Yıllardır İsrail hükümetinin...
ÖZGÜRLÜĞE ÖRÜLEN DUVAR! Yıllardır İsrail hükümetinin Filistin halkına yaptığı zulüm
08 Kasım 2015 - 11:31
ÖZGÜRLÜĞE ÖRÜLEN DUVAR!
Yıllardır İsrail hükümetinin Filistin halkına yaptığı zulüm. Birçok Filistinlinin o topraklardan göç ettirilmesine sebebiyet verdi. Bugün Batı Şeria, Gazze ve Ürdün’de yaşayan milyonlarca Filistinli, bunun dışında dünyanı birçok bölgesinde sığınmacı olarak yaşıyor ve bütün hakları ellerinden alınan ve hiç bir kaynaktan faydalanmasına müsaade edilmiyor. İsrail’in bir politikası olarak bu bölgeye yerleşimci olarak isimlendirdikleri aslında gerçek maksatları bölge halkını huzursuz edip burada bulunan Filistinlileri göçe zorlayıp yüzyıllardır kurdukları büyük hayali yani “BÜYÜK İSRAİL İMPARATORLUĞUNU” kurma faaliyetini yavaş yavaş yürürlüğe sokmakta.
Bu konuda Avrupa her ne kadar göstermelik bu durumlardan rahatsız olduğunu belirtse de desteğinin İsrail’den yana olduğu çok iyi bir şekilde bilinmekte ve bu topraklarda halen zulüm devam etmekte. Birçok Müslüman ülke bu zulmü görmemezlikten gelerek bu zulme aslında gözcülük ettiklerinin farkında değiller. Bir sömürü ülkesi olarak bilinen İsrail Yahudiler için daha fazla yaşam alanı sağlamak için sürekli bölgede bulunan Filistin halkına baskı uygulamakta karşı çıkanlar baskı işkence yahut suikaste kurban gidiyor. Birçoğu ise İsrail hapishanelerine gönderiliyor. İsrail hapishanelerinde aralarında 2 milletvekilinin de bulunduğu 320 Filistin idari yönetim sorumlusu toplamda 6 bin 500 tutuklu. Bu çok önceki tarihe ait veri. Her gecen gün daha acımasızlaşan ve zulmünü artıran İsrail bu oranı her gecen gün daha da artırıyor. Batı ve destekçi bazı toplumlar bunun yanında İsrail taraftarı bazı basın kuruluşları bunu dünyaya İsrail kendi güvenliğini ve bölgedeki refahı sağlamak mücadelesinde olduğunu duyursalar da yapılan vahşet ve soykırım bu sözlerin yaptıkları vahşete bir örtü olduğunu düşünseler de döktüğü kanı örtemiyor.
Bu topraklarda büyük bir vahşet, büyük bir soykırım yaşanmakta ve her döktüğü kana İsrail’in politikası bir bahane bulmakta. Bugün birçoğu Filistinli kapalı hapishanelerde diğer halk yapılan zulüm baskı ve şiddet le Açık hapishane konumunda. Dünya ise bu duruma tamamen suskun. Birlik ve beraberlik sevgi kardeşlik anlayışının sembolü olarak bilinen Ümmet, ayrılıkçı fikir çatışmalarının ve kardeşlik inanç bağlılığının olmadığı yardımlaşmada tamamen duyarsız bir görüş sembolüne dönüştü, yapılan haksızlıklara tamamen duyarsızlıkla karşılık veren Ümmet sayesinde Müslüman kanı akıtılmakta. Onların sorunu çaresizlikleri değil kimsesizlikleri. Bugün Ortadoğu’nun birçok bölgesinde mücadele veren bir ümmet topluluğu varsa bu hala dünya üzerinde sesini yükselten gerçek bir ümmet anlayışı şuuru içinde olduğunun kanıtıdır. Bu savaş aslında cesaret, inanç ve çaresizlik, imkânsızlık karşısında silah destek, oyun kirli tuzak ve İnsanlığını kaybetmiş bir toplumun savaşı. Bütün hukuki şartları ellerinden alınmış, yaşam alanlarında sefalet ve yokluğa sürülme mücadelesi yaşayan bir toplumun taşla, sapanla en ağır silahlarla mücadele savaşı sanki ayrı bir haz veriyormuş gibi görmemezlikten gelinen hatta arkasına yaslanıp izlemekte. Burada bulunan yerleşimcilere Siyonist İsrail yönetimi tarafından toprak mülkiyeti ve Emlak sahibi olmak. Filistinliler bu haklardan tamamen mahrum bırakılmakta, hatta ellerinde avuçlarında ne varsa alınıp sefalete sürülmekte. Bu bölgeye yerleştirilen Yahudi yerleşimciler Filistinli halk arasında olaylar son yıllarda gündemde. Bu da ayrı bir İsrail oyunu. Böylelikle Filistinli halkın uyumsuz bölgede sürekli sorun çıkaran insanlar olduğunu gündeme duyurmak ki bu fikri ağızları açık şekilde dünyaya duyurmaya hazır. O kadar İsrail taraftarı Müslümüman düşmanı basın ve Toplum kuruluşları var ki bir yanda sözde barış görüşmeleri ki bu görüşmeler Filistin halkı adına hiç bir iyileştirme sağlamayıp aksine batının taraftarlarının da desteğini alarak her gün İsrail işgalini ve zulmünü hızlandırıyor. İsrail’in bütün caba ve engellemelerine rağmen bazı basın kuruluşlarınca küçük çaplı olsa da dünya gündemine duyurulmakta. Küçük çaplı bazı sözleşmeler ki şu ana kadar Siyonist İsrail bütün sözleşmeleri geçersiz kılıp işgalini ve şiddetini daima sürdürdü. Son zamanlarda Batışeria bölgesinde yaşayan yaklaşık 80 bin Filistinli ve İsrail askeri arasında çıkan olaylarda yaklaşık 50’ye yakın Filistinli 10’a yakın İsrail Askeri öldürüldü bu ve bunu gibi bazı olayları bahane göstererek burada bulunan halkını Siyonist İsrail hükümeti tasfiye kararları görüşmelerini başlattı. Böylelikle yıllarca sürdürdüğü büyük amaçlarına biraz daha yaklaşmış olacaklar. Yahudi yerleşimci olarak bilinen aslen işgalci destek olarak bu bölgeye yerleştirilen bazı aileler ile Filistinli halk arasında Mescid i aksa olaylarında Filistinlilere baskısı İsrail’in bu yerleşimcilere her türlü kolaylığı ve desteği yaptığı, bu konularda duyarlı olan kimselerce bilinmekte. Ayrıca son zamanlarda büyüyen Mescid i Aksa olaylarında ABD’nin de girişimi ile bazı anlaşmaların da daha önce yapılan anlaşmalar gibi göz boyamaktan ve burada ki vahşeti baskıyı haksızlığı durdurma konusunda fayda sağlamadığını biliyoruz. Bilindiği üzere Mescid i Aksa yapılan anlaşmalarla Mescid-i Aksa’nın yönetim üstünlüğü, Ürdün hükümetine ait olmasına rağmen İsrail’in uyguladığı bu kutsal mabet üzerindeki baskıcı politika ve bu anlaşmayı bir bakıma tanımadığının açık bir ifadesi olarak düşünülebilir.
Bütün yapılan bu uygulamalar ve anlaşmalar bu baskıyı bu işgali asla frenlemediğini biliyoruz.
VE HER GECEN GÜN BASKI BÜYÜMEKTE. MÜSLÜMANLAR HER GECEN GÜN DAHA DA DUYARSIZLAŞMAKDA SİYONİT DUVARLARINI DAHA DA GENİŞLETMEKTE. MAZLUM OLAN FİLİSTİN HALKI HER GECEN GÜN DAHA SUÇLU GÖSTERİLİP DAHA FAZLA EZİLMEKTE. HER GÜN AYRI BİR TAKTİK, HER GÜN AYRI BİR OYUN, HİÇ BİR UYARIYI HİÇ BİR ANLAŞMAYA UYMAYAN SİYONİST İSRAİL, BU BÖLGEDEKİ HALKI BURALARDAN UZAKLAŞTIRIP HAYALİNE KAVUŞUNCAYA KADAR DEVAM EDECEK. BU ZULÜM TAKİ SİZLER SESİNİZİ DUYURUNCAYA KADAR UNUTMAYIN SİZLER SESSİZ OLDUKÇA O TOPRAKLARDA BİRİLERİ HEM HAYALLERİNDEN HEM DE HAYATLARINDAN OLMAKTA.
UNUTMAYIN Kİ HAYKIRIŞINIZ YERE YIKILAN BİR ÜMMETE UZANAN EL OLABİLİR…
Yıllardır İsrail hükümetinin Filistin halkına yaptığı zulüm. Birçok Filistinlinin o topraklardan göç ettirilmesine sebebiyet verdi. Bugün Batı Şeria, Gazze ve Ürdün’de yaşayan milyonlarca Filistinli, bunun dışında dünyanı birçok bölgesinde sığınmacı olarak yaşıyor ve bütün hakları ellerinden alınan ve hiç bir kaynaktan faydalanmasına müsaade edilmiyor. İsrail’in bir politikası olarak bu bölgeye yerleşimci olarak isimlendirdikleri aslında gerçek maksatları bölge halkını huzursuz edip burada bulunan Filistinlileri göçe zorlayıp yüzyıllardır kurdukları büyük hayali yani “BÜYÜK İSRAİL İMPARATORLUĞUNU” kurma faaliyetini yavaş yavaş yürürlüğe sokmakta.
Bu konuda Avrupa her ne kadar göstermelik bu durumlardan rahatsız olduğunu belirtse de desteğinin İsrail’den yana olduğu çok iyi bir şekilde bilinmekte ve bu topraklarda halen zulüm devam etmekte. Birçok Müslüman ülke bu zulmü görmemezlikten gelerek bu zulme aslında gözcülük ettiklerinin farkında değiller. Bir sömürü ülkesi olarak bilinen İsrail Yahudiler için daha fazla yaşam alanı sağlamak için sürekli bölgede bulunan Filistin halkına baskı uygulamakta karşı çıkanlar baskı işkence yahut suikaste kurban gidiyor. Birçoğu ise İsrail hapishanelerine gönderiliyor. İsrail hapishanelerinde aralarında 2 milletvekilinin de bulunduğu 320 Filistin idari yönetim sorumlusu toplamda 6 bin 500 tutuklu. Bu çok önceki tarihe ait veri. Her gecen gün daha acımasızlaşan ve zulmünü artıran İsrail bu oranı her gecen gün daha da artırıyor. Batı ve destekçi bazı toplumlar bunun yanında İsrail taraftarı bazı basın kuruluşları bunu dünyaya İsrail kendi güvenliğini ve bölgedeki refahı sağlamak mücadelesinde olduğunu duyursalar da yapılan vahşet ve soykırım bu sözlerin yaptıkları vahşete bir örtü olduğunu düşünseler de döktüğü kanı örtemiyor.
Bu topraklarda büyük bir vahşet, büyük bir soykırım yaşanmakta ve her döktüğü kana İsrail’in politikası bir bahane bulmakta. Bugün birçoğu Filistinli kapalı hapishanelerde diğer halk yapılan zulüm baskı ve şiddet le Açık hapishane konumunda. Dünya ise bu duruma tamamen suskun. Birlik ve beraberlik sevgi kardeşlik anlayışının sembolü olarak bilinen Ümmet, ayrılıkçı fikir çatışmalarının ve kardeşlik inanç bağlılığının olmadığı yardımlaşmada tamamen duyarsız bir görüş sembolüne dönüştü, yapılan haksızlıklara tamamen duyarsızlıkla karşılık veren Ümmet sayesinde Müslüman kanı akıtılmakta. Onların sorunu çaresizlikleri değil kimsesizlikleri. Bugün Ortadoğu’nun birçok bölgesinde mücadele veren bir ümmet topluluğu varsa bu hala dünya üzerinde sesini yükselten gerçek bir ümmet anlayışı şuuru içinde olduğunun kanıtıdır. Bu savaş aslında cesaret, inanç ve çaresizlik, imkânsızlık karşısında silah destek, oyun kirli tuzak ve İnsanlığını kaybetmiş bir toplumun savaşı. Bütün hukuki şartları ellerinden alınmış, yaşam alanlarında sefalet ve yokluğa sürülme mücadelesi yaşayan bir toplumun taşla, sapanla en ağır silahlarla mücadele savaşı sanki ayrı bir haz veriyormuş gibi görmemezlikten gelinen hatta arkasına yaslanıp izlemekte. Burada bulunan yerleşimcilere Siyonist İsrail yönetimi tarafından toprak mülkiyeti ve Emlak sahibi olmak. Filistinliler bu haklardan tamamen mahrum bırakılmakta, hatta ellerinde avuçlarında ne varsa alınıp sefalete sürülmekte. Bu bölgeye yerleştirilen Yahudi yerleşimciler Filistinli halk arasında olaylar son yıllarda gündemde. Bu da ayrı bir İsrail oyunu. Böylelikle Filistinli halkın uyumsuz bölgede sürekli sorun çıkaran insanlar olduğunu gündeme duyurmak ki bu fikri ağızları açık şekilde dünyaya duyurmaya hazır. O kadar İsrail taraftarı Müslümüman düşmanı basın ve Toplum kuruluşları var ki bir yanda sözde barış görüşmeleri ki bu görüşmeler Filistin halkı adına hiç bir iyileştirme sağlamayıp aksine batının taraftarlarının da desteğini alarak her gün İsrail işgalini ve zulmünü hızlandırıyor. İsrail’in bütün caba ve engellemelerine rağmen bazı basın kuruluşlarınca küçük çaplı olsa da dünya gündemine duyurulmakta. Küçük çaplı bazı sözleşmeler ki şu ana kadar Siyonist İsrail bütün sözleşmeleri geçersiz kılıp işgalini ve şiddetini daima sürdürdü. Son zamanlarda Batışeria bölgesinde yaşayan yaklaşık 80 bin Filistinli ve İsrail askeri arasında çıkan olaylarda yaklaşık 50’ye yakın Filistinli 10’a yakın İsrail Askeri öldürüldü bu ve bunu gibi bazı olayları bahane göstererek burada bulunan halkını Siyonist İsrail hükümeti tasfiye kararları görüşmelerini başlattı. Böylelikle yıllarca sürdürdüğü büyük amaçlarına biraz daha yaklaşmış olacaklar. Yahudi yerleşimci olarak bilinen aslen işgalci destek olarak bu bölgeye yerleştirilen bazı aileler ile Filistinli halk arasında Mescid i aksa olaylarında Filistinlilere baskısı İsrail’in bu yerleşimcilere her türlü kolaylığı ve desteği yaptığı, bu konularda duyarlı olan kimselerce bilinmekte. Ayrıca son zamanlarda büyüyen Mescid i Aksa olaylarında ABD’nin de girişimi ile bazı anlaşmaların da daha önce yapılan anlaşmalar gibi göz boyamaktan ve burada ki vahşeti baskıyı haksızlığı durdurma konusunda fayda sağlamadığını biliyoruz. Bilindiği üzere Mescid i Aksa yapılan anlaşmalarla Mescid-i Aksa’nın yönetim üstünlüğü, Ürdün hükümetine ait olmasına rağmen İsrail’in uyguladığı bu kutsal mabet üzerindeki baskıcı politika ve bu anlaşmayı bir bakıma tanımadığının açık bir ifadesi olarak düşünülebilir.
Bütün yapılan bu uygulamalar ve anlaşmalar bu baskıyı bu işgali asla frenlemediğini biliyoruz.
VE HER GECEN GÜN BASKI BÜYÜMEKTE. MÜSLÜMANLAR HER GECEN GÜN DAHA DA DUYARSIZLAŞMAKDA SİYONİT DUVARLARINI DAHA DA GENİŞLETMEKTE. MAZLUM OLAN FİLİSTİN HALKI HER GECEN GÜN DAHA SUÇLU GÖSTERİLİP DAHA FAZLA EZİLMEKTE. HER GÜN AYRI BİR TAKTİK, HER GÜN AYRI BİR OYUN, HİÇ BİR UYARIYI HİÇ BİR ANLAŞMAYA UYMAYAN SİYONİST İSRAİL, BU BÖLGEDEKİ HALKI BURALARDAN UZAKLAŞTIRIP HAYALİNE KAVUŞUNCAYA KADAR DEVAM EDECEK. BU ZULÜM TAKİ SİZLER SESİNİZİ DUYURUNCAYA KADAR UNUTMAYIN SİZLER SESSİZ OLDUKÇA O TOPRAKLARDA BİRİLERİ HEM HAYALLERİNDEN HEM DE HAYATLARINDAN OLMAKTA.
UNUTMAYIN Kİ HAYKIRIŞINIZ YERE YIKILAN BİR ÜMMETE UZANAN EL OLABİLİR…
FACEBOOK YORUMLAR