YARINLARIN GELECEĞİ ÇOCUKLARIMIZDADIR

Ankara Haymana Nuri Bektaş Anadolu Lisesi’ne 2014 yılında atanan Okul Müdürü S.K.’nın öğrencilere okulun pansiyonunda cinsel taciz ve cinsel istismarda bulunduğu iddiası, 100 civarında öğrencinin Başbakanlık İletişim Merkezi’ne başvurmasıyla gazeteci Serbay Mansuroğlu tarafından haberleştirilmiştir.
Yağcıoğlu, Çocuklarımızın, en korunaklı olması gereken yer olan okullarda, yurtlarda, eğitim kurumlarında son zamanlarda sıklıkla bu ve benzeri olayların yaşandığına tanıklık ediyoruz, bu tür olaylar geleceğimizin teminatı olan çocuklarımız üzerinde büyük travmalara ve kapanmaz yaralara sebep olmaktadır. Cinsel tacize uğrayan çocuk mutsuzdur, davranışları uçarıdır, ya çok titiz ya da dağınıktır. Yabancılara karşı alışılmadık biçimde davranır, ya çok yakın ya da çok utangaç ve korkaktır, ya çok uslu ya da çok provoke edicidir. Cinsel kötüye kullanılmış erkek çocuklarda en sık görülen davranış tepkisi, saldırgan davranışların gelişimidir. Kızlarda gözlenen en sık davranış tepkisi ise, aşağılık duygusu ve kendine zarar verme davranışlarıdır. Kendine zarar verici davranışlar genellikle vücudunda sigara söndürme ve bileğini kesme şeklindedir. Yaşanan bu vahim olay sadece olduğu dönem için değil, gelecek yıllar içinde büyük bir tehlike arz etmektedir. Yapılan araştırmalara göre, bu tarz çocuklar genellikle, yetişkin olduklarında ya çocuklara cinsel taciz uygulamakta ya da para kazanmak için cinselliklerini kullanmaktadır.
Haymana’da en az 100 çocuğu etkileyen bu olayda, büyük bir ihmal mevcuttur. Cinsel istismarla suçlanan kişinin daha önce de ceza aldığı, Edirne’de benzer bir olay yaşandığı ve memleketine sürgün gittiği; buna rağmen okul müdürlüğü yapmaya devam ettiği iddia edilmektedir ve teyide açık bir bilgidir. Fakat olayla ilgili okul müdürü S.K. ‘nın sadece görevden uzaklaştırılması, hakkında soruşturma açılamamasının sebebi merak edilmektedir.
Yağcıoğlu, Son zamanlarda sık sık gündeme gelen bu tür olaylar, çocuklarla çalışan kişilerin geçmişlerinin incelenmediğini veya önemsenmediğini göstermektedir. Özellikle son bir yılda kamuoyunda çocuk istismarına karşı önemli bir duyarlılık oluşturmuş; ne var ki hükümet, bu duyarlılığın karşısında bütünlüklü bir politika geliştirememiştir. Çocuk Hakları Daimi Komisyonu dahi halen kurulmamıştır.
Diğer yandan ise Nizip’ten, Antalya’ya, Trabzon’a hemen her ilimizde son bir yılda pek çok ağır istismar olayı basına yansımıştır. Bu durum, Türkiye’de çocuk istismarına karşı bütünlüklü bir politika geliştirene kadar, çocuk istismarını önlemek amacıyla çalışacak bir Araştırma Komisyonunun aciliyetini ortaya koymaktadır.
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut ÖZAL Beyefendi’nin yetiştirdiği kişiler ve seçime girmiş bir partinin başkanı olarak “Halka Hizmet Hakka Hizmettir, Hakka Hizmet İbadettir” sözünü kendimize düstur edinmiş kişileriz ve çocuk istismarını önlemek için bir araştırma komisyonu kurulması halka yapılacak en gerekli hizmetlerden biridir.
Unutmayalım ki geleceğimizin ve ülkemizin mimarı olacak olan çocuklarımızın güvenli, sağlıklı bir ortamda yetişmesi her yetişkin bireyin görevidir. Gelecek çocuklarımızdadır.
Bir daha böyle üzücü olaylar yaşanmaması dileklerimle, kalbi sevgi ve saygılarımı sunarım.