir takım girdilerin lazım olduğunu belirten Özel konuşmasına şöyle devam etti,   “Bir ulusu meydana getirmenin yolu “Yakın Tarihi” unutmaktan geçiyor. Bunu nasıl yapıyorlar?  Ordular ve ilkokullar sayesinde yapıyorlar, eğitim sistemi ile yapıyorlar. Unutma kabiliyeti olan topluluklar ulus olur, unutma kabiliyeti olmayan topluluklar, ulus olamazlar. Avrupa ulusları ve Avrupa toplumları unutarak, unutabilerek uluslaştılar. Küçük küçük toplulukları birleştirerek, daha büyük, daha güçlü bir sistem kurdular. Bugün ki Avrupa’yı oluşturan devletler 1500’ün üzerinde kavmin birleşiminden oluşmaktadır. Bunun için de Ulusluk Avrupa’da başarılı bir siyasi organizasyon olmuştur.

Bizler ise büyük bir bütün iken, 30 parçaya bölündük… Bizim uluslarımız bölünerek ortaya çıktı.

Türkiye’de ulusçuluk tutmadı. Çünkü tutabilir bir şey değildi. Müslüman bir topluluk Müslüman olduğunu hissettiği sürece millet olur, ümmet olur, ulus olamaz… Diğerleri kavimdir, Boşnak bir kavimdir, Türkmen bir kavimdir, Kürtler bir kavimdir. Bizler artık milli devletten medeni devlete geçmemiz lazım. İnsanların yürüttüğü hiçbir sistem ebedi değildir.  Millet kelimesinin alternatifi yoktur. Ama millet bana göre Ümmete daha yakın bir kavramdır. Burada bir soru sorayım size Ümmet mi geniştir, Millet mi daha geniş?

Ümmet tek bir inancı bünyesinde toplar. Millet ise farklı inançlardan oluşmuş bir topluluk olduğu için daha geniştir.

Zamanında Osmanlı; Medeniyet kavramının en güzel örneğini vermiştir. Çok farklı diller, çok farklı desenler, birbirine düşürülmeden, bir arada yaşayabilmiştir.

Bir zamanlar; Türk ulusçularının yaptığı hatayı, bugün barış sürecinde Kürt ulusçular yapıyor. Kürt hareketlerine, yasal ve yasal olmayan çerçevede hâkim olanlar 1920’li yıllardaki Türk ulusçularının seviyesi kadar… Az eğitimli Türk ulusçusu kadar az eğitimli Kürt ulusçusu da bizim problemimizdir.

Bizimsemek” lazım… Bizim büyük bir millet olma potansiyelimiz var, şansımız var, imkânımız var ama bunu bir medeniyet perspektifi çerçevesinde, medeniyet derinliği içerisinde yaparsak çok sayıda unsuru bizimle birlikte yürümeye razı edebiliriz. Çünkü kurmak kolaydır. Geliştirmek ve ayakta tutmak zordur.”

Program konferans sonrasında dinleyicilerin sorularının Özel tarafından cevaplanmasıyla sonlandı.