Yıl 1992 DYP-SHP İktidarı.
Ben Bu Adamı Tanıyorum! Yıl 1992 DYP-SHP İktidarı
11 Ocak 2015 - 17:08
Ben Bu Adamı Tanıyorum!
Yıl 1992 DYP-SHP İktidarı.
Bakanlıkları bölüşmüş…
Trabzon SSK hastanesi başhekimi Dr. Memduh Solak, SHP il başkanı Ecz. Müslüm Tokgöz, SHP Merkez ilçe başkanı Nuri Aydın.
6 yaşındaki evladımın vücudunda ansızın benekler oluştu. Zorunlu olarak Trabzon SSK hastanesine getirdim. Cildiye Doktoru yaptırdığı tetkiklerden sonra bize Ankara veya İstanbul’a baranş hastanelerine getirmemizi tavsiye etti. Ancak havale edemem dedi. SHP il sekreteri Mustafa Muhcu’yla SHP il başkanı Ecz. Müslim Tokgöz’e gittik. Ecz. Tokgöz hastane müdür yardımcısına hamiline bir kart yazıp verdi ve gittim bana Ankara ve İstanbul’un yolu Doktorların muayenesinden geçer git bastır parayı al sevki… İstanbul’da doğru dürüst bir hastaneye evladını getir dedi. Odadan çıktım aynı hastanenin polikliniğinde Prof. Dr. Ahmet Yıldız’a gittim. Kendisini hiç tanımıyorum. Muayene ve tetkikleri inceledi, tek kelime etmeden beni İstanbul Süreyya Paşa hastanesine havale etti. Hemen Ecz. Tokgöz’ün numune hastanesi karşısındaki eczanesine gittim durumu anlattım vay be dedi!
Şimdi bütün bunları niye yazdım. Prof. Dr. Yıldız Ak Partiden Belediye meclis grup başkanı seçildi. Dün kar mücadelesinde yetersi z kalan kendi belediyesini de işte böyle yerden yere vurdu. Büyükşehir’i eleştiri yağmuruna tuttu.
Tabii burada Prof. Dr. Yıldız’ın atladığı bir şey var! Bu şehir dışarıdan ve vekâletlerle yönetilmeyecek kadar büyüdü. Eğer siz bu şehre halen evinizi parkınızı taşımamış uzaktan yönetmeye çalışıp bu kurumun Genel Sekreterini çalıştırmıyorsanız olacağı bu…
Siz Genel sekreter yapamadığınız (aslan bacanak ) Ziraat mühendisi Recep Köksal’ı TİSKİ Genel müdürlüğü için yaptığınız teklife İçişleri Bakanlığı bu göreve atanması mümkün değildir yazısına rağmen başka bir isim önermeyip vekâleten yönetime direnir! Siz dışarıdan Özel kalem müdürlüğüne atadığınız Mustafa Akkaya’yı memuriyetinin beşinci yılında genel sekreter yardımcılığına atamak istediğiniz halde içişleri bakanlığının atanması mümkün değildir yazısına rağmen, o göreve daha uygun birini atamıyorsanız! Bu vekâletlerle bu kadar gidersiniz…
Siz maliyetlerimiz yüksek diye yüzlerce dozer, kepçe ve greyder operatörünü torba diye başka kurumlara çaycı, çöpçü hizmetli diye göndermişseniz bu makineleri sürecek adam hatta makinesine zincir saracak operatör bulamazsınız…
Valilik yoluyla bu adamları yeniden geçici görevle çağırabilirdiniz… Veya emeklileri geçici kadroyla işe alabilir bu milleti mağdur etmezdiniz!
Siz aslında karla mücadeleye hazırız diye basına poz verdiğiniz o ekibin fotoğraflarını tüm billboardlara asında bu şehri bu hale kim getirdi bu millet bir görsün! Bir anlasın! Belki ibret alır!
Yıl 1992 DYP-SHP İktidarı.
Bakanlıkları bölüşmüş…
Trabzon SSK hastanesi başhekimi Dr. Memduh Solak, SHP il başkanı Ecz. Müslüm Tokgöz, SHP Merkez ilçe başkanı Nuri Aydın.
6 yaşındaki evladımın vücudunda ansızın benekler oluştu. Zorunlu olarak Trabzon SSK hastanesine getirdim. Cildiye Doktoru yaptırdığı tetkiklerden sonra bize Ankara veya İstanbul’a baranş hastanelerine getirmemizi tavsiye etti. Ancak havale edemem dedi. SHP il sekreteri Mustafa Muhcu’yla SHP il başkanı Ecz. Müslim Tokgöz’e gittik. Ecz. Tokgöz hastane müdür yardımcısına hamiline bir kart yazıp verdi ve gittim bana Ankara ve İstanbul’un yolu Doktorların muayenesinden geçer git bastır parayı al sevki… İstanbul’da doğru dürüst bir hastaneye evladını getir dedi. Odadan çıktım aynı hastanenin polikliniğinde Prof. Dr. Ahmet Yıldız’a gittim. Kendisini hiç tanımıyorum. Muayene ve tetkikleri inceledi, tek kelime etmeden beni İstanbul Süreyya Paşa hastanesine havale etti. Hemen Ecz. Tokgöz’ün numune hastanesi karşısındaki eczanesine gittim durumu anlattım vay be dedi!
Şimdi bütün bunları niye yazdım. Prof. Dr. Yıldız Ak Partiden Belediye meclis grup başkanı seçildi. Dün kar mücadelesinde yetersi z kalan kendi belediyesini de işte böyle yerden yere vurdu. Büyükşehir’i eleştiri yağmuruna tuttu.
Tabii burada Prof. Dr. Yıldız’ın atladığı bir şey var! Bu şehir dışarıdan ve vekâletlerle yönetilmeyecek kadar büyüdü. Eğer siz bu şehre halen evinizi parkınızı taşımamış uzaktan yönetmeye çalışıp bu kurumun Genel Sekreterini çalıştırmıyorsanız olacağı bu…
Siz Genel sekreter yapamadığınız (aslan bacanak ) Ziraat mühendisi Recep Köksal’ı TİSKİ Genel müdürlüğü için yaptığınız teklife İçişleri Bakanlığı bu göreve atanması mümkün değildir yazısına rağmen başka bir isim önermeyip vekâleten yönetime direnir! Siz dışarıdan Özel kalem müdürlüğüne atadığınız Mustafa Akkaya’yı memuriyetinin beşinci yılında genel sekreter yardımcılığına atamak istediğiniz halde içişleri bakanlığının atanması mümkün değildir yazısına rağmen, o göreve daha uygun birini atamıyorsanız! Bu vekâletlerle bu kadar gidersiniz…
Siz maliyetlerimiz yüksek diye yüzlerce dozer, kepçe ve greyder operatörünü torba diye başka kurumlara çaycı, çöpçü hizmetli diye göndermişseniz bu makineleri sürecek adam hatta makinesine zincir saracak operatör bulamazsınız…
Valilik yoluyla bu adamları yeniden geçici görevle çağırabilirdiniz… Veya emeklileri geçici kadroyla işe alabilir bu milleti mağdur etmezdiniz!
Siz aslında karla mücadeleye hazırız diye basına poz verdiğiniz o ekibin fotoğraflarını tüm billboardlara asında bu şehri bu hale kim getirdi bu millet bir görsün! Bir anlasın! Belki ibret alır!
FACEBOOK YORUMLAR