VARLIK FONU YOKLUK GETİRİR!
CHP Samsun İl Başkanı Av
07 Şubat 2017 - 10:58
CHP Samsun İl Başkanı Av. Tufan Akcagöz, bir kısım kamu kuruluşlarının Varlık Fonuna devredilmesine tepki gösterdi. Meclis denetiminin ve bilhassa Sayıştay denetiminin ortadan kaldırmak istendiğini dile getiren Akcagöz, " Ziraat Bankası, Türkiye Petrolleri, PTT, BOTAŞ, Borsa İstanbul, TÜRKSAT, Türk Telekom'un Hazine hisseleri, ETİ Maden, ÇAYKUR, THY ve Halk Bankası. Bunların hemen hepsi, devletin önemli sermayesini teşkil eden kamu kuruluşları. Alınan bu karar, bu kurumların dilediğince kullanılmasının yolunu açıyor. Bu kurumların 2016 yılında Türkiye ekonomisine yaptığı katkı 5 milyar lira. Bunun yerine ne koyacaksınız belli değil. Bunun bedelini de halka ödetecekler. Yeni vergiler ihdas edecekler. Otoyollara zam yapacaklar, cezalar ve harçlar artacak. Bunun yansıması bu olacak" dedi.
Bu önemli kamu kurumlarının Varlık Fonu'na devrinin, ekonomik çöküşe davetiye riski de taşıdığını belirten Av. Tufan Akcagöz, "Zaten zor durumda olan Türkiye ekonomisi, referandum sonrası bir ekonomik felakete sürüklenmek isteniyor. KHK'lar ile devlet idare edilmeye devam ediliyor. Olağanüstü hal rejimi, 15 Temmuz darbe girişimi sürecinin gereği olarak gündeme geldi. Bu uygulamaların, bu süreçle ne alakası var? Varlık fonu sadece hukukun arkasından dolanıp devlete ait aktifleri hızla paraya çevirmenin yolunu açar. TSK’ya ait 3 milyar TL. de varlık fonuna devredilmiş. Varlık fonu yönetiminde, dolar 1 TL. olacak diyen yandaş gazeteci Yiğit Bulut da var. Şaka gibi. Fonun, her türlü satış yetkisi de var ve denetimi yok. Yakında satışlara başlarlar ve satacak oldukları milletin malı" diye konuştu.
Dayatılmak istenilen Başkanlık Sistemi ile ülke siyasetinin, Varlık fonuna devirlerle ise kamu ekonomisinin Saray'a bağlandığını ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av. Tufan Akcagöz, "Ekonomi üzerindeki Meclis ve Hazine kurumsal kimliğinin etkisi ortadan kaldırılıyor ve bu zaman sonra bütçe gelirlerinin azalmasına ve dolayısıyla bütçe açıklarının artmasına yol açacak bir gelişmedir. Kısaca, kamuya ait varlıklar, ihaleci, inşaatçı sermayenin krizini ortadan kaldırmak için denetim dışına çıkarılıyor. Bunun kaybedeni, halk olacak. Bu uygulamaların tümü, otoriter yönetim göstergeleridir. Önceden, Hazine’nin denetiminde olan varlıklar, özelleştirme idaresi kanalıyla satılıyordu. Geliri yine hazineye geliyordu. Şimdi KHK ile hazinenin elinde bulunan kuruluşlar, varlık fonuna devredilebiliyor. Bu kuruluşlar Meclis’in bütçe denetiminin dışına çıkarılmış oluyor. Karar, o kuruluşların çiftlik gibi kullanılması anlamına geliyor. Patronaj, Hazineden Varlık Fonu’na geçirilmiş oldu. Bu bile başlı başına gidip sandıkta hayır demek için bir gerekçedir" diye sözlerini tamamladı.
şokhaber.net
Bu önemli kamu kurumlarının Varlık Fonu'na devrinin, ekonomik çöküşe davetiye riski de taşıdığını belirten Av. Tufan Akcagöz, "Zaten zor durumda olan Türkiye ekonomisi, referandum sonrası bir ekonomik felakete sürüklenmek isteniyor. KHK'lar ile devlet idare edilmeye devam ediliyor. Olağanüstü hal rejimi, 15 Temmuz darbe girişimi sürecinin gereği olarak gündeme geldi. Bu uygulamaların, bu süreçle ne alakası var? Varlık fonu sadece hukukun arkasından dolanıp devlete ait aktifleri hızla paraya çevirmenin yolunu açar. TSK’ya ait 3 milyar TL. de varlık fonuna devredilmiş. Varlık fonu yönetiminde, dolar 1 TL. olacak diyen yandaş gazeteci Yiğit Bulut da var. Şaka gibi. Fonun, her türlü satış yetkisi de var ve denetimi yok. Yakında satışlara başlarlar ve satacak oldukları milletin malı" diye konuştu.
Dayatılmak istenilen Başkanlık Sistemi ile ülke siyasetinin, Varlık fonuna devirlerle ise kamu ekonomisinin Saray'a bağlandığını ifade eden Cumhuriyet Halk Partisi Samsun İl Başkanı Av. Tufan Akcagöz, "Ekonomi üzerindeki Meclis ve Hazine kurumsal kimliğinin etkisi ortadan kaldırılıyor ve bu zaman sonra bütçe gelirlerinin azalmasına ve dolayısıyla bütçe açıklarının artmasına yol açacak bir gelişmedir. Kısaca, kamuya ait varlıklar, ihaleci, inşaatçı sermayenin krizini ortadan kaldırmak için denetim dışına çıkarılıyor. Bunun kaybedeni, halk olacak. Bu uygulamaların tümü, otoriter yönetim göstergeleridir. Önceden, Hazine’nin denetiminde olan varlıklar, özelleştirme idaresi kanalıyla satılıyordu. Geliri yine hazineye geliyordu. Şimdi KHK ile hazinenin elinde bulunan kuruluşlar, varlık fonuna devredilebiliyor. Bu kuruluşlar Meclis’in bütçe denetiminin dışına çıkarılmış oluyor. Karar, o kuruluşların çiftlik gibi kullanılması anlamına geliyor. Patronaj, Hazineden Varlık Fonu’na geçirilmiş oldu. Bu bile başlı başına gidip sandıkta hayır demek için bir gerekçedir" diye sözlerini tamamladı.
şokhaber.net
FACEBOOK YORUMLAR