Vücuttaki kolesterolun ancak ufak bir kısmı gıda kaynaklıdır.

Dünyada ciddi olarak insan ve toplum sağlığını tehdit eden kolesterol insanlığını tehdit eden hastalıkların başında yer alıyor.

Atasam Hastanesi Dâhiliye Uzmanı Yakup Yaşar Kondakçı damarları iyice tıkamadan hastalığın kendisini belli etmediğini ve belirli aralıklarla mutlaka ölçülmesi gerektiğini kaydetti.

Dr. Kondakçı, “Kolesterol, özellikle hayvansal gıdalarda bulunur ama vücuttaki kolesterolun ancak ufak bir kısmı gıda kaynaklıdır; çoğu vücut tarafından sentezlenir. Vücudun her hücresinde bulunmakla beraber, onun sentezlendiği veya hücre zarlarının daha çok olduğu organ ve dokularda, örneğin karaciğer, omurilik ve beyinde, ayrıca ateromlarda, kolesterolun yoğunluğu daha yüksektir. Kolesterol kanda normalden fazla bulunması halinde damarlarda birikerek damar sertleşmesine yol açar. Bazen de safra pigmentleri ile birleşerek safra taşlarının oluşumunda rol oynar. Kolesterol değerleri kişiler arasında farklılık gösterir. Ailede kalp hastası olup olmadığının, yaş gibi unsurların bilinmesi gerekir. Kolesterol değerlerinde yaşanan düşüş yaşam sürelerinde uzamaya neden olur. Bu nedenle kolesterol seviyesini sürekli olarak alt seviyelerde tutmak gerekir. Ceviz, fındık ve badem gibi yiyecekler kolesterol eviyesinin düşmesinde oldukça önemli yer tutar. Ancak kolesterol değerlerinin sabitlenmesi için yapılan diyetlere ömür boyu devam edilmesi gerekir” dedi.

Kolesterol düzeyinin kontrol altında tutulmasının önemine dikkat çeken Kondakçı, kolesterolü kontrol altında tutmak için kişinin öncelikle diyet yapılması, dolayısıyla fazla kilolarından kurtulması, bunun yanı sıra düzenli egzersiz yapması ve gerekli durumlarda hekim kontrolünde ilaçlarını kullanması gerektiğini sözlerine ekledi.