ZULME TEPKİSİZ KALMAYALIM!
Büyük Birlik Partisi Samsun İl Başkanı Ahmet Katrancı, Suriye’de yaşanan katliamları şiddetle kınayarak, “Buradaki iç savaşın baş sorumlusu kendi halkına zulüm eden ve gözünü kırpmadan halkını katlede
23 Kasım 2015 - 18:24
Büyük Birlik Partisi Samsun İl Başkanı Ahmet Katrancı, Suriye’de yaşanan katliamları şiddetle kınayarak, “Buradaki iç savaşın baş sorumlusu kendi halkına zulüm eden ve gözünü kırpmadan halkını katleden Esed’i ve onun destekçilerini şiddetle kınıyorum. Bu güne kadar Suriye’de hayatını kaybeden kardeşlerimize, masum ve mazlum insanlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum ”diye konuştu.
Katrancı şöyle devam etti;
KATLİAMA SESSİZ KALMAYALIM
Bu gün gelinen nokta ülkemiz, Türk Dünyası ve bizler açısından çok daha vahim boyutlara ulaşmıştır. Suriye’deki Türkmen varlığı büyük bir katliamla, soykırımla ve yok olmayla karşı karşıyadır. Yüreğinde zerre kadar milli duygu, kalbinde zerre kadar iman ve vicdan taşıyan bir insan bu saldırıya ve vahşete sessiz kalamaz, sessiz kalmamalıdır.
B.B.P. olarak başta kendi teşkilatlarımız olmak üzere, iktidarıyla, muhalefetiyle, tüm siyasi partilerimizi, sendikalarımızı, meslek odalarımızı, sivil toplum örgütlerimizi, üniversite camiamızı, medya kuruluşlarımızı ve her kesimi şu anda Suriye’de, Rusya ve Esed güçleri tarafından katliama tabi tutulan, ağır bombardıman altında olan Türkmen Dağı çevresindeki Bayır Bucak Türkmenlerimize, Suriye’deki Türkmen varlığına sahip çıkmaya ve zulme tepki vermeye davet ediyoruz. Devletimizin ve Hükümetimizin bu durum karşısında şu ana kadar ortaya koyduğu tavrı yetersiz bir tavır olarak değerlendiriyoruz. Devleti yönetenler, hükümet edenler; PKK’nın ve onun uzantısı olan PYD’nin Kobani’deki varlığına sahip çıktıkları kadar, Suriye’deki Türkmen varlığına sahip çıkamayacak kadar acziyet içerisindedirler. Bizler Suriye’deki Türkmen kardeşlerimizin korunması için, Devletimizin cesaretle alacağı kararların ve atacağı adımların yanındayız. Rusya uçaklarıyla emperyal emelleri için gelip benim Türkmen kardeşlerimi bombalıyorsa, bu saldırılar durdurulmazsa biz ülke olarak meşru hakkımızı havadan ve karadan askeri operasyonlar yapmak suretiyle kullanacağımızı net bir şekilde belirtmeliyiz. Aynı zamanda, uluslararası güçlere, NATO’ya ve Birleşmiş Milletlere çağrı yapılarak saldırılara karşılık verilmelidir.
SOYDAŞLARIMIZI DESTEKLEMELİYİZ
Hükümetimiz bugünden itibaren yaptıklarının ötesine geçmek durumundadır. Silahsa silah gönderilmelidir. ABD, PYD'yi destekleyecek ve her türlü desteği verecek, Rusya, Çin ve İran, Esed'i destekleyecek, Türkiye mi soydaşlarına destek vermeyecek? Uluslararası güçler bugün Türkmenlerin yok oluşunu seyrediyorsa buna sesiz kalmaması gereken tek ülke Türkiye Cumhuriyeti'dir.
Türkiye için, Yayladağı'ndakiler neyse, Bayırbucak'takiler de odur. Bugün Bayırbucak bölgesinde Türkmen kardeşlerimize yapılan saldırıları Yayladağı'na yapılmış gibi görmüyorsak biz yanlış yapıyoruz demektir.
Bu saldırılarda hayatını kaybeden Türkmen kardeşlerimize Allah'tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar niyaz ediyorum. Rabbim şuanda orada ağır saldırılar altında kalan kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun.
Katrancı şöyle devam etti;
KATLİAMA SESSİZ KALMAYALIM
Bu gün gelinen nokta ülkemiz, Türk Dünyası ve bizler açısından çok daha vahim boyutlara ulaşmıştır. Suriye’deki Türkmen varlığı büyük bir katliamla, soykırımla ve yok olmayla karşı karşıyadır. Yüreğinde zerre kadar milli duygu, kalbinde zerre kadar iman ve vicdan taşıyan bir insan bu saldırıya ve vahşete sessiz kalamaz, sessiz kalmamalıdır.
B.B.P. olarak başta kendi teşkilatlarımız olmak üzere, iktidarıyla, muhalefetiyle, tüm siyasi partilerimizi, sendikalarımızı, meslek odalarımızı, sivil toplum örgütlerimizi, üniversite camiamızı, medya kuruluşlarımızı ve her kesimi şu anda Suriye’de, Rusya ve Esed güçleri tarafından katliama tabi tutulan, ağır bombardıman altında olan Türkmen Dağı çevresindeki Bayır Bucak Türkmenlerimize, Suriye’deki Türkmen varlığına sahip çıkmaya ve zulme tepki vermeye davet ediyoruz. Devletimizin ve Hükümetimizin bu durum karşısında şu ana kadar ortaya koyduğu tavrı yetersiz bir tavır olarak değerlendiriyoruz. Devleti yönetenler, hükümet edenler; PKK’nın ve onun uzantısı olan PYD’nin Kobani’deki varlığına sahip çıktıkları kadar, Suriye’deki Türkmen varlığına sahip çıkamayacak kadar acziyet içerisindedirler. Bizler Suriye’deki Türkmen kardeşlerimizin korunması için, Devletimizin cesaretle alacağı kararların ve atacağı adımların yanındayız. Rusya uçaklarıyla emperyal emelleri için gelip benim Türkmen kardeşlerimi bombalıyorsa, bu saldırılar durdurulmazsa biz ülke olarak meşru hakkımızı havadan ve karadan askeri operasyonlar yapmak suretiyle kullanacağımızı net bir şekilde belirtmeliyiz. Aynı zamanda, uluslararası güçlere, NATO’ya ve Birleşmiş Milletlere çağrı yapılarak saldırılara karşılık verilmelidir.
SOYDAŞLARIMIZI DESTEKLEMELİYİZ
Hükümetimiz bugünden itibaren yaptıklarının ötesine geçmek durumundadır. Silahsa silah gönderilmelidir. ABD, PYD'yi destekleyecek ve her türlü desteği verecek, Rusya, Çin ve İran, Esed'i destekleyecek, Türkiye mi soydaşlarına destek vermeyecek? Uluslararası güçler bugün Türkmenlerin yok oluşunu seyrediyorsa buna sesiz kalmaması gereken tek ülke Türkiye Cumhuriyeti'dir.
Türkiye için, Yayladağı'ndakiler neyse, Bayırbucak'takiler de odur. Bugün Bayırbucak bölgesinde Türkmen kardeşlerimize yapılan saldırıları Yayladağı'na yapılmış gibi görmüyorsak biz yanlış yapıyoruz demektir.
Bu saldırılarda hayatını kaybeden Türkmen kardeşlerimize Allah'tan rahmet yaralılarımıza acil şifalar niyaz ediyorum. Rabbim şuanda orada ağır saldırılar altında kalan kardeşlerimizin yar ve yardımcısı olsun.
FACEBOOK YORUMLAR