Trabzon valisi İsmail Ustaoğlu, Büyükşehir belediye başkanı Murat Zorluoğlu, Trabzon TSO Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu ve DİKB Başkan vekili Ahmet Hamdi Gürdoğan’ın günler önce basın toplantısıyla kamuoyuna duyurduğu; Gazetelerde, sitelerde, billboardlarda ilan edilen 24.nçi İpek Yolu iş adamları zirvesi tam bir fiyasko ile sonuçlandı.
Bu toplantının gününü gündemini belirleyenlerin toplantı günü anadan babadan yani çakma değil orijinal Trabzonlu ulaştırma ve alt yapı Bakanı Cahit Turan’ın TBMM bütçe komisyonunda hesap günü olduğundan toplantıya DDY alt yapı yani tren yolunu yapan Genel Müdürü Ali İhsan Uygun’u değil taşımacılık yani bilet satış Genel Müdürü Kamuran Yazıcı’yı göndermiş…
Hani 10-15 yıl önce bir filmde Trabzon trenine bir ileri zekalı bilet isteyince tüm STÖ’ler Trabzon’a Tren geliyor diye ayağa kalkmıştı ya işte öyle bir şey!...
Yakında yine ayağa kalkarlarsa şaşırmam!
Ha birde 10-15 sene önce bu şehirde sağlık meslek lisesi yapacağım diyen aslında bu şehirde çakılı çivisi olmayan iş âleminin alternatifsiz patronu TOBB başkan ı Rıfat Hisarcıklıoğlu’nun İSEDAK toplantısı var.
Trabzonlu sandığınız bu şehirde çakılı çivisi olmayan Sanayii ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın uluslararası bir toplantısı var.
Size bir tek Hazine ve Maliye Bakanı Beraat Albayrak kalıyor…
Bereket versin teşkilatların tam bir genel başkan gibi karşıladığı Bakan Albayrak yaptığı konuşmada, resmen çağ atladık. Tüm ekonomistleri atlattık diyor da iş adamlarının konkordato almak için mahkeme kapılarında sıraya girdiğini, avukatların dosya, üniversite hocalarının bilirkişilik kapmak için sıraya girdiğini bilmiyor!...
Hatta banka müdürlerinin alacaklı olduğu müşterilerini tek tek bu zirveye davet ettiğini gelin para isteyin biz de sizden paramızı alalım aksi takdirde bizi bu koltukta saklamazlar, şube müdürlüğümüzü de kapatırlar, buradaki çalışanlar aç kalır dediğini de bilmiyor!...
Aslında bu şehir küçük tüm firmalar birbiri ile bağlantılı. Bir firma battı mı birde konkordato ilan etti mi tüm firmaları batırıyor. Çünkü bu şehirde üretim yok, herkes yukarı yani üretici firmalara bağlı malını almış, çekini göndermiş.
Ödenmeyen çek geri geliyor!...
Ödemek için bankadan kredi istiyor...
Banka ise evini arsasını teminat altına alıyor!…
Yapamıyor, satamıyor dönemiyor ve kendisini de batırıyor!…
Buyurun Trabzon sebze meyve haline…
Alan, satan yok.
Bir tek faaliyet dışarıdaki çöp bidonunda var…
Komisyoncu satamadığı ürünü çöpe atıyor.
Hava karardığında çöpten vatandaş bilmem kaç dolara varan milli gelirini gelip topluyor!...
İşte ahalinin en son hali budur…
Fazla lafa gerekte yoktur!...
FACEBOOK YORUMLAR