Vatan uğrunda ölen varsa vatandır...

DÜNYAYA İNAT BİRLEŞİN!
Vatan uğrunda ölen varsa vatandır.
Bayrak uğrunda ölen varsa bayraktır.
***
Tarih hocam hep derdi; ‘tarih tekerrürden ibarettir’ diye.
O zamanlar pek de anlamazdık.
Bu sözü daha iyi anladı Türkiye.
15 Temmuz’da Büyük Türk milleti tarihi yeniden yazdı.
Nasıl mı yazdı?
Tonlarca ağırlıktaki tankların önüne yatarak yazdı.
G3 silahına karşı koşarak yazdı.
Mermiye motor sürerek yazdı.
F 16’lara taş atarak yazdı.
Askerin elinden silahını alarak yazdı.
Bunları dünyada yapacak başka tek bir millet bulamazsınız.
Vallahi de yoktur billahi de yoktur.
Bu ne biliyor musunuz?
Bu fizik kurallarını hiçe saymaktan da öte bi durum…
Bu anlatılacak, bu inanılacak gibi bi olay değil.
Dünyada darbeyi silahsız bir şekilde önleyen başka bir millet başka bir devlet var mı acaba tarihte?
***
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, ne demişti gençliğe hitabesinde; ‘Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!’
İşte asil kan 15 Temmuz gecesi ortaya çıkmıştır.
Aziz Türk Milleti; vatanın sahibi olduğunu, devletin sahibi olduğunu can-ı pahasına da olsa dosta düşmana fazlasıyla göstermiştir.
***
Bundan sonra tek dileğim; bu geçiş dönemi içinde, normale dönene kadar ortak bir hükümetle, ortak bir güçle tüm halkı temsil eden AKP-CHP ve MHP’den oluşan çok güçlü bir hükümetin kurulması.
Bu düşüncemdeki tek gayem; ülkede ortaya çıkan sinerjinin sağlıkta, eğitimde, milli savunmada, ulaşımda ve ekonomide zirveye çıkmaktır.
Ülkenin tüm kaynakları harekete geçirilebilir.
Bazen olumsuzluklardan büyük faydalar ve sıçramalar yapılabilir.
İş adamları başta olmak üzere, top yekün bir kalkınma hamlesi yaratılabilir.
Türkiye bu işten hiç kimsenin ummadığı, beklemediği bir ölçüde fırsat sağlayabilir.
15 Temmuz ruhu, Türkiye’yi dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri yapacak olan ruhtur.
Bu ruhu Türkiye yakalamıştır.
Siyasilerden dileğim;
Umarım, ‘veren el alan elden üstündür’ ya, herkes birliktelik adına, gelecek adına, ne makama ne koltuğa ne de siyasi görüşe bakmamalı.
Bu kez; meydanlarda tek yürek olan, sabahlara kadar parti ayrımı yapmadan ‘demokrasi nöbeti’ adını verdikleri nöbeti heyecanla tutan tabanda buluşan milyonların temsilcilerinin de tavanda buluşması, bu sancılı süreçte büyük rol oynayabilir ve hem ülkenin geleceğini hem de tarihin Türk milleti lehine değiştirebilir.
***
Ayrı gayrı yok.
Tek bayrak,
Tek devlet,
Tek millet varsa;
Bu sesi daha güçlü çıkaracak gün bugündür.
Bu güç birliktelikten, birleşimden geçiyor.
O halde ne duruyorsunuz?
Meydanların sesine, meydanların heyecanına kulak verin bu sese ortak olun!
Dünyaya inat bi süreliğine hükümette birleşin!

[email protected]